Putin’in doğalgaz kumarı
İki ay önce sorsaydınız, “Almanya Enerji Bakanının yerinde olmak istemezdim.” derdim. Sanırım pek çok kişi de bana katılırdı. Rusya, Almanya’ya doğalgaz akışını durduracağını açıkladığında doğalgaz fiyatları bir anda %30 artmış, “Almanya kışın donacak” yorumları yapılmaya başlanmıştı. Ancak Almanya açısından durum iki ay öncesine göre çok daha kontrol edilebilir hale geldi. Almanya kışın donmayacak. Ancak, bunun için Almanlar çok bedel de ödemek zorunda kalacak.
İlginç bir şekilde, ödenecek bu “bedel” Almanlar açısından çok büyük bir sorun olmayacakmış gibi görünüyor. Çünkü Rusya’ya yönelik yaptırımlar sadece Almanya’da değil, Avrupa’nın tümünde ve Amerika’da “yeni Hitler’e karşı direnmeliyiz” sloganıyla kabullenilmiş durumda. “Hitler’i 30’larda güçlenirken izledik, ses çıkarmadık, ceremesini çektik. Aynı hatayı Putin’de yapmayacağız,” diye düşünülüyor. Hitler konusundaki “pişmanlık/utangaçlık” adeta bir ulusal kimlik haline gelmiş olan Almanlarda bu düşüncenin daha yaygın olması elbette şaşırtıcı değil.
Putin aslında bir doğalgaz kumarı oynadı. Doğalgaz satışından elde edilen gelir Rus ekonomisi için çok önemli. Üstelik, doğalgaz ticareti yaptırım ve ambargolarla sıkışan Rusya’nın nefes alabileceği tek alan. Putin, doğalgaz tehditleriyle Avrupa’yı dize getirebileceğini düşünerek bu gelirden vazgeçti. Putin’e göre, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri, doğalgaz ihtiyaçları nedeniyle Rusya’ya yönelik yaptırım ve ambargoları gevşetecek, hatta Ukrayna işgalini de sessizce kabullenecekti. Ancak öyle olmadı. Hatta Avrupa ihtiyacı olan doğalgazı da buldu. Anlayacağınız, Putin Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu ve doğalgaz gelirlerinden mahrum kaldı.
Almanya doğalgaz sıkıntısını nasıl çözdü
“Almanya kışın donacak…” Bu propaganda ne kadar doğru? Nisan 2022’de Der Spiegel “Ya Rusya gazı keserse?” başlığıyla çıkmış ve bu durumu bir kıyamet senaryosu olarak görmüştü.
Almanya doğalgaz ihtiyacının %55’ini Rusya’dan, %35’ini Norveç’ten, kalanı ise Hollanda’dan ve birkaç Ortadoğu ülkesinden aldığı LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ile karşılıyor. Rus doğalgazının bir anda kesilmesi elbette büyük sıkıntı. Ancak Putintaparların ve AKP’li yandaş medyanın savunduğunun aksine, Almanya bu kış donmayacak.
Almanya, geçtiğimiz günlerde, doğalgaz depolarının % 95 oranında dolduğunu açıkladı. Depoların toplam kapasitesi 24 milyar metreküp. Almanya’nın yıllık doğalgaz tüketimi ise 85 milyar metreküp. Norveç ve Hollanda gibi ülkelerin doğalgaz göndermeye devam ettiği de düşünüldüğünde, Almanya’nın depolarında önümüzdeki kışı rahatlıkla atlatacak kadar doğalgaz bulunduğu ortada.
Almanya Enerji Bakanı yine de temkinli, “bu gaz bize yeter ama kış sert geçmezse,” diyor. Bu nedenle Almanya yıllık 5 milyar metreküp doğalgaz üretim kapasitesi olan yeni bir LNG terminali açtı. Tek sıkıntı, LNG’nin Rus doğalgazına göre daha pahalı olması. Bunu da tasarruf tedbirleri ve alternatif enerji kaynaklarına yönelerek çözmeye çalışıyorlar. Kimi Alman enerji uzmanları o kadar iyimser ki, “Bu vesileyle Rus doğalgazına bağımlılığımızı 2023 sonuna kadar sıfıra indirebiliriz,” diyorlar. Göreceğiz… Ancak gidişat o yönde, bunu teslim etmek lazım.
Doğalgaz kumarının asıl kaybedeni Rusya
Doğalgaz krizi hep Avrupa açısından değerlendiriliyor. Ancak bu krizin bir de Rusya cephesi var. Petrol ve doğalgaz ticareti Rusya’nın ihracatının %55’ini, federal bütçenin %40’ını, bütün ekonomisinin (GSYİH) ise %17’sini karşılıyor. Bu gelirin %60’a yaklaşan en önemli kısmını ise Avrupa’ya, özellikle Almanya’ya satılan gaz oluşturuyor.
Rus propagandistler “Rusya da gazını Çin’e satar” gibi iyimser yorumlarla bu krizi gözden kaçırmaya çalışsa da durum pek öyle değil. Öncelikle Çin ekonomisi Almanya ya da Avrupa gibi doğalgaza bağımlı değil. Çin, 100 milyar metrekübü aşkın üretimiyle dünyanın en büyük 8. doğalgaz üreticisi. 150 milyar metrekübü aşan ihtiyacı için 50 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Bu ithalatın büyük bir kısmını ise Türkmenistan’dan gerçekleştiriyor. Çin’in Türkmenistan’la imzaladığı uzun süreli sözleşmeleri iptal edip Rus gazına dönmesi zaten söz konusu değil. Ayrıca, Çin ihtiyacı olan bütün gazı Rusya’dan alsa bile bu Rusya’yı kurtarmaz. Çünkü Rusya’nın 2021 yılında Avrupa’ya sattığı toplam doğalgaz 150 milyar metreküptü. Üstelik bu kadar gazı Çin’e ulaştıracak ne boru hattı var ne de yenisini inşa edecek zaman (ve tabii ki savaş koşulları düşünülürse para da yok)…
Peki ya Hindistan? Rusya’dan bu ülkeye bir boru hattı bile yok. Avrupa’ya satamadığı doğalgazı Hindistan’a nasıl ulaştırsın? Himalayalar’ı katırla mı geçsin…
Anlayacağınız doğalgaz krizinde kaybeden taraf aslında Rusya…