CHP Yüksek Disiplin Kurulu, uzun süredir beklenen kararını verdi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP üyeliğinden ihraç edildi.
Konuyla ilgili kısa bir açıklama yapıldı: “Yüksek Disiplin Kurulu’nun 26.07.2023 tarihli toplantısında, Tanju Özcan hakkında CHP Tüzüğünün 68. Maddesi 1- a) ve 1- b) fıkraları uyarınca kesin çıkarma cezası verilmiştir.”
Bahsedilen maddeyi aktaralım: “Programa, tüzük kurallarına, kurultay, yetkili organ ve grup kararlarına aykırı davranmak ve partide aldıkları görev ve sorumlulukla ve üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmak.”
Tanju Özcan ise şu açıklamayı yaptı: “10 Aralıkçılara, Sorosçulara, siyaseten badem bıyıklılara hayırlı olsun. Bay Kemal’e hayırlı olsun. Bu kararı vererek önündeki Atatürkçü engelleri kaldırmaya kararlı olduğunu gösterdi.”
Tanju Özcan, ihraç istemini protesto etmek için Bolu’dan Ankara’ya kadar “adalet yürüyüşü” gerçekleştirmişti. On yıllardır üyesi olduğu partinin genel merkezine ulaştığında kapıda polis gücü ve TOMA’larla karşılaşmıştı.
AKP’nin kolluk güçleri vasıtasıyla Tanju Özcan’ın CHP Genel Merkezi’ne girmesi engellendi. Bugün ise savunması dahi alınmadan kısa bir karar ile parti üyeliğinden atıldı. Tanju Özcan bu kararı mahkemeye götürürse hiç kuşkusuz partiye geri dönebilir. Ancak AKP’nin mahkemelerinin vereceği karar belli diyebiliriz. Şu anda AKP iktidarı, Kılıçdaroğlu CHP’nin başında kalsın diye elinden gelen her şeyi yapıyor.
Tanju Özcan’ın siyasi kimliği, ideolojik çizgisi ve her daim tartışma yaratan açıklamalarını bir yana bırakalım. Sadece iki soru soruyoruz.
Bir, Tanju Özcan CHP üyeliğinden atılmasını gerektirecek bir suç veya eylem gerçekleştirdi mi, bir söz sarf etti mi?
İki, Tanju Özcan’ın disiplin soruşturması ve verilen karar hukuka uygun mu?
Bu iki sorunun yanıtı da kocaman bir hayırdır. Ancak CHP Genel Merkezi’nde kurulan liberal ve etnikçi dikta için hukukun ve düşünce özgürlüğünün hiçbir önemi yok. Bunu defalarca gösterdiler. Şimdi de şaşırtıcı bir karar vermediler.
Kendini solcu, liberal veya özgürlükçü tanıtan ve CHP’yi ele geçiren çevrelerin, nasıl gizli ve azılı bir faşizmin temsilcileri olduğunu yeniden gördük. Tanju Özcan partiden atılsın diye büyük kampanyalar düzenleyenler bir kez bile nedenini söylemediler. Tıpkı AKP’liler gibi tek öne sürdükleri gerekçe, Özcan’ın liderlerine saygısızlık yapmasıydı.
Ne büyük parti kültürü?! CHP’de Atatürk’e faşist, kâfir, zalim diye hakaret edenler, “Kürdistan kurulmalı” diyenler ve hatta parti genel merkezinde basın açıklaması yaparken arka fonda sabit duran Türk Bayrağını ve Atatürk resmini kaldırtanlar, “parti kültürü ve üyeliği” ile bağdaşır. Çünkü liderleri “Demokrat Dede”ye hiçbiri “saygısız” değildir. Atatürk’e faşist, Cumhuriyet’e diktatörlük demeleri önemsizdir. Onlar “Bay Kemal”e biat etmiştir.
Tanju Özcan ise “saygısızdır”, çünkü “tek adam”a karşı çıkmıştır. Eleştirmiştir. Asla olmaz! Kabul edilemez!
Özcan’ın suçu ne? CHP içindeki “değişim” adı altında başlatılan sahte parti içi demokrasi tiyatrosuna, sahici eleştirilerle katılmak istemiş. Vay sen düşünce özgürlüğü adı altında dış mihraklara hizmet edip, CHP’ye nifak mı sokmak istiyorsun?
“Piro Kemal”in dergâhında “edep” budur. Şeyhimize, mürşidimize saygısızlık yapan CHP’li olamaz çünkü CHP’li nasıl olunacağına, kimlerle helalleşilip, kimlerin cezalandırılacağına ancak “Piro” karar verebilir.
Tanju Özcan, Bolu’da sevilen ve başarılı bir belediye başkanıydı. İşin komiği kendisini her toplantıda kışkırtan, hakaretler eden, şişeler fırlatan AKP’li belediye meclisi üyesi Hacer Çınar için de bugün AKP tarafından üyelikten atılması için disiplin soruşturması açıldı. Tanju Özcan’ın CHP’den atılmasının sözde sebebi, Hacer Çınar ile girdiği bir ağız dalaşı.
Hacer Çınar, AKP liderinin karşısında “Rabbim benim ömrümden al Erdoğan’a ver” şeklinde konuşma yaptıktan sonra kariyer basamaklarını hızla tırmanmıştı. Şimdi ise enflasyon ve hayat pahalılığını eleştiren basın açıklaması yaptığı için partisinden atılmak isteniyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sormak istiyorum. AKP lideri Tayyip Erdoğan’dan ne farkın var? Bu mu “düzgün” olmak? Seni şakşaklayan CHP ve Atatürk düşmanı da olsa partinde yükseliyor. Seni eleştiren hemen partiden atılıyor.
Kendinden başka herkesi küçümsüyorsun ve hatta hakaret ediyorsun. Asıl senin “ömrümün sonuna kadar genel Başkanlık yapmak istemiyorum. Partinin ilkelerine bağlı, geçmişi temiz biri çıksa hemen bırakırım” sözün CHP üyelerine hakaret değil mi? Sen parti üyelerine hakaret etme hakkına hangi tüzük maddesiyle sahip oldun?
Özcan’ın parti disiplin kurulundan ihraç istediğini ağzından kaçırdın. Ve istediğini elde ettin. Senin yargı bağımsızlığı anlayışının Tayyip’inkinden farkı var mı?
Tanju Özcan’ın eleştirilecek sözleri ve davranışları olabilir. Ancak başarılıydı ve halk kendisini seviyordu. Bence en büyük suçu asıl bu. Çünkü “Bay Kemal”e göre seçim kazanmak ve halktan destek almak en büyük suç! Onun “CHP kültüründe” seçimler ne “kazanılır” ne “kaybedilir”!
Şu anda sorulacak tek bir soru var. CHP’deki liberal diktanın yeni hedefi kim olacak? Sıradaki ihraç kararı kime karşı alınacak?
Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş?