CHP İstanbul İl Başkanlığına aday olan Cemal Canbolat’ın “Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuk, Mustafa Kemal’in oturduğu koltuktur. Kılıçdaroğlu’na saldırmak, Mustafa Kemal’e saldırmaktır.” demeci, koltuğu kurtarmaya çalışan bir zihniyetin sefaletini gözler önüne seriyor.
İl ve ilçe kongrelerine karışmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik büyük tepkinin ardından seçimlere müdahil olmak zorunda kaldı.
Canpolat’ın Kılıçdaroğlu tarafından sahaya sürülmesinin sebebi, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğunu kaybetme korkusu.
Kaldı ki karşısında güçlü bir aday bile yok.
Bunlar CHP’nin iç meseleleri olsa da, tartışmanın Atatürk üzerinden yapılıyor olması, Atatürkçülüleri fazlasıyla ilgilendiriyor.
Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’daki can simidi Cemal Canpolat, yaptığı açıklamayla siyasi zekasını ifşa etmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun, oturduğu koltuğa Atatürk’ün de oturduğu gerekçesiyle eleştirilememesi, aynı mantıkla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da makamından dolayı eleştirilememesi anlamına geliyor.
İstanbul’u alacak zeka bu mu? Canpolat bu sözleri AKP’lilerden mi öğrendi yoksa?
Kimsenin Kılıçdaroğlu’na saldırdığı yok üstelik.
Kılıçdaroğlu artık kimsenin tepki bile göstermediği ve “Allah’a havale ettiği” bir siyasetçiye dönüşmüştür. Demeçlerinin ve eylemlerinin hiçbir önemi kalmamıştır. Seçmenleri, “ruh sağlığını korumak için” Kılıçdaroğlu’na maruz kalmamaya çalışmaktadır.
Ancak CHP’nin kodamanlarına bir uyarımız olacak.
Siyasi geleceğinizi kurtarmak adına Atatürk’ün adını ağzınıza almayın!
Kılıçdaroğlu’na sahip çıkmak için verdiğiniz mücadeleyi Atatürkçülük için vermiş olsaydınız, sizlere “zorunluluktan” verilmiş desteğin karşılığını verebilirdiniz.
Atatürk’e hakaret etmenin normalleştirildiği bir ülkede bundan rahatsız olmamak ama söz konusu Kılıçdaroğlu olduğunda can havliyle kendisine siper olmaya çalışmak, nasıl bir kafanın ürünüdür?
Atatürk “koltuk”ta oturmadı. Hayatını önce savaş alanlarında, sonra da Cumhuriyet’i kurmak için halkın arasında mücadele ederek geçirdi.
Atatürk makamlara değer kazandıran şeyin seçimler olmadığını, itibarın ancak bedel ödemeyi göze alan cesur insanların devrimci mücadelesiyle kazanılacağını biliyordu.
“Biz kazandığımızda iş bulmak için başka partinin kapısına gitmek zorunda kalmayacaksınız” diyecek kadar yüzsüzleşenler ve bu sözleri alkışlayanlar, Atatürk’ün kurduğu CHP’yi bir ekmek teknesine dönüştürmüşlerdir.
AKP’nin iktidarda olmasından zerre kadar rahatsızlık duymadığınızı, belediyeleri de kendi yandaşlarınıza dağıtmak için kazanmak istediğinizin farkındayız.
Elinizin kiriyle Atatürk’ e dokunmaya çalışmayın…