Bu aralar Türkiye’nin en önemli dış politika maddesi Suriye ile ilişkilerin gelişip gelişmeyeceği konusu. Daha doğrusu Erdoğan ile Esad görüşecek mi, görüşmeyecek mi tartışması.
Daha 10 gün önce Suriye’ye harekât düzenliyorduk, konu nerelere geldi.
Elbette konunun buralara kadar gelmesinde Putin’in zorlamasının da epey payı var. Önce Tahran’daki toplantıda, ardından Erdoğan’la Putin arasında Soçi’de gerçekleşen ikili zirvede masadaki konular içinde en önemlilerinden biri bu askeri harekâttı. Ama her iki toplantıda da altı çizilen nokta, Türkiye’nin Suriye hükümeti ile birlikte çözüm bulması gerektiğiydi.
Son dönemde özellikle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Esad’la görüşme konusunda ılımlı mesajlar veriyor. Hatta Suriye Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü de söyledi. Erdoğan’dan henüz konu ile ilgili açıklama gelmedi. Ancak daha önce yaptığı gibi karşı açıklama yapmaması, mecburen de olsa görüşebileceği sinyalini veriyor.
Daha önce de Erdoğan’ın Esad’la görüşme ihtimaline ilişkin bir değerlendirme yapmıştık ve o değerlendirmede şunu sormuştuk:
Putin’in elinde nasıl bir koz var ki, Erdoğan’a her istediğini yaptırıyor?
Evet, bu sorunun önemi her geçen gün artıyor. Ancak bugünkü konumuz, Ahmet Davutoğlu.
Erdoğan’ın Esad’la görüşme ihtimaline en çok tepki gösteren isim eski AKP’li, Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu oldu.
Davutoğlu’nun karşı çıkmasının temel sebebi, görüşmenin Putin zoruyla yapılacak olması gibi görünüyor ama mesele bu kadarla sınırlı değil.
Davutoğlu, birkaç gün önce medyascope’ta Ruşen Çakır’a konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. O değerlendirmelerden de anlaşılıyor ki, Türkiye’de Erdoğan-Esad görüşmesinden Erdoğan kadar, hatta belki Erdoğan’dan da fazla, rahatsız olan kişi Davutoğlu’dur.
Davutoğlu’nun da parçası olduğu altılı masadan da zaman zaman “Suriye ile barışacağız, Suriyelileri göndereceğiz” türü açıklamalar geliyor. Davutoğlu onlara da tepki gösteriyor. Demek ki, Davutoğlu’nun derdi Erdoğan’ın Esad’la görüşmesi değil, Suriye ile normalleşmesi ihtimali.
İyi de Davutoğlu neden bu kadar rahatsız?
Davutoğlu’na kalsa, bölgede PYD ile bile işbirliği yapılabilir. Yeter ki Esad’la görüşülmesin.
Başlıktaki soruya gelirsek; Davutoğlu’nun Esad takıntısının sebebi ne?
Bilindiği gibi Davutoğlu, AKP dış politikasının teoride ve pratikte mimarıdır. Kendisi her ne kadar AKP’den ayrılmış bile olsa, AKP dış politikası, özellikle de Suriye politikası, hâlâ Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik kitabındaki saçmalıklara göre yürütülür.
Aslında bugün yaşadığımız Suriyeliler sorununun mimarı da Davutoğlu’dur. Davutoğlu’nun asıl derdi şu; Erdoğan Esad’la görüşürse ve Türkiye ile Suriye barışırsa kendi tezleri yanlışlanacak. Adamdaki kibire bakar mısınız? Sırf kitabında yazdıkları yanlış çıkmasın diye iki ülkenin liderinin görüşmesini istemiyor. Adam iktidarda değil ama fikirleri iktidarda kalsın istiyor anlayacağınız.
Ama Davutoğlu şunu gözden kaçırıyor, kitabında ortaya attığı tezler, bakanlığı sırasında pratikte uyguladıkları zaten yıllardır her geçen gün yanlışlanıyor. Kendisinin farkında olmaması veya olmak istememesi bu gerçeği değiştirmez.