Türkiye özellikle son üç yazdır orman yangınlarını tartışıyor. Daha doğrusu tartışmıyor, çaresizlikle izliyor.
Aslında yaşananları hepimiz biliyoruz. AKP idaresi altında Ege kıyıları neredeyse Yunan işgali altında görmediği yangınları ve talanları gördü. Bir yaz yangın haberiyle manşete çıkan bir yöre, sonraki yaz betonlaşma ve AK-kodamanların beş yıldızlı otel inşaatlarının haberleriyle öne çıkıyor.
Şaibeli yangınlar ve kaçak inşaatlar özellikle Marmaris ve Bodrum yarımadalarındaki koylarda gündeme geliyor. Ancak hiç kimse bu koyları sahipsiz (!) sanmasın. Bizzat “dünya lideri” ve “hanımı” bu bölgeyi çok yakından takip ediyor.
Bodrum ve Marmaris’te büyük “hareketlilik” AKP iktidara geldikten sonra başladı. 16 Ağustos 2013’te tüm yandaş medyada çıkan sipariş bir haberden sonra “dönüşüm” hızlandı. Yeni Şafak’tan aktarıyoruz: “Başbakan Erdoğan Bodrum koylarını denetledi. Erdoğan ‘koylarda durum felaket’ açıklaması yaptı.”
Servis edilen başka bir haber: “Torba ve Güvercinlik koylarını gezdiklerini anlatan Erdoğan şunları dedi: ‘Çevre çevre diyenlerin çevre duyarlılıklarını orada gördük. Tutanaklar tuttuk. Bütün sahil bandını bu şekilde denetleyeceğiz…’”
Tespit doğru. 2013 yılında Bodrum’da durum felaketti. Bugün daha da felaket… Her yıl daha fazla koy, koy olmaktan çıkıyor, “kupon araziye” dönüyor.
2013 yılında “tebdili kıyafet” ile yapılan Torba-Yalıkavak denetiminin ne kadar verimli olduğunu 2015 yılından başka bir haber kanıtlıyor: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 yıl önce tek tek teftiş edip ‘yıkılacak’ dediği yarım adalar imara açıldı.”
Geçen yıl Yalıkavak’ta 73 dönüm arazi Cumhurbaşkanlığı Kararı ile imara açıldı. Bu yıl yine Yalıkavak’ta ücretsiz halk plajı Prenses Koyu, Cumhurbaşkanlığı kararıyla hassas alan ilan edildi ve halka kapatıldı.
2022 yılının esas vurgunu ise yine Torba-Yalıkavak arasında yer alan Cennet Koyu’nda yapılmak isteniyor. Bu koy sadece inanılmaz doğal güzelliğiyle değil, arkeolojik sit alanı olmasıyla da ön plana çıkıyor. Kesinlikle korunması gereken bir ulusal bir değer. Ünlü Cengiz Holding bu koya 675 bin metrekarelik dev bir tesis inşa etmek istiyor. Danıştay’ın koydaki inşaat ruhsatını “SİT ve koruma alanı” olması nedeniyle iki kez iptal etmiş olmasına rağmen bu yaz bütün gürültüsü ve kanunsuzluğuyla koyda inşaat başladı.
İki gündür Bodrum yarımadasında yaşayan çevreciler, halk ve sanatçılar koyda protestolar yapıyor. Bu koy Bodrum’un Ak-kodamanların “hayâsız akın” ve zalim işgaline karşı son direniş mevzisi olabilir. Halk bir tatil yöresini değil, cennet vatanlarını savunduğunun bilincinde. Bu koy arabayla zor ulaşılan, ancak teknelerle gidilen ve kampçıların gerçekten emek sarf ederek ulaştığı bir yerde. Bu yüzden çok değerli bir güzelliğe sahip. Ve evet halka açık…
Yani Cennet Koyu sadece sembolik değil gerçek bir değere sahip. Koydaki inşaat faaliyetlerinin her geçen gün daha fazla protestolara yol açması bundan. Hatta böyle giderse Cennet Koyu, Bodrum’un Gezi’si olabilir.
Şu anda halk ve protestocular hâlâ koya küçük teknelerle ve karayoluyla girebiliyor. Çok yakında bu da mümkün olmayabilir. Kim bilir belki burası da “hassas alan” ilan edilir. Koyun ağzına da dev bir zincir çekilebilir.
Ya da… Daha kötüsü olabilir.
Aklımıza gelen en kötü ihtimal ama AKP Türkiye’sinde de hep en kötüsü yaşanır. Bir dahaki orman yangını Cennet Koyu’nda çıkabilir.
Geçen sene çıkan yangınlardan dolayı yandaş medya iktidar hariç herkesi suçlamıştı. Bir de “PKK yaktı” tezini çok işlemişlerdi.
PKK’nın daha önce orman yaktığı biliniyor. Ve yakalandılar da. Ancak ne hikmetse son yıllarda yaşanan yangınlardan sonra bir tek PKK’lı terörist yakalanmadı. Ayrıca yanan bölgelerde başlayan inşaat haberleri de hiç eksik olmuyor.
Diyelim ki ormanları gerçekten PKK’lılar yakıyor. O zaman bu yangınlar neden ısrarla söndürülmüyor ve kundakçılar hiç yakalanmıyor? Ve neden yanan yerlere hep AK-kodamanlar dadanıyor ve çöküyor? Anlaşmalı bir süreç mi var?
O zaman bize şu iki soruyu sormak düşüyor:
1. Ege ormanları üzerinden başlayan yeni bir Oslo süreci ya da imzalanan bir çeşit Dolmabahçe protokolü mü var?
2. Bir dahaki yangın Cennet Koyu’nda mı çıkacak?
AKP’lileri uyarıyoruz. Sakın!