13 Eylül 2002’de yayın hayatına başlayan YENİÇAĞ Gazetesi, dün yaptığı açıklama ile 30 Nisan’dan sonra ulusal yayıncılıktan bölgesel yayıncılığa geçeceğini, yani okurlarının birçok bayide YENİÇAĞ’ı bulamayacaklarını ama internet ve sosyal medya üzerinden yayınlara devam edeceğini duyurdu.
20 yıl önce “Dünyayı Türkçe Okuyun” sloganı ile yayına başlayan bir gazete bugün küçülme kararı aldı. Bunun bir sonraki aşaması yayın hayatını bitirmesi olur.
Sebep?
Türk kimliğinden rahatsız olan, Anadolu’da Türklüğü yok etmek için göreve getirilen AKP’nin SEKA’yı (Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları A.Ş) iktidarının ilk yıllarında kapatması.
SEKA’nın kapatılmasıyla tekelleşen ve dövize endeksli olarak süreli artan kağıt, kalıp, boya fiyatları. Gelirlerin maliyeti karşılayamayacak duruma gelmesi… Yani işin mutfağı, basın ve yayın işinin mutfağındaki yangını.
AKP basın ve yayıncılığı enflasyona kurbana ediyor, kendi tabirleriyle enflasyona ezdiriyor.
Tabii burada ezilen, kurban edilen muhalif çizgide yayın yapanlar.
Haklarında dava açmayı, cezaevlerini, tehditleri muhalif basını susturmak için kullanan AKP; onları ekonomik olarak sıkıntıya sokmak, kapatmaya zorlamak için de bu tür ekonomik engeller çıkartıyor.
İktidar yandaşlığı yapmıyorsanız enflasyon sadece sizleri vuruyor, yaşam hakkı tanınmıyor sizlere…
Bugün yayın hayatına devam eden çok düşük tirajlı gazeteleri görüyoruz bayilerde. Mesela Aydınlık Gazetesi.
Nasıl oluyor da sadece gazetenin satışıyla elde edilen gelir gazetenin maliyetini karşılamazken aralıksız çıkabiliyor?
Nasıl oluyor da tirajı çok düşük bir gazete büyük firmaların büyük büyük reklamlarını alabiliyor?
Muhalifseniz nefes almanızı engellemeye çalışanlar, yandaşlığını yapan gazetelere her türlü maddi imkanı, dağıtım ağını, basım kolaylığını sağlıyorlar; onlar da gazete değil görevlendirilmiş propaganda mekanizmaları oluyorlar doğal olarak. Mesele bu kadar net!