No Result
View All Result

AKP’nin cami iftirası attığı gün gerçekten yanan cami: Molla Çelebi Camii

Ali ÖZSOY by Ali ÖZSOY
1 Mayıs 2025
in GÜNLÜK
0
AKP’nin cami iftirası attığı gün gerçekten yanan cami: Molla Çelebi Camii

Dincilerin kutsalı yoktur. Çünkü dincilik dindarlık değil, adı üstünde “din satıcılığıdır.” Türkiye’de dincilerin iftiraları ve kışkırtmalarının başında da hep aynı yalan yer alır: “Camiye saldırmışlar.”

Türkiye’de en çok cami Menderes ve AKP döneminde yıkıldı. Çünkü bunların dini imanı ABD Dolarıdır. Betonperest dincilerin putu da binadır. Cami yıkıp, bina dikmek, cep doldurmak en büyük “ibadet”leridir.

Emperyalizmin dinci uşakları ve ülkeyi yönetmekle görevlendirdikleri zorbalar yüz yıldır; hep aynı din istismarı silahlarına sarılırlar. Kanlı Pazar, Maraş Katliamı, Sivas Katliamı hep cami iftiraları ile tetiklenmiştir. Bunlar Gezi İsyanı döneminde, camiye bira kutusu atıp, fotoğrafını çekecek kadar alçalmış kişilerdir.

AKP bu gelenekten yetişmiş faşist bir hareket olduğu için, her başı sıkıştığında aynı iğrenç yalana sarıldı. Gezi İsyanı döneminde Dolmabahçe Camii ve Kabataş yalanları ortaya atılmıştı. Allah’tan şu yaşadığımız çağda, artık her yerde kamera var. Yalan hemen ortaya çıktı. Ayrıca Dolmabahçe Camii imamı bunların tüm fitneciliklerini, nifaklarını çökerten büyük bir açık yüreklilikle doğruları söyledi. Sonra başına gelmeyen kalmadı ancak kışkırtma çöktü. İşte gerçek iman ve ibadet budur. Zalimin değil halkın yanında olmak ve hakikate sadık kalmak…

Türk Gençliğinin saray diktasına karşı son isyanı yine AKP’yi gafil yakaladı. Peki, ne yaptılar? Yine aynı pisliğe başvurdular. Çok şaşırtıcı değildi. Güya göstericiler Şehzadebaşı Camii’ne girmişler, etrafa bira kutuları atmışlar, mezar taşlarını kırmışlar…

Bu bir yalandı. Bizzat ben de oradaydım. Polisin acımasız ve kanunsuz saldırılarından sakınmak isteyen gençler Şehzadebaşı Camii’nin avlusuna sığınıyordu. Camii adeta kutsal bir iyileşme ve direniş merkezi olmuştu. Plastik mermilerden yaralanan, gazdan nefessiz kalan gençler bu caminin avlusunda arkadaşları tarafından tedavi ediliyor, dinleniyor ve kendine gelince arkadaşlarının yanına dönüyordu. Eğer cami olmasıydı polis şiddeti ve izdiham nedeniyle çok fazla can kaybı olabilirdi.

Tüm bu gerçeklere ve sayısız kamera görüntüsüne rağmen AKP yine de alçak yalanlarını sıraladı. Kısa süre içinde bu yalan da ortaya çıktı. Ancak günlerce süren bir gerilim ve kışkırtma ortamına yol açtı. Bazıları gidip Vezneciler Kız Yurdu’nun önünde gösteri yapıp, küfürler saçtı. Ancak yine istediklerini başaramadılar. Bir din, dinsizlik kavgası çıkaramadılar.

Oysa tüm bu yalanlar atıldığı ve kışkırtmaların yaşandığı gün, AKP’nin provokasyon için camiye saldırı iftirası attığı 24 Mart gecesi, bir cami gerçekten yandı. Belki de yakıldı.

Dolmabahçe Camii’nin 250 metre ilerisinde olan, Fındıklı’daki Molla Çelebi Camii’nde 24 Mart günü güya kendiliğinden (!) yangın çıktı. 1589 yapım tarihli Mimar Sinan eseri camiye şu anda bile gidip baksanız, simsiyah is içinde olduğunu görebilirsiniz.

Caminin yandığını babam iletti bana. İçeri girmek istemiş ama kapalıymış. İçerideki halıların ve tarihi mihrabın yandığını görünce, içi acımış. Ben de bizzat gidip baktım. Dışarıdan fotoğraflarını çektim. Caminin abdesthanesini işletenlerle konuştum.

Yanmış! Nedeni belli değilmiş. Halılar ve pek çok şey kül olmuş. Yangını, ihbar üzerine gelen Beyoğlu Belediyesi itfaiye ekipleri söndürmüş.

Cami iftiracısı AKP’lilerin Şehzadebaşı Camii ile ilgili yalan attıkları gün, gerçekten yanan -ya da yakılan- Molla Çelebi Camii ile ilgili hiçbir yandaş medyada haber yok. Ben bu adamların ciğerini biliyorum. Bunlar bu alçaklığı yapabilir. Aynı gün içinde, cami yalanı atıp, cami soyan, cami yıkan, cami yıkan tıynette kişilerdir bunlar.

Elimde bir bilgi yok. Ancak kocaman şüphelerim var. Bütün yetkililere sorularım:

  1. Molla Çelebi Camii’nde çıkan yangın ile ilgili soruşturma var mı?
  2. Yangının çıkış nedeni belirlendi mi?
  3. Camide tarihi değeri olan halı, Kuran-ı Kerim veya başka bir eser var mıydı? Bunlar kayıtlara nasıl geçti? Kayıp olarak mı yoksa yandı olarak mı?

Ve tabii İngiliz-Yunan uşağı Şehyülsilam Dürrizade meşrebinden günümüzün yobazlarına, Aktrollere ve sözde din adamlarına sorum var.

Din kışkırtıcısı yobazlar bu konuda niye susuyorsunuz? Şehzadebaşı iftirası ile Molla Çelebi yangını arasında bağ var mı? Cami sizin hassasiyetiniz değil mi? Neden Molla Çelebi Camii’ndeki yangın konusunda üç maymunu oynuyorsunuz? Yoksa bugün “imam” değil “papaz elbisesi” mi giyiyorsunuz?

Sizi gidi hakiki din düşmanları, sizi gidi dinciler sizi…

Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Özsoy’un yanan camide çektiği fotoğraflar.
Previous Post

Devleti mi koruyorsunuz, saltanatınızı mı?

Next Post

Emek var, adalet yok

Next Post
Emek var, adalet yok

Emek var, adalet yok

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.