Suriye’de Esad rejimi yıkıldıktan sonra etnik, mezhepsel ve dini çatışmalar bitmedi. Lazkiye olayları gösteriyor ki Suriye’de parçalanmışlık ve iç savaş devam edecek. Tıpkı “demokrasi” getirilen Irak gibi; ülkenin derebeyliklerine bölünmüşlüğü ve savaş ağalarının egemenliği daimi kalacak.
Lazkiye’deki sivil katliamları önemli bir tehlikeyi daha ortaya çıkardı. Her ikisi Saray ve MİT destekli sözde Sünnici ve sözde Alevici internetteki troll cenahları, bu olayları Türkiye’ye sıçratmaya çalışıyor. Bu tür bir çatışma ve cepheleşmeye hazır bazı sözde muhalifler de var.
Lazkiye’de sırf mezhebinden dolayı katledilen sivillerle ilgili haberler ne kadar doğru ne kadar yanlış? Yanıt verelim. Doğru; çünkü benzeri Esad rejimi tarafından da yapılmıştı. Yanlış ve abartı da olabilir. Çünkü herkesin yalan attığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Yeter ki halk daha çok bölünsün, kışkırtılsın ve daha da çok kan dökülsün.
Bu yüzden Lazkiye’de kadınlar, çocuklar ve siviller katledildi diye bir haber çıktığında kimse “yalandır” diyemiyor. Yalan olsa bile. Çünkü bu katliamı yapacak tıynette güçler çatışıyor. Çünkü Halep’te ve Türkmendağı’nda da Esad güçleri ve Hizbullah yaptı. PKK/YPG zaten katliamcı ve etnik temizlikçi.
İşte bize “AKP’nin büyük diplomasi zaferi” diye yutturulmak istenen Suriye’de dönüp dolaşıp geldiğimiz yer bu. Colani ile YPG’nin anlaşma yapmasına sevinen “Osmanlıcı” Aktroller’in fethettik dedikleri Suriye. Halep’te kan akmayacak ama Lazkiye’de akacak. Ülkenin üçte biri ABD’nin ve PKK’nın, onda biri İsrail’in, Lazkiye limanı Rusya’nın işgali altında ama Bilal Şam’da namaz kılıyor.
Osmanlı bu muydu? AKP’nin “Osmanlısı” buymuş. Lawrence’a “gel, burayı karıştır, herkesi birbirini kır. Öyle bir hale gelsinler ki ‘gelin bizi kurtarın’ diye Haçlılara yalvarsın herkes” deseler; Lawrence AKP kadar başarılı olamazdı.
Osmanlıcılık adına “Aleviler hak etti, sıra onlara geldi” diyen AKP’li kepazeler, birer Lawrence’tır.
Gerçek Osmanlı nedir? Gerçek Osmanlı Suriye, Filistin ve Mısır’ı aldıktan sonra; 350 yıl boyunca bölgede hiçbir dini grup veya kavmin diğerine tecavüzüne izin vermeyen devlettir. 19.yy’da Rusya-Fransa-İngiltere sömürgecileri bölgeye sızana kadar tek bir çatışmaya izin vermeden herkesin hakkını koruyan Türk adaletidir.
AKP Osmanlıcı değildir. AKP fitnecidir. Osmanlı ise bölücü değil birlikçiydi. Eski çağları dinler savaşı olarak okuyanlar var. Bu çağlarda bile büyük imparatorluk, büyük medeniyet kuranlar; dinin, mezhebin, etnisitenin, aşiretin ötesinde bir “nizam” ya da “pax” iddiasında olanlardır. Roma gibi, Osmanlı gibi.
Yavuz ile Şah İsmail, bu iddia için kapıştı. Şeyhülislamı Hanefi, Kadısı Şafii, Yeniçerisi Bektaşi olan taraf bu iddiayı gerçekleştirdi. Osmanlı Kudüs ve Kahire’ye girdiği andan itibaren her kiliseyi, her cemaati, her mezhep iddiasını yerli yerine koydu. Kudüs’ten Kahire’ye sürülen Yahudi de Sinagog’una dönebildi. Ama saçma sapan “Süleyman Tapınağı” iddialarını aklından hayalinden bile geçirmedi. 400 yıllık Dürzilik meselesi de sulh buldu. Ne Dürzülerin kılına dokunuldu ne de onlar tüm İslam alemi için besledikleri fantastik-mistik iddialarını gündeme getirebildiler. Had ve sınırlar belirlendi ama kanla, katliamla değil, Osmanlı Türk’ünün egemenliğiyle, adaletiyle.
Şimdi AKP’ye bakalım. 23 yıldır bu bölgeye musallat BOP ile birlikte AKP Türkiye’de ABD tarafından iktidara getirildi. AKP kime “kardeşim” dediyse katledildi. AKP kime bulaştıysa bölündü.
Kaddafi’nin yanındayız dediler. Libya üçe bölündü. Müslümanlar birbirini boğazlıyor. “Kardeşim Beşir” dediler. Sudan önce ikiye bölündü. Hıristiyanlar koptu gitti. Kalan kısmı yine ikiye bölündü. Yine Müslümanlar birbirini boğazlıyor. “Mursi’ye kardeşim”, “Sisi’ye katil” dediler, yine Müslümanlar birbirini boğazladı. Mursi öldü, Sisi yine “dostum” oldu. Esad’a önce “kardeşim Esad”, sonra “katil Eset” sonra yine “değerli Esad” dediler. Yine Müslümanlar birbirini boğazladı.
Suriye şu anda 6 parçaya bölündü. Irak’ın durumu zaten ortada. İlk orayı parçalamak için ABD, AKP’yi iktidar etmişti. Libya üçe, Sudan üçe, Irak üçe bölündü. O “üç” parçalar da kendi içlerinde birkaç parçaya bölündü. Filistin’e gelirsek, AKP öncesi ve AKP sonrası kıyasa gerek var mı?
AKP’nin BOP coğrafyasına ve Müslümanlara getirdiği nedir? Osmanlı mı? Müslüman kardeşliği mi? Haşa! ABD ve İsrail’den başka kim sevindi 23 yıldır şu yaşadıklarımıza.
Bu adamların “Osmanlıcıyız” demesi her şeyden önce Osmanlı’ya, Türklüğe, tarihe, akla hakarettir. AKP, Müslüman ve Osmanlı kılıklı en has Lawrence’tır. BOP eş başkanlığı tam olarak budur.
Ne Halep ne Lazkiye son acı. AKP’den kurtulmadan Müslüman coğrafyası daha çok acı çeker. İran kadar bela oldular başımıza bölücülükleri ile, emperyalizme hizmetleri ile.
Ders çıkarmalıyız. AKP, Türkiye’nin başına binlerce çorap ördü, yine de Türk halkı ayakta kalabildi. Çünkü Osmanlı devlet geleneğinin üstüne Cumhuriyet Devrimi’nin atmış olduğu laiklik ve ulusçuluk temelleri bizi korudu. İşte bu yüzden mezhepsel ve etnik kavgalarla beslenen bir vampir gibi sırtımıza binmiş Lawrence AKP’ye karşı, tüm Türkler birleşmelidir.