Türkiye’de siyaset artık bir saray tiyatrosuna döndü. Bu gerçeği itiraf etmeden, buna göre konumlanmadan, buna göre eyleme geçmeden yapılacak her şey ya kendini ya da halkı kandırmaktan ibaret olacaktır.
Son bir aydır yaşadıklarımız bu gerçeğin en açık kanıtıdır. Saraydan bir işaret geliyor. CHP-MHP-AKP fark etmiyor. Herkes Apoculuk yarışına başlıyor. Hatta DEM bile bu yarışta geride kalıyor.
Adam yıllarca Atatürk’e ve Cumhuriyet’e düşmanlık yaptı, kindarlık ve “dindarlık” adına.
Şimdi çıkmış “Gazi keşke 10 yıl daha yaşasaydı” diyor. Bir hafta önce yancısına “Apo Meclis’e gelsin” dedirtmişti. Gelecek hafta “Nas, faiz, şeriat” v.s. diyebilir. Gözüme bir haber daha çarpıyor. Türk Dünyasını birleştirmiş, yeni alfabe hediye (!) etmiş.
Kısacası “Apoculuğu da ben yaparım, Türkçülüğü de ben yaparım, İslamcılığı da ben yaparım, Atatürkçülüğü de ben yaparım. Siz de ancak yancılığımı yaparsınız” diyor.
İşin kötü yanı CHP, MHP, DEM fark etmiyor. Hepsi de kuyruğuna takılmış. O hafta hangi maskeyle konuşsa, alkışlayanı eksik olmuyor. Belli ki adam boşuna böyle fütursuzca konuşmuyor.
Siyaset kurumu çürümüştür. Hepsine karşı isyan etmemiz gerekiyor. Türk halkı bu gerçeği beyninin en küçük kılcal damarlarına kadar sezdi ve kavradı. Bir gün bir patlama olacak.
Sırada vatansever aydınlar var. Kendimizi kandırmaya ne kadar devam edeceği? Yoksa yine kafamızı kuma gömüp, halkı yalnız mı bırakacağız?