TV’lerde Ukrayna şehirlerinin bombardımanla yerle bir edilmesini izliyoruz. Ancak yiyecek kuyrukları, izdihamlar ve yağ kavgaları görüntüleri Ukrayna’dan değil Türkiye’den.
Kimileri “savaş Türkiye’de çıkmadı ki, bu panik neden?” diyor ancak AKP de adeta bir işgal gücü gibi zamlarla Türkiye’yi yerle bir ediyor. Türk halkı da zam bombardımanı altında eziliyor. Ve her hafta değişen fiyatlar halkta doğal olarak panik yaratıyor. Bir halkı napalm bombaları ile esir alamazsınız ama zam bombalarıyla kolunu kanadını kırabilirsiniz. AKP tam olarak bunu yapıyor.
En son ekranlara yansıyan ayçiçeği yağı kuyruğu ülkenin geldiği nokta açısından ibret verici. AKP yıllarca “CHP döneminde yağ kuyrukları vardı” diye propaganda yapıyordu. Oysa bahsedilen dönem Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı dolayısıyla Batı’dan ambargo yediği dönemdi. Ve o dönem herkes sabırla kuyrukta bekliyordu.
AKP döneminde ise yaşanan büyük yoklukların nedeni AKP’nin Türkiye’yi talan etmesi ve halkı gıda bulamaz hale getirmesi. AKP’li kodamanlar çok zengin ancak halk varlık içinde yoksulluk yaşıyor.
Ayrıca daha da kötüsü AKP Türkiye’sinde insanlar yağ için birbirinin üstüne çıkıyor, çoluk çocuk ayaklar altında kalıyor, herkes canavar gibi kolileri çekiştirip, parçalıyor. “Eski Türkiye”dekinden çok daha vahim olan işte AKP’nin yarattığı bu insan manzarasıdır. “Eski Türkiye”de sağcısı solcusu Kıbrıs için fedakârlık yapıyordu. İnsanlar onurlu bir şekilde yoksulluk ile mücadele ediyordu. Şimdi insanımızın onuru da ayaklar altına alınıyor. Bu kasıtlı yapılıyor. İnsanlara otobüsten çay fırlatan AKP liderinin yaratmak istediği insan tipi tam olarak bu. “Birkaç litre yağ için bile yerlerde sürükleneceksiniz” diyorlar adeta.
14 Şubat 2022 günü Tayyip Erdoğan güya halka müjde verdi. Gıdada KDV oranının %1’e düşürüldüğünü açıkladı. %7’lik indirim (!) halka neredeyse %25’lere varan zam olarak yansıdı.
AKtroller “stokçular, istifçiler var” palavrası sıkadursun; bizzat AKP sermayesinin zincir marketlerindeki kendi imalatları olan gıda ürünlerinin fiyatları dahi “KDV indirimi”nden sonra fırladı.
BİM’in kendi süt markasının tam yağlı çeşidinin 1 Lt’lik miktarı şubatın başında 7,25 TL iken; 5-12 Mart tarihli indirimli BİM katalogunda aynı ürün 11,5 TL olarak yer alıyor.
Gıda fiyatlarında cephe buyken, akaryakıt ve enerji fiyatlarında durum çok daha vahim. Her gece insanlar uyurken zamlar yapılıyor. Her sabah daha karanlık bir güne kalkılıyor. Gazeteler artık günlük değil saatlik veriyor akaryakıt zamlarını. Bugün 7 Mart ve saat 13.20 itibariyle motorine 1 TL 44 kuruş, benzine 57 kuruş zam gelmesi bekleniyor. Motorinin litresi bu hafta 20 TL’nin üstüne çıkacak. Geçen sene ise bu dönem 6,66 TL idi. Yani “ben zaten hep 50 TL’lik alıyorum”cular dahi artık arabayı çalıştırabilecek kadar bile yakıt alamıyor.
AKP bunu da Rusya-Ukrayna savaşına bağlıyor. Ancak akaryakıt fiyatı son bir yılda yüzde 200 arttı. Bunun sadece %50’lik kısmı son 2 aya ait.
Yani zam bombardımanının nedeni Rusya-Ukrayna savaşı değil, AKP’nin Türkiye’ye ve halka açmış olduğu savaş.
Halk “fakru zaruret” içinde teslim alınmak istiyor. Köylüsü, işçisi, memuru, esnafı ve hatta sanayicisine yönelik bir saldırı bu. AKP gitmediği sürece de “bombardıman” devam edecek. Hiçbir insaflarının olmadığı da çok açık. Tek çare ayağa kalkmak ve AKP’den kurtulmak.