Bakan Nebati’nin AKP’nin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı sunumda, “bir yol ayrımına gittiklerini; enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettiklerini, enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabileceklerini ancak böyle bir karar verdiklerini” söylemesi, 2023 yıl sonu enflasyon hedefi olarak da yüzde 19,9 açıklaması, iktidarın enflasyon karşısında yenildiğini açıkça ortaya koyuyor.
Nurettin Nebati 2021 sonunda yaptığı açıklamada enflasyonun Mart gibi zirveyi göreceğini daha sonra düşüşe geçeceğini söylemişti. Mart ayına gelindiğinde ise hedefleri “revize etmiş”, enflasyondaki artışın bir süre daha devam edeceğini ancak 2023 seçimlerine tek haneli enflasyon rakamıyla girileceğini açıklamıştı.
Nebati yeni açıklamalarıyla “revize ettiği” hedefleri yeniden “revize ediyor”. Henüz 2022’nin ortasında olmamıza rağmen, 2022 sonuyla ilgili bir rakam verilmemesi, 2023’ün işaret edilmesi enflasyon artışının önümüzdeki aylarda devam edeceğinin bir göstergesi. Demek ki enflasyonun gözleri de parıl parıl.
Hükümet belli ki yaz aylarında enerji ve gıda fiyatlarında küresel ölçekle oluşan rahatlama üzerinden bir plan yapmış durumda. Fiyatlardaki bu oynaklık karşısında iktidarın bu “umursamaz” tavrı ancak böyle bir “güvence” ile anlaşılabilir. İktidar, olabilecek en kötü senaryonun zaten bu dönem olduğu düşüncesiyle süreci geçiştirmeye çalışıyor. Nasıl olsa güzel günler geldiğinde bu sancılı günleri kimse hatırlamayacak, hatırlamadığı gibi AKP’nin sorunları ekonomiyi düzelttiğine dair de güçlü bir algı oluşturulacak.
Ancak bu çok riskli bir oyun. Enflasyonu kontrol altına almak, muhalefeti susturmaya pek benzemiyor. Kendisini her şeye “muktedir” olarak gören anlayış bugün ekonomide bir kumar oynuyor ancak iplerin tutulamama ihtimali de var. TÜİK’in rakamlarla oynaması ve büyüme rakamları üzerinden yapılan ideolojik kampanyanın vatandaş açısından bir anlamı yok. Bu olsa olsa verilecek tepkiyi biraz daha öteler.
Bakan Nebati’nin kısa dönemde faizlerin düşmeyeceğini açıklaması iktidarın bu “rahatlığının” bir sonucu. Ancak geçtiğimiz günlerde Tansu Çiller’in “ekonomide dümenin arkasında olduğunu” söylemesinin de bir payı olabilir. Türkiye enflasyon rakamlarıyla da 90’lara dönmüş durumda. İktidarın bu “dayanaksız özgüveni” Türkiye’ye başka hangi sıkıntıları yaşatacak önümüzdeki dönemde göreceğiz.