AKP’nin “anayasa değişikliği önerisini” görüşmek için HDP’yle görüşmesi muhalefeti HDP’yle görüşmekle, HDP’yi de PKK’nın uzantısı olmakla suçlayan iktidarın tükürdüğünü yeniden yalaması anlamına geliyor.
Bu görüşme yeni bir çözüm sürecinin başlamasına vesile olur mu bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Ancak böyle bir yakınlaşma olmasa bile AKP ve HDP ruh ikizi olan iki parti durumunda. HDP’nin eş başkanı Pervin Buldan’ın dün yaptığı açıklamada Cumhuriyet’i “Kürtlerin ve Alevilerin ret ve inkarına dayalı tekçilik sisteminin devreye sokulmasıyla yaşanan 100 yıllık yıkım süreci” olarak nitelendirmesi, AKP’nın sabık Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın açıklamalarıyla benzer içerikte ve aynı öfkeyi içeriyor.
Buldan’ın da Ünal’ın da hedef aldığı kişi Mustafa Kemal Atatürk. Ama korkaklık ve “ima” İslamcıların da Kürtçülerin de ortak özelliği olduğu için Cumhuriyet üzerinden yapılan sosyolojik eleştirilerle Atatürk hedef alınıyor. Özlemini duydukları asıl şey Atatürksüz bir Türkiye.
Durum böyle olunca da yüzyıllık bir nefretin Kürtçüler ve İslamcılarda yarattığı ortak duygular tüm günlük tartışmaları, küfürleri ve hakaretleri kolaylıkla unutturuyor. Mecliste yapılan kavgalar, meydanlarda edilen hakaretler, hedef göstermeler, sövgüler… Söz konusu Cumhuriyet’in yok edilmesi olduğunda tüm bu kırgınlıklar “teferruat” haline geliyor ve küslükler çabucak unutuluyor. Tarihsel kardeşlik her şeye egemen geliyor.
Böylesi bir görüşme için sadece AKP tarafını “pişkinlikle” eleştirmek hakkaniyetli bir tutum olmaz. Ortada gönüllü olarak yapılan iki taraflı bir görüşme var ve HDP’nin de böyle bir ilişkinin içinde yer alması kendisine edilen tüm sözleri yuttuğunu da gösteriyor. Demek ki iki tarafın da midesi çok geniş!
AKP’nin “siyasi tutarsızlığı” üzerinden yapılan eleştiriler HDP’nin de en az AKP kadar tutarsız olduğunu görmezden geliyor ki burada örtülü bir kollama söz konusu.
HDP’ye her şeyi mübah gören ve tek amacı Kürtleri memnun etmek olan tuhaf bir muhalefet anlayışı oluşmuş durumda. Seçimlerdeki adaylar için bile tek bir kriter konuluyor: “Kürtler oy verir mi?”
HDP’nin AKP’yle bu kadar rahat görüşebilmesinin sebebi de onları fazlasıyla şımartan anlayış. Diğer taraftan AKP’nin anayasa değişikliği için Meclis’te yapılacak bir oylamada potansiyel ittifaklarından bir tanesinin HDP olması çok yüksek ihtimal.
HDP’nin bugüne kadar herhangi bir anayasa değişikliğine itiraz ettiğini gördünüz mü? Konumu gereği muhalefet etmesi beklenen bir parti neden AKP’nin kendi gizli ajandası için yaptığı tüm anayasa değişikliklerine destek olur? AKP anayasa değişiklikleriyle neyi amaçlıyorsa HDP de aynı şeyi amaçlıyor ve verilen destek elbette boşuna değil.
AKP heyetinin HDP heyetiyle “sıcak bir ortamda” gerçekleştirdiği görüşme ve karşılıklı şakalaşmalar “siyasi bir nezaket”ten dolayı değil. Birbirleriyle bayramlaşmayı bile kesen bu iki partiyi bu derece yakınlaştıran şey elbette Atatürksüz bir Türkiye hayali.