Ramazan geldi, hoş geldi!
Geçtiğimiz gün Fatih’te “halk buluşması”na katılan Doğu Perinçek, ya da yeni adıyla Cübbeli Doğu Efendi, yaptığı konuşmada “Atlantik’e hizmet eden” siyasi parti genel başkanlarını, “tövbe etmeye” çağırdı.
Yanlış okumadınız, Perinçek, söz konusu genel başkanlar için “Türk milletine, insanlığa karşı işledikleri günahlar nedeniyle, fakirin fukaranın hakkını hukukunu çaldıkları, yedikleri için hepsi tövbe etsin.” dedi.
Perinçek’in Fatih’teki konuşması sırasında parti genel başkanlarını “tövbeye” çağırması, Perinçek tarikatının artık iyiden iyiye su yüzüne çıktığını gösteriyor. Çünkü benim bildiğim siyasi arenada mücadele veren siyasiler, birbirlerini tövbeye çağırmazlar.
Siyasette, özellikle de sol siyasette tövbe değil, özeleştiri vardır. Eğer bir parti genel başkanı veya bir siyasi hareketin lideri, yöneticisi, hatta sıradan üyesi bile hatalıysa “özeleştiri” verir.
Tövbe farklı bir kavramdır ve tövbenin siyaset arenasında yeri yoktur. O konu kişi ile Allah arasındadır. Bu da laikliğin ilk şartıdır. Yani dinin Allah ile kul arasında olması. Ama artık anlaşılan Perinçek tarikatı ve Şeyh Cübbeli Perinçek Efendi, o eşiği çoktan geçmişler.
Toplantının Fatih’te olması veya son zamanlarda artan Cübbeli Ahmet-Perinçek birlikteliği bu konudan tamamen bağımsız. O konuda da Kaya Ataberk’in Türk Solu’nda yazdığı “Cübbeli Ahmet – Perinçek ittifakı!” yazısını okumanızı öneririm.
Perinçek’in Fatih’te söyledikleri sırf oranın Fatih olmasından kaynaklanan sözler değil. Ya da 70 küsur yaşında olan birinin zırvalamaları da değil. Konuşma yaptığı yer Fatih olmasaydı ve Cübbeli’yle bu kadar yakınlaşmasalardı da Perinçek eninde sonunda şeyhliğini ilan edecekti. Çünkü o yola çoktan girmişti.
Ta en başından beri Perinçek ve örgütü bir tarikat gibidir. Perinçek Efendi’nin ağzından çıkan, onlar için Allah kelamıdır ve tartışılması, karşı çıkılması zinhar yasaktır. Perinçek tarikatını uzaktan, yakından tanıyan kime sorsanız aynı şeyi söyleyecektir.
Perinçek hapisten çıktıktan sonra partisini, gazetesinin ve televizyon kanalının çizgisi iyiden iyiye AKP lehine değişmeye başlamıştı. Son seçimde Cumhur İttifakı’na dâhil olmak istemiş, ancak Erdoğan tarafından ittifaka dâhil edilmemişti. Her ne kadar duygusal bir serzenişte bulunsalar da seçimlerde yine de Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na çalıştılar.
Laiklik mücadelesini ise çoktan bıraktılar. Şimdilerde Aydınlık gazetesi İslamcı terör örgütleri Hamas’ın, Hizbullah’ın sözcüsü gibi yayın yapıyor. İran’ın zaten resmi ajansı gibiler. Afganistan’daki iğrenç Taliban rejimini bile savunacak kadar düştüler. Yani demem o ki, Cübbeli Perinçek Efendi şeyhliğini ilan etmiş, Ramazan vesilesiyle siyasetçileri “tövbe etmeye” çağırmış, çok görmeyin!
Kim bilir, belki de Perinçek Cumhur İttifakı’na dâhil olmak için gerçekten de bir tarikat olmak gerektiğini keşfetmiştir. Ne de olsa ülkede onlarca tarikat var AKP tarafından beslenen. Gerçi Perinçek tarikatı da AKP tarafından beslenmek konusunda fena sayılmaz. Ama yeterli gelmiyorsa demek ki, biz de tarikat olalım da AKP’nin nimetlerinden daha fazla yararlanalım demiş olabilmeleri de ihtimal dâhilinde.