Bir zamanlar bir “yetmez ama evet”çi, “biz AKP’nin kullanışlı aptallarıymışız” demişti. Herkes hem yetmez ama evetçilere hem de bu ifadeye çok yüklendi. Oysa şu bir hakikattir ki; “yetmez ama evetçiler” gerçekten de kullanıldık deme hakkına sahip kişilerdi. Çünkü adı üstünde sloganları ve stratejileri dahi “yetmez” şerhini içeriyordu. Onlar AKP işbirlikçisiydi. Şu ya da bu nedenle “kandırılmışlık” veya “kullanılmışlık” özeleştirisi vermeye hakları vardır.
Peki ya Selahattin Demirtaş ve tayfası! Bunlar “kullanışlı aptal” falan değildi. Bildiğin bilinçli haindiler. Hatta hain bile olamayacak tiplerdir bunlar. Selahattin ve Sırrı isimli gevrek meclis şaklabanı doğrudan doğruya “MİT Kuryesi”sidir. Olsa olsa “kullanışlı MİT kuryesi” diyebiliriz bunlara.
Bunlar “yetmez ama evet”çiler gibi AKP ile işbirliği içinde bile değildi. Bizzat AKP faşizminin memuru, aparatıydılar. AKP-PKK-Cemaat bloğunun sarsılmaz yıllarında hep birlikte Türk askerlerini yargılamak için iddianameler yayınlıyor, tanık, gizli, müşteki peydahlıyorlardı. Oslo’da birlikte vali atıyorlardı. Silah depoları esprileri yapıp kahkaha atıyorlardı.
Selahattin ve Sırrı’nın görevi ise MİT kuryeliğiydi. Bir hafta İmralı’da “Sayın Öcalan’ın”, diğer hafta Ankara’da “Sayın Erdoğan’ın” huzurunda, öbür hafta Kandil’de teröristlerin yanında. Mektuplar yazılıyor, protokoller zarflanıyor, bu ikisine yükleniyor, bunlar da MİT’teki ağabeyleri nereye isterse oraya yaylanıyorlardı.
Selahattin denen düşkün, Gezi Direnişi olduğunda, milyonlarca genç sokaklarda AKP faşizmine karşı direnirken, Türk gençliği özgürlük şehitleri verirken; Gezi’deki darbe gördüklerini, Gezi’nin “Açılım Sürecini” baltalamak isteyen ulusalcı faşistlerin provokasyonu olduğunu söylüyordu.
Gel zaman, git zaman AKP açısından kullanılma tarihleri sona erdi. Tayyip’in ifadesiyle “valilerimiz o dönem açılımı yanlış anlamış” dediği süreç başladı. Adam valilerini satıyor, senin gibi basit bir MİT kuryesini mi satmayacak!
Sırrı’nın ve Selo’nun mahkemeye düştükten sonra verdikleri savunmalar, ifadeleri içler acısıydı. Kah İmralı, kah Dolmabahçe hatırlatmaları, “eskiden aramız ne kadar iyiydi, yakışıyor mu şimdi” serzenişleri, bizim aramızı FETÖ bozdu tarzı yaltaklanmalar… Ve tabii kullanılmış pis bir peçete gibi bir köşeye atılan bütün eski AKP aparatlarının tipik lafları: “Bildiklerimizi burada konuşursak yer yerinden oynar.”
MİT’çi ağabeylerinizden aldığınız talimatları mı anlatacaksınız? Harbiden bunlara harcırah falan da veriyorlar mıydı Kandil’e gönderirken?
Sırrı uyanık çıktı. Selo’ya da attı kazığını, MİT de öyle uygun gördü. Çıkıverdi hemen dışarı, yine mecliste şaklabanlıklar yapıyor. Selahattin’in şu anki büyük hayal kırıklığı, kırgınlığı ve nihayet öfkesi bundan…
Ama Selahattin korkak bir aparat! Tayyip’e tek bir laf edemiyor, ama Atatürk’e hakaret ediyor sürekli.
Seni kullanan ve hapse atan AKP! Eski patronun Hakan Fidan ve Tayyip Erdoğan. Ama sen iğrenç bir Kürt ırkçılığı yaptığın savunmanda, sadece ve sadece Türklüğe, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk tarihine, Türk İstiklâl Savaşı’na ve sadece Türk milletinin değil bütün ezilen ulusların büyük Önderi Atatürk’e iğrenç iftiralar atıyor, hakaretler ediyorsun.
Şeyh Sait “dedesi”ymiş, teröristbaşı “Önderiymiş”, Obama için tabii ki Kürtler “kurtarıcı” diyecekmiş.
Bunların hiçbirini buraya aktarmayacağız bile. AB fonlu liboş Kürtçülerin “Duvar” diye bir sitesi var. Oradan tam metne ulaşabilirsiniz.
Bütün yargılaması boyunca kıvırıp duran, efendim Oslo’dayken böyle miydi, Dolmabahçe’yi ne çabuk unuttunuz, ama Sayın Erdoğan bana Sırrı ile mesaj göndermişti sonra neden bana çok kızdı, tarzı zavallılıklara başvuran ezik MİT kuryesi, son savunmasında günlerce Türklüğe ve Atatürk’e hakaret ediyor, esiyor, kükrüyor, dayılanıyor.
Sen yine AKP’ye yaltaklanıyorsun belli oldu. Ne yaparsan yap, kendini kurtarabileceğini düşünüyorsan da, istediğin şekle gir ama o pis ağzına Atatürk’ü alma. Haddini bil!
Bekle sen. AKP seni kullandı attı. Ama çilen bitecek sanma. “Yakında Erdoğan ve Öcalan’ın uygun gördüğü süreyi doldururum, belki MİT’çi ağabeylerim beni yine meclise gönderir” diye heveslenme.
Biz seni mahkemeye yeniden çıkaracağız. Anlat bakalım eski MİT Kuryesi. Terör örgütü ile işbirliği yapan “devlet” görevlileri kimdi?
Mahkemede “anlatırım bak ha” diye AKP’li eskisi Davutoğlu tarzı söylenip duruyordun.