2022’nin bitmek üzere olduğu bu günlerde, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı işgal saldırısı ve Ukrayna’nın kahramanca direnişi de ilk yılını doldurmaya doğru yol alıyor.
Yeni yıl yaklaşırken herkes, tabii ki kendi açısından hesaplar yapıyor. Acaba geçtiğimiz bir yılda kim kazandı, kim ya da kimler kaybetti?
İşin gerçeği şu ki 2022, Rus saldırganlarının ve onlara göbekten bağlı Rusçu küresel şebekenin kibrinin elinde patladığı, emperyalist hırslarının dönüp kendisini vurduğu bir yıl oldu.
Rusya, kendi yaktığı ateşte tutuşurken, onunla birlikte, kaderini Rusya ve Putin’le birleştiren otoriter, totaliter, dinci, aşırı sağcı tüm rejimler ve hareketler de kendilerini önümüzdeki dönemde hiç de parlak bir geleceğin beklemediğini görmüş oldular. Elbette bu “2023 falı çok kötü çıkanlara” bizdeki AKP rejimi de dâhil…
Fakat bu açık ve net tabloya rağmen, Rusçu çevreler hâlâ nasıl olur da Rusya için olumlu bir resim çizebiliriz gayreti için de propaganda makinelerinin çarklarını döndürmeye devam ediyorlar. Karşımda son haftanın gazetelerinden iki örnek var…
Birinci haber, BirGün gazetesinden. Başlığı: “ABD’nin oyununa gelen kaybediyor”. Artık pek inandırıcılıklarının kalmadığını kendileri de biliyor olmalı ki Rusçu manipülasyon için Cezayirli bir akademisyenin açıklamalarını kullanmayı yeğlemişler. Cezayirli Abed Charef (Abid Şerif) ve BirGün’e göre savaşın başından bugüne kadar ABD, herkesi kandırarak olan biten her şeyden kârlı çıkmış.
Onunla işbirliği yaptığı için aslında Avrupa da çok şey yitirmiş ama “savaşın en büyük kaybedeni Ukrayna” imiş. Şerif Efendi’nin ve onun BirGün’deki mütercimlerinin mantığını şöyle özetlemek mümkün: Ukrayna, Rusya’ya karşı direnişe geçerek savaşta insan, para vs. çok şey kaybetti. Onu, direnmesi için kandıran (!) da zaten ABD’ydi. Bu arada Rusya’nın ise hiç suçu yoktu, bildiğiniz sütten çıkmış ak kaşık gibi bir şeydi.
Bunun yanı sıra tabii ki Rusya’nın kaybettiği de söylenemezdi. Rusya, “hem kazanan, hem kaybeden” gibi biraz karışık bir kategoride tanımlanmış. Avrupa’yı kaybetse de, Ukrayna’ya geri adım attıramasa da “Asya’da yeni müttefikler” bulduğu (AKP, Taliban, Suud kabilesi?) ve ekonomik olarak hâlâ tam anlamıyla çökmediği için kazanmış…
Gerçekte, çizdikleri bu Rusya tablosundan da pek bir kazanan görüntü çıkmadığı ortada… Ama halkı kandırmak için yazanların, öncelikle kendilerini kandırmış olmaları gerektiği için bu çıkarımı yapamamalarını normal karşılıyorum.
İkinci örneğimizse daha üst düzey bir Putin’in Sesi yayını olan Aydınlık’tan. Bunun başlığı da şöyle: “Komutan Surovikin havayı tersine çevirdi”. Başlık, yanına iliştirilmiş epey büyük bir Financial Times logosuyla birlikte verilmiş.
Haberin spotunda ise aynen şunlar yazılı:
“Batı medyasında Ukrayna’nın karşı taarruzuyla ilgili iyimserlik havası hızla dağıldı. Financial Times gazetesi, Ukrayna’ya yakın zamanda atanan General Surovikin’in yaptığı önemli müdahalelerle sahadaki durumu Rusya lehine değiştirdiğini yazdı.”
Sakın yanlış anlamayın lütfen! Bunlar zinhar Perinçekçi, Maocu, Apocu, Rusçu, Çinci, her bir şeyci Aydınlık’ın değil, İngiliz emperyalistlerinin yayın organı FT gazetesinin iddiaları…

Her neyse…
Aydınlık’taki haber, elbette Rusya’nın sahada iyi durumda olduğunu kanıtlamak için yapılmış. Ama Rusya’nın ve uşaklarının durumu o kadar kötü ki böyle bir propaganda metni dahi ele yüze bulaşmadan çıkmıyor işte.
Daha başlıkta bile bir kabulleniş var: Rusya’nın savaş alanındaki perişan durumu, “mucize generalin” sahaya kadem basmasıyla tersine dönmüş, çok iyi olmuş! Yani Rusya’nın Ukrayna’da hezimete uğradığının itirafından başka bir şey değil bu.
Fakat bir sonraki aşamaya geçip içeriğe baktığımızda, daha derin bir başka itiraf görüyoruz: Rusya’nın değişen havayla beraber düzelen askerî durumu denilen şey de Ukrayna’nın taarruzlarının başarı şansının azalmasıymış.
Nereden nereye geldik 2022 boyunca… Bir haftada Zelenski’yi kaçırtıp Kiev’in de çarı olacak, Ukrayna diye bir ülkenin varlığını dahi kabul etmeyen, Korkunç İvan’ın torunu, Aleksandr Nevski’nin ahfadı Çar Vladimir Putin’den Ukrayna’nın “taarruzlarının başarı şansının azaldığına” sevinen, ülkesinin 650 kilometre içindeki askerî üsleri Ukrayna tarafından vurulan, ilhak ettiği bölgelerden def edilen ve artık Kremlin’deki koltuğunda hiç de rahat oturamadığı tüm âlem-i beşerin malumu olan karizması fena halde çizilmiş azgelişmiş ülke diktatörüne…
Tüm bunlardan çıkan en net sonuç; her şeyin başının Ukrayna halkının ve yöneticilerinin direnişi olduğu. Bugün Ukrayna hâlâ ayaktaysa ve Rusya, kendi döktüğü kanda boğuluyorsa bu direnişin sonucu.
2022’nin en büyük kazananı Ukrayna ve Ukrayna’nın direnişidir.
Vatanı ve özgürlüğü için direnenlere selam olsun!
İyi yıllar…