CHP ile PKK uzantısı Dem Parti’nin nezaket ziyareti adı altındaki seçim pazarlığı, bu satırların kaleme alındığı sırada CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşiyor. Özgür Özel, genel başkan seçilmesinin ardından apar topar bir ziyaretle, Kürt ırkçısı partiyle ittifak sinyalleri vermişti. Ardından attığı her adımda da CHP’yi iyice Kürtçü bir rotaya sokma azmini belli etti.
Şimdi CHP ile Dem Parti arasında bir ittifakın olup olmayacağını değil, bu ittifakın CHP’nin tamamen Kürtçü vesayet altına girmesi şeklinde olup olmayacağını tartışmalıyız. Çünkü bu vesayeti kuracaklarının işaretini geçtiğimiz hafta Dem Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan başta olmak üzere parti önde gelenleri açıkça verdi.
Dem Parti, il kongresi için Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden salon talep etmiş. Bu talep de geri çevrilmiş. Bunun üzerine Bakırhan, kongrede Muhittin Böcek’e verdi veriştirdi:
“Oyumuzu alacaksın, oyumuzla saltanat kuracaksın. Ama Kürtler salon talep ettiği zaman vermeyeceksin? Biz işbirliği de yaparız, güç birliği de yaparız, her masada da otururuz. Burada bir problem yok. Ama biz asla bir faşiste, ırkçıya, salon vermeyene oy vermeyiz.”
Normalde bu ağır sözler karşısında Böcek’ten de önce CHP Genel Merkezi’nin tepki vermesi, başkanına sahip çıkması gerekirdi. Fakat bu olmadı. Bugün ise kendisine bu konu sorulduğu zaman CHP Sözcüsü Deniz Yücel , siyasette bazen duygusal çıkışlar yapılabildiğini ve Bakırhan’ın sözleri üzerine yorum yapmayı tercih etmediğini söyledi. Ama bazen susmak, zaten yapılar tercihin en büyük kanıtıdır. CHP, kendi belediye başkanını değil Tuncer Bakırhan’ı tercih etmiştir.
Fakat olay bunlarla da kalmış değil. Dem Parti’nin basına yaptığı şu açıklama durumun vahimliğini daha da net ortaya koyuyor:
“Her koşulda destek verilmeyecek adaylar var. İlçelerde uzlaşma olsa bile büyükşehirde destek verilmeyecek yerler bulunuyor. Ankara, Antalya, Bolu bu bölgelerden. Aday profilimize uymuyorsa çağrı yapmamız mümkün değil.”
Muhittin Böcek’e salon olayından mim koymuşlar belli. Mansur Yavaş ve Tanju Özcan ise milliyetçiliği açık isimler olmaları dolayısıyla hedefte. Ama CHP’den gene ses yok. CHP yanlısı basından ise hiç ses yok! Ne de olsa Kürtçü şımarıklık onların gözünde en temel hak!
Bu açıklamalar, bu derece üst perdeden geliyorsa suçu PKK uzantılarında değil onlara, bu imkan ve cüreti bahşeden CHP yöneticilerinde arayın. En başta da Özgür Özel’de elbette. Özel, profilini el öpmeye kadar düşürdükten sonra bakalım daha neler göreceğiz? İnsafsızın elini öpme, ayağını da öptürebilir neticede…
Birkaç saat içinde sadece Dem Parti’nin CHP’den neler istediğini değil, CHP’nin Kürtçü vesayete ne kadar teslim olduğunu da göreceğiz. Ama belirtilerin hiç de iç açıcı olmadığını şimdiden not edelim.