Artık kanıksadığımız haber! Takvim gazetesinin her gün emekliye müjde vermesi gibi, 6 ayda bir Tayyip “haftaya müjde açıklayacağım” diyor.
Bilmem nerede bilmem kaç milyon metre küp doğal gaz rezervi bulunmuş. Avrupa şaşırmış kalmış. Rusya alkışlamış. Yakında Türkiye şahlanacakmış.
Seçimden önce bu haberler etrafı daha çok sarar. Daha birkaç ay önce Melih Gökçek, Jelibonyum rezervleri bulundu, 90 Trilyon dolarımız olacak, minvalinde bir açıklama yapmıştı. Epey dalga konusu olmuştu.
“2023’te Lozan bitecek yeğenim, her yerden petrol fışkıracak” diyen bir kitle olduğu sürece bu tür saçma haberler eksilmeyecektir. Bu sosyal-psikoloji başka bir yazının konusu. Ancak basit bir veriyle konuyu özetleyebiliriz.
Geçen yerel seçimde muhalefetin belediyeleri kazandığı illerin Türkiye’nin GSMH’sına katkısı, %75’ten fazlaydı. %75’in alın teri, emeği ve vergileriyle beslenen bir kitle var. Bunlara AKP kurmayları “çekirdek kitlemiz” diyor. Ne dinle ne milliyetçilik ile alakası olan bu azgın azınlık, elbette çok seviyor bu tür haberleri.
Gidin bir kasaba kıraathanesine. En sevilen konular: Falanca mezarda bulunan hazine, filanca akrabadan kalan miras, falanca emminin bostanına yapılan AVM ile köşeyi dönmesi, 50 yıldır işlenmeyen tarladan geçen yol ve çeşitli kamulaştırma piyangoları…
Bu insan tipi elbette sevinçten dört köşe olur A Haber’deki, Beyaz TV’deki palavrayı dinlerken. “Hepimiz Araplar gibi köşeyi döneceğiz.”
Tayyip’in son açıklamasını bu bağlamda ele alıp konuyu kapatabilirdik. Ancak daha da önemli bir konu var. Ülkemiz ekonomik olarak talan ediliyor. Bunun mizahını yapamıyoruz çünkü gelecek kuşakların, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini AKP’li baronlar bugünden gasp ediyor.
Bu yüzden son doğalgaz açıklaması –eğer bir miktar bile doğru ise- asla bir “müjde” değil, tam tersine bir kara haberdir. Türkiye’nin yer üstü ve yer altı doğal kaynakları AKP tarafından talan edilmektedir.
Bugün Türkiye için en hayırlı olan, var olan ve keşfedilmemiş tüm zenginliklerimizin toprak altında kalmasıdır. En kötü, en hayırsız haber ise gelecek kuşakların Türkiye AKP’den kurtulduktan sonra ülke kalkınması için kullanacağı kaynakların, bugünden toprak üstüne çıkarılıp talan edilmesidir.
Açıkça söylüyoruz! Toprak altında kalan Türk milletine kalır. Toprak üstüne çıkan hırsızların cebine ve oradan da Katarlara, Londralara, Miamilere, Man Adaları’na uçurulur.
Sayılarla konuşacağız! Ne demek istediğimizi anlayacaksınız.
Önce şu meşhur doğalgaz meselesine gelelim. Son 5 yıldır AKP doğalgaz bulduğunu ilan edip duruyor. İlk meşhur damat açıklamıştı. Sonra da daha gaz çıkarılmadan imtiyazın “Eyyyyy” Fransız Şirketlerine verildiği açığa çıkmıştı.
AKP sürekli bu “doğalgaz müjdesini” veriyor. Peki, vatandaş doğal gaza ne kadar ödüyor? Son iki yılda konut tüketimi için satılan doğalgazın fiyatı tam %240 artmış. Elektrik tüketimi için kullanılan doğalgazın maliyeti %1244, sanayi için tüketilen doğalgazın maliyeti ise %997 (Kaynak İZGAZ) oranında artmış.
Yani AKP doğalgaz buldukça (!) vatandaşa ve sanayiye daha büyük “kazık” giriyor. Bir de bunların gerçekten doğalgazı çıkardıklarını düşünsenize!
Eğer bir ülke sömürge zihniyetiyle yönetiliyorsa, doğal kaynaklarının keşfedilmesi değil, keşfedilmemesi asıl müjdedir. Oligarşik çetelerin yönettiği sömürge ve yarı sömürge ülkelerde doğal kaynaklar bir zenginlik değil tam tersine bir lanettir. Tarihte doğal kaynaklarını peşkeş çekerek zenginleşmiş ve kalkınmış tek bir ülke yoktur. Ama iliğine kadar soyulmuş ve sonunda yok edilmiş sayısız sömürge ve yarı sömürge vardır.
Yine sayılar konuşsun. AKP sürekli şurada maden bulduk, burada maden çıkardık, ülke coşacak diye propaganda yapıyor. Cennet vatanımızı zehir havuzlarıyla doldurdukları gibi, buna karşı çıkan vatanseverlere de “dış güçlerin maşası” diyorlar.
Anayasa’ya göre Türkiye’de maden arama ve çıkarma hakkı kamunundur. Ancak AKP, 20 yılda bu ilkeyi yerle bir etti. Güya bunun adı özelleştirmeydi ama hepimiz biliyoruz ki; aslında bu özelleştirme değildi. Tayyipleştirmeydi.
Peki, madencilikte Tayyipleştirme Türkiye’ye ne kaybettirdi? İş cinayetleri ile katledilen yüzlerce emekçi, zehir havuzları, katliam buldozerleriyle yok edilen doğayı bir yana bırakalım.
İktisadi olarak AKP döneminde madencilik sadece ve sadece AKP kodamanlarının yurtdışı hesaplarını şişirdi.
Basit rakamlarla konuşalım. TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 2013 yılında işlenmiş ve işlenmemiş toplam maden ihracatı, miktar olarak 24,1 milyon tondu. 2021 yılına geldiğimizde bu miktar 39,4 milyon tona çıktı. Yani miktar olarak tam %63,5’lik bir artış.
Peki, aynı dönemde ihraç edilen madenlerimizin parasal değeri ne kadar arttı?
2013’te madenciliğin ihracat geliri 4,9 milyar ABD Dolarıyken, 2021’de 5,6 milyar ABD Dolarıydı. Sadece %14’lik bir artış. Ancak ABD Dolarının kendi değer kaybını da dikkate alırsak aslında %2’lik bir düşüş söz konusu. Çünkü 2013 yılının 4,9 Milyar doları, 2021 yılının 5,7 milyar dolarına denk düşüyor.
Yani AKP ülkemizin topraklarını alt üst etmiş. Çin, Kanada, Fransız, İngiliz, ABD maden şirketleri ile AKP’li rüşvetçi imtiyaz sahipleri ortak olmuş. Vatanımızı delik deşik etmişler. 8 yılda miktar olarak tam %65 daha fazla maden çıkarmışlar ama bu satıştan Türkiye’nin ihracat geliri düşmüş!
2013 yılında Türkiye’nin bir ton madeni yurtdışına ortalama 203 ABD Dolarına satılırken, 2021 yılında 142 ABD Dolarına satılıyor.
AKP oligarşisi ve yabancı sermaye adeta vatanımızın bağrını deşiyor. Bu yüzden ben duyduğum maden haberlerine sevinmiyor tam tersine öfkeleniyorum. Eğer “Jelibon kaynakları bulundu” gibi fantastik bir palavra söz konusu değilse ve gerçekten yeni bir kaynağımıza ulaşıldıysa kahroluyorum. Son 20 yılımızı talan eden AKP, önümüzdeki kuşakların da geleceğini “madencilik” adı altında çalıyor.
AKP’nin yönettiği Türkiye’de gerçek vatanseverlik tüm madenlerin topraklar altında kalmasını istemektir. Vatan hainliği ise AKP’nin yer altı ve yer üstü kaynaklarını talan etmesini “milli ekonomi” adı altında desteklemektir.
Bu yüzden Tayyip’in son doğal gaz açıklaması, bir müjde asla değildir. Tıpkı diğer açıklamaları gibi uğursuz bir kara haberdir.