Bugün 15 Eylül, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün, Nuri Paşa (Killigil) komutasındaki Kafkas İslam Ordusu tarafından işgalden kurtarılmasının 104. Yıl dönümü.
Kardeş Azerbaycan’ın kurtuluş gününün 104. yılı kutlu olsun.
Ancak bugün, bu kutlu günün yıldönümünü Türkler buruk bir şekilde kutluyor. Çünkü iki gün önce Ermenistan’ın Karabağ sınırında başlattığı saldırı sonucunda iki günde 71 Azerbaycan askeri şehit oldu.
Buradan bir kez daha Azerbaycanlı şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
Karabağ, Azerbaycan’ın en büyük yarasıydı. 1991’den beri kanayan bir yara… O günden bugüne yaklaşık 20 bin Azerbaycan Türk’ü Karabağ için şehit oldu.
Ve o yara, 8 Kasım 2020 günü kapandı.
Yine sınır boylarında böyle saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde 27 Eylül 2020 günü Azerbaycan ordusu yeter demiş ve Karabağ’ı işgalden kurtarmak için harekete geçmişti.
Karabağ’a Azerbaycan bayrağı çekildi ve ezelden beridir Türk yurdu olan Karabağ’da tekrar Türk bayrağı dalgalanmaya başladı.
Kalbimiz, bugüne kadar olduğu gibi, o günlerde de Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte atıyordu. Ne de olsa Türkiye ve Azerbaycan “bir millet iki devlet”ti ve Atatürk’ün dediği gibi “Azerbaycan’ın elemi bizim elemimizdi, hoşbahtlığı bizim hoşbahtlığımızdı.”
Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almasını, 100 yıl önce Anadolu’nun il il düşman işgalinden kurtuluşu gibi heyecanla, sevinçle, gururla izledik.
Bugün de Ermeni saldırıları sonucu şehit olan askerlerimiz için birlikte yas tutuyoruz. Tıpkı 30 yıllık Karabağ işgali sürecinde Kara Yanvar’ın, Hocalı’nın yasını beraber tuttuğumuz gibi.
Azerbaycan, Ermenistan’ın saldırılarına elbette ki gereken karşılığı verdi. Ermenistan güçlerinin de iki günlük kaybı 100’ün üzerinde. Paşinyan’ın dün yaptığı açıklamaya göre Ermenistan’ın kaybı 105’ti. Azerbaycan Esir, Kayıp ve Rehin Alınmış Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Komisyonu, yaptığı açıklamada 100 Ermeni’nin cesetlerini teslim etmeye hazır olduklarını belirtmişti.
Ermenistan her ne kadar kabul etmek istemese de, Karabağ Türk yurdudur ve Türk yurdunda Türk bayrağı dalgalanır. Bundan sonra da Ermenistan’ın her türlü provokasyonuna, saldırısına rağmen bu gerçek değişmez.
Ermenistan bu saldırılarla her zamanki gibi niyetini ortaya koymuştur. Ermeni tarafından bir barış ummak, ilişkilerin normalleşmesini beklemek zaten hataydı, bir kez daha görülmüş oldu.
Şimdi Ermenistan yine arkasına birilerini alıp mağduru oynamaya çalışacak, haksızken haklı çıkmaya çalışacak. Bu oyun ancak Azerbaycan’ın kararlı duruşuyla bozulur.
Biz Türkiye Türkleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da can kardeşlerimiz Azerbaycan Türklerinin yanındayız. Sevincimiz ve kederimiz bir olduğu gibi savaşımız da birdir.
Karabağ’a dikilen bayrak bir daha asla inmeyecek!