Geçtiğimiz ay Meclis’ten geçerek yürürlüğe giren Dezenformasyon yasası ya da diğer adıyla Sansür Yasası, beraberinde yeni birtakım araçlar da getirdi. Bunlardan biri de İletişim Başkanlığı’nın haftalık olarak yayınladığı Dezenformasyon Bülteni.
AKP’liler, yasanın çıkacağından o kadar eminlermiş ki, yasa çıkmadan, 9 Eylül tarihinde bültenin ilk sayısını yayımlamışlar.
AKP, bir taraftan insanları dezenformasyon yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alırken, diğer taraftan da kendi “doğrularını” halka dayatmak için Cumhurbaşkanlığı’na bağlı İletişim Başkanlığı eliyle yayımlanan bir parti bültenini devreye sokuyor.
Artık basında yazılan veya sosyal medyada dile getirilen şeylerin hiçbir önemi ve doğruluk payı yok. Onlar artık sadece ve sadece “iddia”. “Doğru” olan tek şey, AKP’nin haftalık bülteninde yazılanlar. AKP’yi artık havuz medyası da kesmediği için bu kez işi en tepeden, İletişim Başkanlığı’ndan yürütmeye başlamışlar.
Bu uygulama, aklıma George Orwell’ın 1984 romanındaki Doğruluk Bakanlığı’nı getirdi. Orwell’ın 1984’ü, egemenliğin tek partiye ait olduğu Okyanusya isimli bir ülkede geçer. Okyanusya’da işler dört bakanlık tarafından yürütülür: Doğruluk Bakanlığı, Barış Bakanlığı, Sevgi Bakanlığı ve Bolluk Bakanlığı.
Bu bakanlıkların isimleriyle yaptıkları işler ise tezat oluşturur. Örneğin Okyanusya halkı açlıktan kırılırken, Bolluk Bakanlığı ekonominin ne kadar iyi olduğu propagandasını yapar. Barış Bakanlığı’nın esas görevi ise savaştır. Sevgi Bakanlığı, baskıcı yasalar çıkarıp uygulayan bakanlıktır. Doğruluk Bakanlığı ise gerçekleri tahrif etmekle yükümlü, partinin propaganda bakanlığıdır.
İşte AKP’nin İletişim Başkanlığı da günümüzün “Doğruluk Bakanlığı” rolüne soyunmuş, tek parti gerçekliğini halka dayatmak için de Dezenformasyon Bülteni çıkarmaya başlamış.
Neler mi var bültende?
31 Ekim-6 Kasım haftasının Dezenformasyon Bülteni‘ndeki başlıklar şunlar:
– “TOGG’un Üretim Bandı Yok” İddiası
– Akkuyu Nükleer Güç Santrali Bölgesine Kurulacak Radar Sistemi “Ülkemizin Güvenliğini Tehdit Edebilir” İddiası
– “Kuduz Meselesi Yalan Çıktı” İddiası
– AFAD Tatbikatına Yönelik Asılsız İddialar
– “Çin’in Long March 5B Roketi Türkiye’ye Düşecek” İddiası
– “ABD Savaş Uçakları KKTC Hava Sahasını İhlal Etti” İddiası
Yukarıda da yazdığım gibi artık basında veya sosyal medyada dile getirilen şeylerin hepsi, AKP açısından düzeltilmesi gereken “iddia”lardan ibaret. Gerçek ise elbette “Doğruluk Bakanlığı”nın yayımladığı Dezenformasyon Bülteni‘nde.
Dezenformasyon Bülteni çıkmaya başladığından beri havuz medyasının işi biraz daha kolay. Önceden AKP gerçeklerini sunarken bazı “kaza”lar yapıyorlardı. Ama artık bizzat parti onaylı yalan haberleri gönül rahatlığıyla verebilirler. Zaten bülten çıkar çıkmaz bütün havuz medyası “Dezenformasyon Bülteni’nde bu hafta” başlıkları altında yalan propagandasına başlıyorlar.
Dezenformasyonla mücadele için çıkardıkları bültenin ismini dezenformasyon koymaları da iyi olmuş. Asıl dezenformasyon bu bültende demek istiyorlar sanırım. Bu bülten için daha iyi bir isim bulunamazdı.