Kayseri olayları sonrası başlayan Türk düşmanı sosyal medya kampanyası devam ediyor.
Türk düşmanları bu defa Avusturya maçı sonrası Merih Demiral’ın yaptığı Bozkurt işareti üzerinden, sadece o işarete değil, aynı zamanda Bozkurt’a ve Türk milletinin tarihine de saldırıyor.
Şimdiye kadar bir solcu olarak hiç Bozkurt işareti yapmadım, açıkçası yapılmasını da pek tasvip etmedim.
Ama iş Bozkurt’a geldiyse orada “durun” derim!
Ben Türk’üm ve Bozkurt’u savunurum çünkü benim için Bozkurt Atatürk’tür!
…
Neden mi?
Her millet efsaneleriyle yaşar.
Türk milleti için “Ergenekon’dan çıkış” bir yeniden doğumdur.
Efsaneye göre Ergenekon’a sıkışan Türkler, demir dağı eritmiş ve dışarı çıkmışlardır. Onlara yol gösteren ise bir Bozkurt olmuştur.
Elbette bu bir efsanedir ama her efsane aynı zamanda milletlerin yaşam enerjisidir.
İstiklal Harbimizin başlangıcı 1919’dur ama Türk milleti için savaş bundan çok önce 1912’de Balkanlar’da başlamıştır.
Anadolu’ya sıkışan ve dört bir yandan saldırı altında olan Türk milleti, ordusunu kurmadan önce edebiyatını kurmaya başlamış ve o yeni “Milli Edebiyat”ın öncüleri de efsanelere sarılmıştır.
Ziya Gökalp’in “Ergenekon” şiiri bu dönemin ürünüdür ve Bozkurt sembolü orada en net şekilde canlanır:
Börteçine kurdun adı,
Ergenekon yurdun adı,
Dörtyüzsene durdun hadi,
Çık ey, yüzbin mızrağımız!
…
Balkan Harbi ile başlayan kötü günler 10 yıl daha sürecek ve Türk yurdu ancak 1922’nin 9 Eylül’ünde şanlı ordumuz İzmir’e girince kurtulacaktır.
Ordumuzun Başkomutan’ı Gazi Mustafa Kemal’dir.
Ama o sadece Başkomutan değil aynı zamanda Başbuğumuz ve Bozkurdumuzdur.
Yıllar sonra Atatürk adını alacaktır.
Bir insanın bu kadar çok sıfatının olması da boşuna değildir.
O, bu milletin her şeyidir.
Atatürk’ün Bozkurtluğunu ilk tespit edenlerden biri de İstiklal Harbimiz sırasında İngiliz ordusunda savaşan bir istihbarat subayı olan Armstrong’dur.
Sıkı bir Türk düşmanı olan bu Batılı ırkçı, Atatürk’e saldırmak için bir kitap yazar ve adını da Bozkurt koyar.
İngiliz’i, emperyalizmi, Batı ırkçılığını yenen adamdır Bozkurt!
Tersinden söyleyelim: Bozkurt’tan rahatsız olanlar, ona saldıranlar, Türk düşmanı olmakla kalmazlar, Batı emperyalizminin ve ırkçılığının da temsilcileridir.
…
Şunu hiç çekinmeden tespit edelim: Bozkurt Türkler için kurtarıcı, emperyalizm için ise kudurtucu bir semboldür.
Bugün Bozkurt aleyhinde yazan, çizen, konuşan kim varsa, emin olun bir ırkçıdır.
Ve aslında İngiliz işgalcilerin 100 yıl önce başaramadığını yapmak için çalışmaktadır.
İngilizlerin Gazi Paşa’ya suikast girişimlerini unuttuk mu?
O gün canlı Bozkurt Atatürk’ü öldüremeyen suikastçiler şimdi çok daha sinsi bir şekilde Bozkurt sembolüne saldırmaktadır.
…
Şimdi kimileri Türklerin el ile yapılan bir Bozkurt işareti olmadığını, bunun MHP’nin sembolü olduğunu söyleyebilir.
Doğrudur.
El ile yapılan Bozkurt işareti bugün ülkücülüğün sembolüdür.
Ama aynı şekilde Bozkurt işareti düşmanlığı da siyasi bir simgedir, Türk düşmanlığının simgesidir, ırkçı Batıcılığın, liberal, küresel, enternasyonal kılıklardaki Türk düşmanlığının, hepsinden öte PKK’nın siyasi söylemidir.
Bozkurt düşmanlığı PKK’nın söylemidir.
Bu söyleme sarılan herkes de bir şekilde PKK’nın propagandasına su taşımaktadır.
…
Kaldı ki Bozkurt işareti ülkücülüğün siyasi sembolü olmasına rağmen bu işaret o kadar yaygınlaşmıştır ki MHP’li olmayan çok geniş Türkçü bir kitle de bu sembolü kullanmaktadır.
Üstelik MHP ve zihniyeti için bugün Bozkurt demek mümkün değildir, onlar çoktan Ak Kurt olmuşlardır.
Dahası bugün Bozkurtlar, bu Ak Kurtlara karşı da Türklüğün savunucusudurlar.
…
Bozkurt işaretine saldıran koroya bir şeyi daha hatırlatmak isteriz.
Bu işareti Kemal Kılıçdaroğlu yaptığında hiç de saldırmıyordunuz!
Çünkü o zaman bu işarete saygı duyan Türk milliyetçilerinin oylarına ihtiyacınız vardı.
…
Gelin itiraf edin:
Sizi esas kudurtan şey Avusturya maçından sonraki o Bozkurt işareti olmadı, sizi kudurtan Avusturya maçının sonucuydu.
Ay Yıldızlılar maçı kazanmıştı.
Şanlı Türk Bayrağı dalgalanıyordu.
Sizin haminiz Avrupalılar yenilmişti.
Yıkılmıştınız.
Sinirliydiniz.
Kudurmuştunuz.
Zaten daha Avrupa şampiyonasındaki ilk maçımızdan sonra Arda’nın paylaştığı “Türk önde Türk ileri” sözüne de saldırmamış mıydınız?
Yani mesele Bozkurt değil.
Mesele sizin Türk’e olan düşmanlığınız.
Ve tabi ki Türklüğün Bozkurdu Atatürk’e olan düşmanlığınız.
…
Şimdi yazının sonunda bir hatırlatma da gerçek Bozkurtlara…
Ben şimdiye kadar hep zafer işareti yaptım.Benim gibi gerçekten Türkçü, Atatürkçü milyonlarca insan da bu işareti yapıyor.
Çünkü bu işaret, düzen karşıtlığının, ezen karşıtlığının sembolü; ezilenlerin, devrimcilerin işareti.
Tıpkı sizin Bozkurt işaretiniz gibi, emperyalizmin, Batı ırkçılığının karşıtı.
Ve zafer işareti karşıtlığı da tıpkı Bozkurt işareti karşıtlığı gibi, emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin yöntemi.
Kimse Bozkurt işareti yaptığı için suçlanamayacağı gibi zafer işareti yaptığı için de suçlanamaz.
…
Gelelim günün kahramanı Merih Demiral’a.
Galibiyetin coşkusuyla öyle içten seviniyordu ki mikrofona geldiğinde “Öncelikle ne mutlu Türk’üm diyene” dedi.
Adam resmen Türklük ile dolmuş taşmıştı.
Vay be dedim: Bozkurtlar diriliyor.
Türk düşmanları kudurmasın da ne yapsın…