Devlet Bahçeli, AKP’nin türban için HDP ile görüşmesine “AK Parti’nin HDP ile görüşmesi son derece doğal ve normaldir” demiş. Şaşıracak bir şey değil.
2002-2015 arası AKP’nin değişmez müttefiki PKK’ydı. Hatta AKPKK iktidarı diyorduk. 2015 sonrası PKK’nın kalktığı yere MHP oturdu, yeni ortak oldu.
Şimdi de AKP-MHP-HDP ittifakı şaşırtmaz. Hepsine yakışır. Tıynetleri bu.
Tayyip’in türban için “referanduma gerek yok, Meclis’ten geçiririz” demesini de bir çark olarak değil, bir AKP-MHP-HDP uzlaşması olarak okuyabiliriz.
Kimileri Bahçeli, AKP’nin HDP ile görüşmesine sert tepki gösterecek diye bekleşiyordu. Bu siyasi etik adına iyi niyetli ve ama saf bir beklentiydi. Oysa Bahçeli bu konulardaki “ülkücü” ve “vakur” tavrını defalarca gösterdi zaten. Yerel seçimlerde teröristbaşı Apo’nun mektupla AKP için oy istemesi ile yeni bir AKP-PKK ittifakı denenmişti. Bahçeli “devletin bekası” adına onayını o zaman da vermişti.
Bahçeli uzunca bir süredir “6’lı Masa’nın altında HDP ve Demirtaş var” diyordu.Demek ki onun arzusu masanın üstünde, baş köşesinde HDP’nin olmasıymış. Tabii küçük bir yenilik olacak. Bahçeli alınmasın. “Küçük ortak” sözüne bile kızıyor. Ama HDP’den sonra “daha da küçük ortak” olacak kendileri. HDP’nin oy ve vekil sayısı MHP’den daha fazla. Tayyip de önemser böyle şeyleri.
Bir ironi veya polemik yürüttüğümüz sanılmasın. Gerçekten de tüm bunlar birer olasılıktır. AKP Türkiye’sinde böyle midesizlikler kaldırılır ve hatta memnuniyetle karşılanır.
Örneğin geçen haftalarda Çelebi ve Feyzioğlu üzerinden Atatürkçülere ve ulusalcılara –ki bu iki isim bizzat Atatürkçüler tarafından yıllar önce dışlanmış ve tecrit edilmişti- saldıran yetmez ama evetçiler, liboşlar, sahte solcular; şu anda AKP-HDP flörtüne gıklarını çıkarmıyorlar. AKP’nin HDP’yi ziyaret etmesi tatlı hisler uyandırıyor içlerinde. Geçmişin güzel anıları, “yetmez ama evet” günleri.
Her siyasi kesim kendi zübüğü ile var oluyor artık. Sarayda ekmek kovalıyor hepsi. Liboşlar ve sahte solcuların midesi yıllarca AKP ile ittifakı kaldırdı. HDP bir işaret çaksın. Masada MHP ve BBP olsa dahi sarayın sofrasına hemen atlarlar.
“Yeni Türkiye”ye yakışır. Büyükten küçüğe AKP-HDP-MHP-BBP-Perihçek-Liboşlar hep birlikte “6’lı Saray Masası” oluştursunlar.
Şaşıranlara ben şaşırıyorum. Şimdiden hazır olun. Çok yakında Tayyip ve Emine yine “megri megri” diye ağlaşmaya başlayabilir.
Selahattin’in bir dahaki romanı türbanlı bir bacıyla ilgili olabilir. Mümkünse hem türbanlı hem Kürt olsun başkarakter. “Bir Başkadır” dizisi gibi. Baş kötü karakterler CHP’li kadılar olsun. Bahçeli bir dahaki “kader mahkumu” affına onu da ekler. “Etle tırnak gibiydik zaten” der.
Perinçek zaten Apo aşığı. Meslektaşı Sırrı’yı yalnız bırakmasın. Yeni İmralı heyetlerinin başına geçsin. Engin deneyimlerini devletin emrine sunsun hepsi Apo ile birlikte.
10.000 metre karelik bir türban sallandırsınlar Meclis binasından aşağı. Yeni rejimin bayrağı olsun. Bütün rezillikler altına süpürülsün. Her renkten farklı farklı faşistler altında birleşsin. Öyle ayrılık gayrlık olmasın.
Hepsi suçu Kemalistlere atsın. Hatta İran’daki kadınların katili de biz sayılalım. Atatürk zorla kadınların aklına özgürlük fikrini sokmuş! Kılıçdaroğlu da bizim yerimize özür dilesin, helallik istesin. İş tatlıya bağlansın.
Hepsi böyle fırıldak gibi dönüp dursun ama topaçlar durduğunda kıble hep Tayyip’in sarayını göstersin.
Tıpkı Bahçeli’nin de dediği gibi. “Doğaldır.” Aynen böyle olsun. Hepsine yakışır.