İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Rus savaş karşıtları tarafından oluşturulan “İstanbul Protest” isimli oluşum, Rus Ordusunun Ukrayna’ya yönelik işgal saldırısının birinci yıldönümünde, 24 Şubat 2023 tarihinde bir resim sergisi ve bağış kampanyası düzenledi. “İstanbul Protest”in etkinlikle ile ilgili açıklamasını ve etkinliğin katılımcılarından iki savaş karşıtının demeçlerini aktarıyoruz:
“24 Şubat 2023 Rusya’nın tüm cephelerden Ukrayna’ya yönelik başlattığı işgal saldırısının birinci yıldönümü. Bu karanlık günde, Ukrayna ve onun kaçınılmaz zafer ile elde edeceği aydınlık, bağımsız geleceği için çalışmaya ve bu vizyonu paylaşmaya devam ediyoruz.
10 gün boyunca düzenlediğimiz açık ustalık dersinde, Ukrayna, Türkiye, Rusya, Kazakistan, Gürcistan, İran, Polonya, Litvanya, İtalya, Almanya ve ABD’den 70’den fazla insan, ortak bir barış hayaline bağlı olarak birlikte çalıştı.
Her bireyin kendi biricik bakış açısını tek bir kolajın parçası haline getirdiği çalışmanın sonunda, Ukrayna’nın bayrağı ve güzel bir manzarası ortaya çıktı.
Çalışmadaki bütün parçalar satın alınabilir. Detaylara Instagram sayfamızdan, @istanbulprotest adresinden ulaşabilirsiniz. Elde edilen gelirler Ukrayna Ulusal Bankası’nın insani yardım fonuna aktarılacaktır.
Türkiye’deki deprem kurbanlarına destek için düzenleyeceğimiz sergi ise Mart ayında hazır olacak.
Sergi Adresi: REM Art Space, Firuzağa, Çukurcuma Cad. No 20. 34425 Beyoğlu / İstanbul.
Zamanı: 24 Şubat Saat 15.00 – 20.00, 25 – 26 Şubat Saat 11.00 – 20.00.
İstanbul Protest”
Aleksandr (27), Fotoğrafçı:
“Bu bir yardımlaşma etkinliği. Yardımlaşma amaçlı bir atölye. Değişik ülkelerden, 10’u aşkın ülkeden, İstanbul’da yaşayan vatandaşlar, şu ana kadar etkinliğimize katıldı. Türk, Ukraynalı, Rus, Estonyalı, Belaruslu, Kazak, Alman, Hollandalı, Portekizli… İlk aklıma gelenler.
Kimliği hiç fark etmeksizin, herkes bize katılabilir ve Ukrayna için resim yapabilir. İşgalin ve savaşın başladığı tarihte, 24 Şubat’ta tüm bu resimleri bir araya getiriyoruz ve sergi açıyoruz. Daha sonra da bu resimleri bağış amaçlı satışa sunacağız. Bağışlar direnişi desteklemek amacıyla Ukrayna Ulusal Bankasına ulaştırılacak.
Bu sergiye savaş karşıtı Ruslar ve ülkeleri için mücadele eden Ukraynalılar katkıda bulunduğu gibi, pek çok Türk arkadaşımız da çizimleriyle, emekleriyle katıldı. Bu insanlar eylemci veya gönüllü dahi değil. Sıradan vatandaşlar. Kapımız açıktı. Sokaktan geçerken gören, mesajımıza katkı vermek isteyen pek çok kişi eline fırçayı aldı ve çizimini yaptı. Yayalar ressamlara dönüştü. Bu insanların görüşleri ne bilemiyorum. Belki çok farklı düşünüyorlardır benden. Ama şiddete, savaşa karşı oldukları, barışçıl normal bir yaşam talep ettikleri kesin.
Aslında burada bir ders var. İnsanlar bunun politika veya büyük devlet siyasetleriyle ilgili olmadığını görmeli. Kendilerini ifade etmenin, dışa vurmanın bir yolunu bulmalı. Sıradan insanlar olarak bunu yapmalıyız.
Bundan sonraki sergimiz ve bağış kampanyamız ise Türkiye’de yaşanan deprem faciası ile ilgili olacak.
Bizim gördüğümüz kadarıyla Türk toplumu biraz bölünmüş durumda. Depremin acılarını birlikte sarmak gerekir. Politik ayrışmaların çok olduğunu görüyoruz. Umarız bu depreme karşı tüm halk birleşebilir. Farklılıklarını bir yana bırakabilir. Yaralar sarıldıktan sonra politika konuşulmaya devam edilebilir. Eğer siyasi ayrımlar, yardımların aksamasına neden olursa, bu çok üzücü olur.
Biz kendi aramızda çok zorlandık. Yardım yapmak için hangi kuruluşu seçmeliyiz? Bu konuda bile büyük bir tartışma olduğunu gördük. Açıkçası kafamız çok karıştı. Şunu açıkça gördük ki; bunca ayrışmaya rağmen, Türkler içlerinde çok büyük bir yardımlaşma ve dayanışma ruhu taşıyorlar. Umarız bu ruh ön plana çıkar. Bizim depremzedelerle dayanışma için yapacağımız bir dahaki serginin de buna hizmet edeceğini umuyorum.”
Katya (21), Öğrenci:
“Yapmaya çalıştığımız şey, insanları bir araya getirmek, Ukrayna için farkındalık yaratmak ve savaşa, Putin saldırganlığına karşı herkesin tepkisini sanat aracılığıyla gösterebilmek.
Hepimizin barış için ve Ukrayna’nın özgürlüğü için bir şeyler yapması gerekiyor. Birlikte yapmamız gerekiyor. Bu açık stüdyonun amacı buydu. Desteklerini ve tepkilerini göstermeleri için insanlara bir fırsat tanımak istedik.
Ben Rus vatandaşıyım. Ancak savaşa karşıyım ve Ukrayna halkının yanındayım. Buradan Rus gençliğine mesajım şu: Yılgınlık ve üzgünlük halini bırakmalılar. Ben İstanbul’da yaşayan, özellikle son bir yılda İstanbul’a gelen, pek çok Rus’u bu etkinliğe davet ettim. Bunlar sosyal medyada ‘influencer’ (etkileyici), ‘blogger’ (günlükçü), ‘aktivist’ (eylemci) olarak tanınan insanlar. Çoğu savaş karşıtı. Ancak katılma konusunda çekimser kaldılar. Çoğunun yanıtı İstanbul’da bir düzen kurmaya, iş yapmaya çalıştıkları, politika yapmak için buraya gelmedikleri şeklindeydi. Savaş hakkında bir diyaloga girmeye yanaşmadılar.
Türklere mesajım ise şu: Türkler Ukraynaların bir yılda yaşadıkları kaybı, tek bir günde depremle yaşadılar. Bu büyük bir acı ve Ukrayna’da her gün, her an devam ediyor. Birlik olmak çok önemli. Ukrayna halkını en iyi anlayabilecek halkın Türkler olduğunu düşünüyorum.
Dünya halklarına ise şunu söylemek istiyorum: Özgürlük nedir? Bu soruyu yanıtlamaya çalışın. Çünkü Ukrayna şu anda özgürlük için savaşıyor. Bağımsızlık için savaşıyor. Bu aynı zamanda kendi hayatını kontrol edebilmek, kendi kaderini tayin edebilmek demektir. Hepimizin aynı soruyu kendimize sormamız gerekiyor. Acaba hayatımız üzerinde ne kadar özgürlük alanımız var? Özellikle otokratik rejimlerin altında yaşayanların, kendi yaşamları üzerinde ne kadar tasarrufları var? Bunu düşünün ve Ukrayna halkının neye karşı savaştığını algılamaya çalışın. Bu yüzden barışın gerçekleşmesi için aynı zamanda özgürlük de şarttır. Ukrayna özgürlük için savaşıyor.”