Türkiye, Abdüllatif Şener’in dün akşam Halk TV’de yaptığı açıklamaları konuşuyor. AKP’nin dört kurucusundan biri olan Şener, AKP’den ayrıldıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine CHP’ye girmiş, geçtiğimiz dönem de CHP’den milletvekilliği yapmıştı.
Abdüllatif Şener, dün akşam Halk TV’de katıldığı yayında 14-28 Mayıs seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini, milletvekili seçimlerinde de oy kullanmadığını söyledikten sonra CHP’den istifa ettiğini açıkladı.
Abdüllatif Şener’inki tam da tipik Siyasal İslamcıya yakışır cinsten bir yüzsüzlük. CHP’den istifa ettiğini söylüyor ancak 14 Mayıs’tan sonra istifa etmiş. Yani Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda ve milletvekili seçimlerinde resmen CHP’li olduğu halde Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye oy vermemiş. İlk turda Sinan Oğan’a oy vermiş, ikinci turda da geçersiz oy kullanmış.
Tüm bu açıklamaları CHP’nin kanalı olarak bilinen Halk TV’de yapması da yüzsüzlüğünün üstüne tüy dikmesinden başka bir şey değil.
Ancak Şener’in ikinci tur için söylediği, yani geçersiz oy kullandığı, yalan! Cumhuriyet gazetesinden Barış Pehlivan, Abdüllatif Şener’in oy kullandığı sandığın tutanağına ulaştı. Tutanağa göre sandıkta geçersiz oy yok. İkinci turda CHP’den istifa etmiş bulunan Şener, oyunu Erdoğan’a vermiş. Zaten Halk TV yayınında da üstü örtülü biçimde bunu ima etmişti:
“(…) siz oyunuzu kullanırken genel manzaraya bakarsınız ve oyunuzu kullanırsınız. Ben de böyle değerlendirdim.”
Birinci turdan sonra ortaya çıkan “manzarayı” değerlendiren Abdüllatif Şener, bir Siyasal İslamcı olarak gitmiş, oyunu Tayyip Erdoğan’a vermiş. Anlaşılan Davutoğlu’nun halası gibi bunun da eli Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye oy vermeye gitmemişti. Hem zaten ikinci turdan önce 23 Mayıs’ta NTV’de katıldığı programda da Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi yönetemeyeceğini ve Kandil’in Kılıçdaroğlu’na destek verdiğini söylemişti.
Siyasal İslamcı tabandan oy devşirmek için, onlara şirin görünmek için Abdüllatif Şener, Davutoğlu, Babacan gibi isimleri muhalefete dahil eden, kendi tabanını küstüren CHP, hiç boşuna dövünüp durmasın. Tüm bu yaşananlar, yanlış stratejinin neticeleridir.
AKP’den ayrılan üst düzey isimlerle kurulan ilkesiz birlikteliğin neticesidir bugün yaşadığımız. Bir siyasal İslamcının ahlaklı davrandığı nerede görülmüş ki, Abdüllatif Şener ahlaklı davranmadığı için hayıflanıyoruz? Davutoğlu, Babacan grup kurup AKP ile anlaşacaklarmış. Buna şaşıracak olan varsa hâlâ aklından şüphe etmek gerekir.
Dün Abdüllatif Şener, bugün Meclis’te grup kurup AKP ile pazarlıkta ellerini güçlendirmeye çalışan Davutoğlu, Babacan. Bu isimler AKP’nin tüm günahlarına bir şekilde ortaklar. Ne Abdüllatif Şener ne de Davutoğlu, Babacan, AKP’li geçmişleriyle ilgili en küçük bir özeleştiri bile vermeden, adeta kırmızı halıyla CHP’ye, muhalefet saflarına davet edildiler, sonuç ortada.
AKP’den kopanları toplayarak AKP’yi yenme stratejisinin iflasıdır bugün yaşananlar. Kılıçdaroğlu sandı ki, bu isimleri CHP bünyesinde veya CHP’nin yakınlarında tutarsam AKP’den oy koparabilirim ve Erdoğan’ı yenebilirim. Ancak Siyasal İslamcı taban, bu isimlerin hiç birine itibar etmedi. Netice itibarıyla bu isimler eninde sonunda asıllarına rücu edecekler. Abdüllatif Şener ilk rücu eden oldu.
Abdüllatif Şener, CHP’den tekrar milletvekili adayı gösterilmeyince Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi satarak gitti Erdoğan’ı destekledi. İşte Kılıçdaroğlu böyle bir yüzsüzlüğü, böyle bir nankörlüğü, böyle bir ahlaksızlığı CHP’ye sokup siyaset yaptırdı. Bugün muhalefetin Abdüllatif Şener gibi bir gündemi varsa, bunun tek sorumlusu Kılıçdaroğlu’dur.