TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre temmuzda TÜFE yüzde 9,49 artarken, yıllık bazda enflasyon yüzde 47,83’e yükseldi.
Bu oran son 50 yılın en yüksek temmuz enflasyonu olarak kayıtlara geçti. 2022 Ekim’inde yıllık enflasyon oranı %85,5 olarak tavan yapmış, ardından da baz etkisiyle enflasyondaki artış hızı azalmaya başlamıştı.
Fiyatların “azalması” değil “daha az oranda artması” anlamına gelen bu gelişme 2023 Temmuz’una kadar devam etti. Temmuz enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte iktidarın “Enflasyonu düşürdük.” hikayesinin de sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Merkez Bankasının yeni başkanının sene sonu enflasyon hedefini %58 olarak değiştirmesi önümüzdeki aylarda da enflasyonun artacağını gösteriyor.
“Rasyonel politikalara dönüş” olarak adlandırılan bu sürecin enflasyonu daha da arttırması, Türkiye için kötü olsa bile, Tayyip Erdoğan açısından gayet olumlu.
Erdoğan, “Faizler arttı ama enflasyon düşmedi.” diyeceği ve tüm olumsuz faturayı “yeni ekonomi yönetimine” keseceği bir dönemin hazırlığını yapıyor.
Merkez Bankası başkan yardımcılarının tamamen değiştirilmesi, yeni başkanın açıkça 2024’te de enflasyonun yüksek seyredeceğini söylemesi, önümüzdeki yıl asgari ücrete sadece bir kez zam yapılacağı haberleri…
Erdoğan bir süreliğine “ekonomist” kimliğinden vazgeçmiş ve tüm yetkiyi “yeni yönetime” bırakmış olabilir.
Hiçbir şeye karışmamak Erdoğan açısından zor olacak ama batağa saplanmış bir ekonominin sorumluluğunu devretmek O’nun açısından iyi bir seçenek.
Acı reçeteyi “yeni ekonomi yönetimi” içirecek, halk isyan ettiğinde Erdoğan duruma müdahale edecek!
İktidar medyasının amiral gemisi Yeni Şafak’ın son faiz artırımından sonra baş sayfadan verdiği “Bu son olsun!” haberi – ya da tehdidi – iktidara yakın çevrelerin fazla sabrı olmadığını gösteriyor. Bu haber önemli; zira Yeni Şafak, 2021 Mart’ta yapılan faiz artışından sonra dönemin Merkez Bankası başkanına “Bu operasyonu kimin adına çektiniz” sorusunu sormuş, kısa süre sonra da Naci Ağbal görevden alınmıştı.
O dönem bu manşetleri attıran “ekonomist” şimdi perde getirisinden olayları izlemeyi tercih ediyor. Son iki senede yaşanan büyük yıkımı, %85’lere varan enflasyonu, kurdaki büyük artışı unutturmak “Beterin beteri varmış!” dedirtmekle mümkün olacak.