AKP Türkiye’sini tanımlayın deseler bir kuşak sonra, akla gelecek ilk sözcüklerden biri “terör” olacaktır. Bitirilmiş olan terörizm belası, AKP döneminde önce hortladı. Daha doğrusu hortlatıldı. Sonra çeşitlendirildi. Ve hatta halka karşı işlevselleştirildi.
Son bir ayda yeniden terör saldırıları sıklaştı. Mersin, Taksim ve dün de Karkamış’taki alçak saldırı.
Türk halkının safı zaten belli. Herkes haddini bilecek ve halkı itham etmeyecek. Teröristlerden özür dileyen biz değiliz. AKP’ydi. PKK ile birlikte Ergenekon-Balyoz kumpaslarını da siz düzenlediniz. Herkes Fethullah’ı söylüyor ama eksik! AKP-PKK-Fethullah operasyonuydu!
Teröristlerin üstüne giden Türk Ordusu’nun yanında Türk insanı da bir neferdir ve asla düşmana teslim olmayacaktır.
Ancak AKP’lilerin ağzından düşmeyen iğrenç bir soru var ki; ona da yanıt vermek bizim görevimiz. Soru şu: “Siz devlete mi güveniyorsunuz PKK’ya mı?”
Herkes Türk insanına böyle bir soru sorulamayacağını biliyor. Asıl sordukları soru ise şu: Siz bize mi inanıyorsunuz PKK’ya mı?
Yani AK-troller utanmadan kendilerini “devlet” gibi tanıtmaya çalışıyor. Ancak bunu yaparken bile devlet görevlisi gibi değil bir örgüt kışkırtıcısı gibi davrandıklarını itiraf ediyorlar. Yoksa Türk halkı devlet mi, örgüt mü diye bir soruyu aklına bile getirmez.
Demek ki iki kabul var bu Aktroll sorusunda.
Birincisi. “Devlet adına konuşuyoruz ama aslında biz dâhil herkes devlet için hareket etmediğimizi biliyor.”
İkincisi. “AKP örgütü mü PKK terör örgütü mü diye bir soru sorulduğunda dahi insanlar AKP’ye güvenmiyor.”
Şimdi AKP’lilerin “bize mi PKK’ya mı inanıyorsunuz” sorusunun gerçek halini açığa çıkardık ve yanıtını verebiliriz.
“Biz” dedikleri AKP’ye inanmayıp, PKK’ya mı inanıyor insanlar?
Hayır! Çünkü bir kişi AKP’ye inanmadığı için PKK’ya inanmak zorunda değil. Ayrıca PKK’ya inanmayıp, AKP’ye de inanmayabilir.
Mesela ikisi de aynı şeyi söyleyebilir ki, bu sıklıkla oldu. İkisine de aynı anda karşı çıkıyoruz dolayısıyla.
Veya bir terör eylemini “AKP lütuf olarak gördü ve kullandı” diyen biri aynı zamanda eylemi PKK veya IŞİD yaptı da diyebilir. Çünkü aynı anda olabiliyor bu işler. “Lütuf oldu” diyen biz değiliz ki. Bizzat AKP’liler. Daha geçen hafta Selahattin, Diyarbakır yolundan önce İmralı’ya da uğradı mı uğramadı mı o bile netleşmedi. Teröristbaşı Apo’dan seçim propagandası için mektup dilenen sefil bir yapısınız. Neden aynı anda hem PKK’yı hem AKP’yi suçlayamayalım ki?!
Demek ki ortada birbirini olumsuzlayan iki seçenek yok. Anladın mı Bay Aktroll?
Esas sen şu sorunun yanıtını ver: Ne kadar düşük bir noktadasınız, ne kadar gayrimeşrusunuz, ne kadar kirli bir yapısınız ki; Türk halkı sizi PKK ile yan yana koyuyor. Siz de yan yana koyuyorsunuz. Ve yine de inandırıcılık sorununuzu aşamıyorsunuz.

Rezilliğe bak. Soruya bak. Kendinizi gördüğünüz dip bu işte: “AKP mi PKK mı?” soru cümlenizin gramer yapısı bile, sizin zihninize dahi kazınmış bir yargıyı ispatlıyor. PKK ile AKP arasında bir denklik kurulabileceği bu kadar açık. Eh aynı masada, Oslo’da değil miydiniz?
İşte Türk insanını asıl korkutan bu. 5. kol gibisiniz. Bugün “milliyetçi” kesilmeniz de düşmana hizmet için olabilir. Genel olarak da böyle düşünülüyor.
Sadece seçim taktikleriniz, hileleriniz, kaos ve kan üzerine kurulu siyasi kışkırtmalarınızdan dolayı endişeli değil insanlar. Bunlar artık kanıksandı ve şaşırtmıyor. Şu anda halkı düşündüren, bizzat teröre karşı yapılan operasyonların karargâhında bulunmanızdır. Asıl kaygı kaynağı budur..
Ayn-El Arap ya da sizin PKK ile birlikte koyduğunuz yeni adı ile “Kobane”yi kim terör yuvası yaptı? AKP hükümeti değil mi?
Bugün TSK burayı terörden arındırmak istiyor. Elbette Türk halkı da askerinin arkasındadır.
Peki, oraya binlerce Peşmerge’yi, daha doğrusu PKK’lıyı, siz sokmadınız mı 2014’te Habur’dan?
Hem de 29 Ekim gibi Türk Devleti ve milleti için kutsal bir günde. Hem de zırhlı araçlar ve terör paçavrası flamalarıyla Türk vatanının kutsal topraklarını çiğneterek.
Şimdi ise “Kobane’yi temizleyeceğiz” diyorsunuz ya. Bu bir itiraftır. Orayı pisleten siz oldunuz çünkü. Bugüne kadar Suriye’de şehit olan her askerimizin kanı bu gaflet kılıfına bürünmüş ihanet siyasetindendir. Karkamış’taki çocuklarımızın ve öğretmenimizinki de!
İşte bu yüzden size güvenemiyoruz. Bakalım hangi hançerler hazırlanıyor bizim ve askerimizin sırtına diye düşünüyoruz.
Sen de utanmadan hâlâ soruyorsun: “Bize değil PKK’ya mı inanıyorsunuz?”
Hayır, rezil herif! Aynı anda ikinize de inanmıyoruz. Var düşün artık ne düşük bir mevkidesin Türk halkının gözünde.