Kısaca bir hatırlayalım mı ne olmuştu?
ABD merkezli Disney Plus, yılın başında daha az içerikle (yani maliyetlerdeki telif yükünü azaltarak) kârlılık oranını arttırma stratejisine geçmişti. Bu kararla beraber her ülkenin yerel içeriği de dâhil olmak üzere platformda sunulan içeriği tıraşlamaya başladılar.
Türkiye açısından dananın kuyruğunu koparan, tabi ki Amerika’daki Ermeni lobisi, bir başka deyişle soykırım yalanlarını geçim yoluna çevirmiş soykırım sektörü oldu.
Kararda Ermeni lobisinin payı yalansa bile, bu gelişmeyi daha çok bağış toplamak için kendilerine yonttukları kesin. Fakat dizi ilk duyurulduğu andan itibaren zaten Ermenilerin Disney’e karşı bir kınama kampanyası mevcuttu. Dolaysıyla platformda kalan az sayıda yerel içeriğe Atatürk dizisinin dâhil edilmemesi kabul etsek de etmesek de Ermeni ırkçılarının başarısı hanesine yazılmalı.
Yine de bizi daha çok endişelendirmesi gereken bir şey var.
Disney, yayınlamaktan vazgeçtiği tüm ürünler gibi bunun da yayın haklarını yerel eser sahiplerine satın aldırıyor. Yani bu vazgeçişlerin hiçbiri bedava değil.
Bunun ne anlama geldiğini fark ettiniz mi?
Fark etmediyseniz, iki gündür ekranlara düşen şu haber başlıklarına bakın:
“Atatürk dizisinin beklenen yayın tarihi sonunda açıklandı.”
“Atatürk dizisinin yayın tarihi ve oyuncu kadrosu netleşti.”
“Atatürk dizisinin yayın tarihi kesinleşti.”
Birileri, havuz gazetelerinin sürmanşetindeki “emekliye müjde” haberinin benzerini yaptırıyor.
Neymiş peki müjdelenen?
Tüm dünyada yayınlanabilecekken bir anda engellenen, Ermeni yalanlarının gürültüsü içinde ayıplı mal gibi geri çekilen bir prodüksiyonun Türkiye’deki yayın programı.
Önce kumaş gibi biçip kesecekler ve beş dakika izleyince IQ puanını düşüren dandik Fox dizilerinin arasına sıkıştıracaklar.
Sonra kesilmemiş halini üç bölüm bir posta, üç bölüm ikinci posta olarak sinemalarda gösterecekler.
Üstelik sadece Türklere.
Disney’in kararından beri herkesin sorduğu “Sanatçılardan niye tepki yok?” sorusunun cevabı da işte burada!
Yani Disney parasını aldı gitti!
Ermeniler alacağını aldı, onlar da mutlu.
Şimdi mutlu olma sırası filmin yapımcılarında ve kadroda.
Hakarete uğramış Türk milletine şimdi şunu diyorlar:
Bizde ne millî gurur var, ne Disney’e rest çekecek yürek. Gözünüzü kapatıp izleyin ve mutlu olmaya bakın. Biz de Disney’e ve Ermeni ırkçılarına ödediğimiz parayı çıkaralım.
Kimin cebinden?
Türklerin cebinden.
Adam benim Atatürk’ümü bana anlatacak, karşılığında Disney-Ermeni Lobisi’ne verdiği parayı çıkartacak.
Yani Disney ve Ermeniler padişah olmuş, bunlar da onlardan yetki alıp başımıza mültezim kesilmiş!
Yuh!
Bir sonraki sefere de bir İstanbul’un fethi çeksinler, Yunan lobisine para kaptırıp yine bizim cebimizden çıkarsınlar. Hem de İstanbul’un fethini ayıplama kampanyası karşılığında!
Eksik olsun filminiz diziniz!
Atatürk’ü öğrenmek isteyen otursun adam gibi kitap okusun. Atatürk’ün NUTUK’u başta olmak üzere çok sayıda eser var. Şevket Sürreyya Aydemir, Hasan İzzettin Dinamo, Yılmaz Gürbüz, Turgut Özakman var…
Benim Atatürk düşmanlarına kaptıracak param yok.
Türk düşmanlarına çiğnetecek millî gururum da yok.
Paramla dünyaya rezil olmaya niyetim de yok.
Aklımı da peynir ekmekle yemedim.
İzlemiyorum.