Muhalefetin “sansür yasası” olarak nitelediği “dezenformasyon yasası”, Meclis’ten geçti. Bir süredir yazdığımız yazılarda bunu “sansür” olarak nitelendirmenin hafif kalacağını, Türkiye’de sansürün zaten var olduğunu, iktidarın yeni yasayla muhalefeti topyekun yok etmenin hazırlığını yaptığını yazıyorduk.
Böylece yargının önüne Anayasa mantığının reddine dayalı, geniş takdir haklarının tanındığı ve karşı bir içtihadın da olmadığı sonsuz bir hareket alanı sağlanmış oluyor. Önümüzdeki dönem açılacak davalarda bunu net biçimde göreceğiz.
Dün yapılan kanun görüşmelerinde AKP milletvekili Ahmet Özdemir “Meclis kapanmadan önceki dönemde, bu konuya ilgi duyan Amerikan Büyükelçiliği Başmüşaviri ve Uluslararası Politikalar Şefi ile yasayı ve özellikle 29’uncu maddeyi konuştuklarını, Amerikalı yetkililerin çıkarılmak istenen yasayı kendi yasalarına çok benzettiklerini” açıkladı.
AKP milletvekilleri için ABD ile görüşmek yetmemiş olacak ki, daha sonra Avrupa Konseyi’nin danışma organı olan Venedik Komisyonu ile de yeni yasayı görüşmüşler.
Her fırsatta Amerikan karşıtlığına oynayan, yargı kararlarını uygulamadığı için Avrupa Konseyi’nden yaptırım alması gündemde olan, Avrupalı büyükelçilerin açıklamaları için sert çıkışlar yapan AKP iktidarının, kapalı kapılar arkasında çıkartılacak yeni yasayı “gayri milli unsurlarla” müzakere etmesi bizi elbette şaşırtmıyor. Milletvekili Özdemir, yapılan bu görüşmeleri açık ettiği için azar bile işitebilir.
Demokrasinin Batının telkinleri ve yaptırımları ile gelmesini bekleyen liberaller açısından acı olsa da söylemek gerek: AKP’nin bu yasa öncesinde Batı ile görüşerek “helallik” alması Batının Türkiye’de daha da genişleyecek bir otoriterliğe ses etmeyeceğini gösteriyor. Diğer taraftan “dışarı” ile de müzakerelerin yapılması kanun kapsamının herkesi şaşırtacak ölçüde geniş tutulacağına dair güçlü bir sinyal. ABD ve AB ile yapılan bu görüşmeler, yasanın tüm dünyada olduğu propagandasını yapmak ve meşruluk kazanmak açısından bir önem taşıyor.
Elbette AKP’lilerin söylediği gibi Amerikalı yetkililer “bu yasa bizdekinin aynısı” diyerek iktidarı gerçekten tebrik ettiler mi bunu bilemeyiz. “Our boys have done” demiş bile olabilirler. İhtimalleri yazmanın suç kapsamına girmeyeceği son dönemleri yaşıyoruz.
İktidar yaklaşan seçimler öncesinde dikenleri tamamen temizlenmiş, karşı sesin çıkmasının mümkün olmadığı bir ülke yaratmak istiyor. Tek adamın gerçek ustalık dönemi artık başlamıştır.