AKP’nin, arka bahçesi TÜGVA aracılığıyla yeni yılın ilk günü Galata’da düzenlediği Filistin yürüyüşünden sonra yaşanan yumruklama hadisesi, AKP’nin Türk gencine karşı açtığı savaşın yeni bir cephesi oldu.
Filistin’e destek yürüyüşünden dönen ve elinde “tevhid” bayrağı bulunan şahsa karşı bir gencin “siz Arap sevicisiniz” diye tepki göstermesi ve sonrasında yaşanan yumruklama, son zamanlarda Arap karşıtlığı veya göçmen karşıtlığı olgusu üzerinden yükselen milliyetçi tepkinin bir yansımasıydı.
Hadiseden sonra yaşananlar ise olayın bambaşka bir boyutunu gözler önüne serdi. Yumruk atan genç, ters kelepçe takılarak gözaltına alındı ve sonrasında da tutuklandı. Olay sırasında gence tokat atan başka bir şahıs ise serbest bırakıldı.
İşte bahsettiğim bu olay, tam da AKP’nin milliyetçi tepki veren Türk gencine açtığı savaştır. Ortada iki fiil var. İkisinde de bir taraf diğer tarafa şiddet uyguluyor ama taraflardan AKP karşıtı olan ters kelepçelenirken AKP karşıtı gence tokat atan serbest bırakılıyor. Böylelikle tepki göstereceklere açık bir mesaj veriliyor: Eğer tepki vereceksen, ters kelepçeyi göze almalısın!
Birkaç hafta öncesine gidelim. Eski Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, sahanın ortasında, tüm Türkiye’nin gözleri önünde hakem yumrukladı. Faruk Koca eski AKP milletvekiliydi ve Erdoğan’a en yakın isimlerden biriydi. Ancak saldırı fiilini işleyen Koca’ya kelepçe takılmadı.
Türkiye’de özellikle son yıllarda göçmen karşıtlığı üzerinden yükselen bir milliyetçilik var. Bu milliyetçilik, kendisini en çok Arap karşıtlığı şeklinde gösteriyor. Ve elbette ki AKP karşıtlığı olarak. O nedenle elinde üzerinde Arapça yazılar olan bayrak taşıyan vatandaşla Türk milliyetçisi genç arasında yumruklamaya varan hadiseler yaşanıyor.
Ama bu hadise ilk değil. Muhtemelen son da olmayacak…
Daha dün akşam, İyi Parti gençlik kolları üyesi üç genç, bildiri dağıtırken gözaltına alındı. Dağıttıkları broşürde Erdoğan ve Bahçeli’nin resimleri vardı ve “Türkiye’nin Araplaşması için oyunuzu bize verin” yazıyordu.
Geçtiğimiz yılın Eylül ayına gidelim; göçmen sorunu üzerine yaptıkları haber ve paylaşımlardan dolayı Türk milliyetçisi 27 gazeteci gözaltına alınmış, Aykırı haber sitesinin genel yayın yönetmeni Batuhan Çolak ile Ajans Muhbir hesabının sahibi Süha Çardaklı da olmak üzere 8 kişi tutuklanmıştı. Sonra bu tutuklamalara yenileri de eklendi. Yine Ajans Muhbir’in editörleniden Serkan Kafkas da ikinci dalgada tutuklanan isimlerdendi.
Bu gözaltı ve tutuklamalara gerek yandaş yazılı ve görsel basında, gerekse sosyal medyada eş zamanlı yürütülen bir linç hareketi eşlik etti. Tutuklamaların gerekçesi, AKP’nin son zamanlardaki yeni sopası olan “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “dezenformasyon”du. Bir de tutuklanan gazeteciler Türk milliyetçisi olunca bu linç hareketine sözde sol-sosyalist basın da “ırkçılık” iftiralarıyla katıldı.
Hatırlarsınız, aynı günlerde Atatürk’e hakaret eden liseli bir genç vardı. Söz konusu Atatürk’e hakaret olunca “gencin hayatını karartmayalım” korosu oluşturanlar, Türk milliyetçisi genç gazetecilerin cezaevinde 12 Eylül işkencesi gibi saçlarının kazınmasına ses çıkarmadılar.
Bir de “Hudut namustur” pankartı asan gençler vardı değil mi? 2021 yılında yine göçmen sorununa dikkat çekmek için İstanbul’un çeşitli yerlerine “Hudut namustur” yazılı pankart astığı için gözaltına alınan 6 genç vardı. Gençlerin tek istediği, göçmenlerin sınırlarımızdan ellerini kollarını sallaya sallaya geçmelerine dikkat çekmekti. AKP’nin anlayışına göre sanki hudut namus değilmiş gibi, “Hudut namustur” pankartı aşan gençler gözaltına alınmıştı.
Bu örnekler elbette çoğaltılabilir. Bunlar sadece yakın zamanda gerçekleşen, kamuoyunda tartışılan, hatırlanması kolay örneklerdi. Maçlarda mülteci karşıtı slogan atan taraftarların sesinin yayın esnasında kısılması, “ülkemde mülteci istemiyorum” dövizleri taşıyanlara karşı müdahaleler, bunların hepsi aslında AKP’nin milliyetçi tepkiden ne kadar çok korktuğunu gösteriyor.
Tüm bu hadiselerle ilgili asla unutulmaması gereken, Türk gençliğinde yükselen ve Atatürk’ü referans alan Türk milliyetçisi yükseliştir. Göçmen karşıtlığı veya Arap karşıtlığı üzerinden kendini ifade eden bu milliyetçi yükseliş, hele de ağırlıklı olarak genç kesimler tarafından ifade ediliyorsa, AKP’nin en büyük korkusudur. Ve tam da bu yüzden AKP, Türk gencine karşı savaş açmıştır.