28 Aralık’ta PKK terör örgütü lideri, bebek katili Abdullah Öcalan ile görüşen Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti heyeti, bugün de MHP lideri Devlet Bahçeli ile buluşuyor. Yaptıkları açıklamaya göre bugün ekibe, Bahçeli’nin “ağalık” yoldaşı, feodal zorba ve terör destekçisi Ahmet Kürt de eklenmiş. Böylece açılım kadrosu tamamlanmış!
Bu defaki PKK açılımının mimarı olan Bahçeli ve MHP hakkında söylenecek çok şey var gerçi ama bugün konuya özel bir boyutuyla yaklaşalım. Bunun için de tam on yıl geriye, 2015’e gitmeliyiz…
Okurlarımızın çok iyi hatırlayacağı gibi 2015 Haziran ayında yapılan Genel Seçimlerden AKP yenik ayrılmıştı. Tek başına hükümet kurması mümkün değildi. 2013 Gezi sürecinin ardından sona doğru adım adım yaklaşan AKP diktası, gayet demokratik bir şekilde seçimle gidiyordu…
Fakat daha seçim gecesi, sonuçların açıklanmaya başlandığı ilk andan itibaren AKP’ye can simidi uzatan Devlet Bahçeli olmuştu. Daha ortada hiçbir şey yokken HDP ile görüşmeyeceği üzerinden bir söylem tutturarak süreci kilitlemeyi başaran Bahçeli, AKP’siz bir hükümet kurulmasını da hatta AKP’nin içinde olduğu bir koalisyon hükümetini de engellemişti. Böylece tam çıkmaza giren süreç Kasım ayında seçimlerin yenilenmesiyle ve AKP’nin yeniden tek başına iktidara gelmesiyle sonuçlanmıştı. Tabii iki seçim arasında patlayan bombalar, ölen insanlarımız, dehşete düşen halk da AKP’nin “başarısının” tamamlayıcısıydı.
O zaman Bahçeli’nin bir anda muhalif safları terk ederek AKP’nin yanına geçmesini kuru bir inadın sonucu zannedenler olmuştu. Hatta sonraki süreçte Bahçeli’nin AKP ile ortaklığını eleştirerek MHP’den uzaklaşan kesimlerin bir kısmı da HDP ile görüşmeme tavrını bir süre için de olsa desteklemişti. Fakat sonunda Bahçeli’nin tüm bunları son derece planlı, programlı bir şekilde AKP’ye ve Erdoğan’a bir 10 yıl daha armağan etmek için yaptığı anlaşılacaktı. Elbette bu dönemin normal bir 10 yıl değil epey bir kısmı da OHAL koşullarında geçen bir “Başkanlık” dönemi olduğunun da altını çizmeliyiz.
Bahçeli’ye soralım: 2015’te HDP ile bir araya gelmemek sözde ilkesi adına Türkiye’ye ve Türk milletine tüm bunları yaşatmışken şimdi neden Dem Parti ile bu kadar hevesle görüşüyorsun? Ayrıca 2015’te ortada ne yeni bir açılım süreci, ne Apo’nun serbest kalması ne de Meclis’e gelip konuşma yapması vs vardı. Şimdi gündemde bunlar var ve bunun da ötesinde Apo gündeminin mimarı da doğrudan doğruya sensin!
MHP ve Devlet Bahçeli, 2015’te “HDP ile yan yana gelmem” bahanesiyle Türk milletini 10 yıl daha AKP diktasına teslim etti. Şimdi 2025’te “DEM ile görüşürüm, Apo’yu Meclis’e getiririm” diyerek bu defa da bizi hem AKP’ye hem PKK’ya teslim ediyor. Bahçeli-DEM görüşmesinin tek anlamı ve sonucu budur.
Türk’üm diyen herkes, Bahçeli’yi kınamalı, protesto etmeli. Tarih elbette onu da ortaklarını da mahkum edecektir ancak Türk milletinin tarihin hükmünü beklemek gibi bir lüksü yok çünkü söz konusu olan bizim varlığımız!