Bugün 6 Şubat 2023 depreminin birinci günü. Allah’tan tüm kayıplarımıza rahmet ve kalanlara şifa, sabır diliyorum.
Acılar hakkında yazmaya imkân yok. Hâlâ orada yaşamaya çalışan arkadaşlarım var. Bitmemiş bir felaketin, acının ve daha doğrusu zulmün tarifi olmaz. Bu yüzden şu anda bir hesap defteri çıkarmamız gerekir. Kendi yargılarımızı saptamamız ve eyleme geçmemiz şart.
Yaşanan bir doğal felaketten öte iktidar eliyle işlenmiş katliamdır. Sorumluları herkes biliyor. Yine de depreme yol açan yerin dibindeki faydan, insanlarımızı katleden tabandaki çürük temelden başlayacağız.
Birincisi. Deprem faydandır. Bunu her depremden önce ve sonra gerçek vatanseverler söylüyor. Bilimi sevmek vatanı ve halkı da sevmek demektir. Ancak sapık bir tayfa vardır ki; her depremden sonra ağzından salyalar saçar. Kadınlarımıza, gençlerimize küfreder. Depremi buralara, hatta Cumhuriyet’e bağlar. Biraz kendini tutabilen “kaderin planı”, “işin fıtratı” tekerlemeleri zırvalar. Sapıklık, vatan düşmanlığı, halk düşmanlığı yobazlığın fıtratıdır. Faylar haritada duruyor. Allah’ın işi olan, bize verilen zekâ, akıl. Evrendeki en büyük mucize insanın idrakı, aklı. O akıl, zaten yıllardır beton tapar iktidarı uyarıyor. Onlar ne diyor peki, “kadının eteği”, “kaderin planı”, “inşaat bizim işimiz.” Ve bu alçak zihniyet 6 Şubat 2023 Depremi’nden sonra ilk kez ne dedi; “efendim orada zaten çok büyük bir fay var, 1000 yılda bir olur böyle şeyler, hem asrın depremi, en büyüğü…” Neymiş, demek ki deprem faydanmış. Çünkü katil suçüstü yakalandığını biliyor. Her şekle giren vıcık vıcık yobazımız bu sefer bilme bile “sığındığına” göre, deprem katliamının suçunu dağa taşa attığına göre, hakikaten elleri tam kanlı yakalandılar.
İkincisi. Zulüm firavundandır. Her ülkede deprem olabilir. Türkiye’de de daha önce oldu. Ancak daha önce hiçbir depremde ve sonrasında böylesine acizlik, insafsızlık, işkenceye varan yalnızlık çekilmedi. Zulüm derken hırsız müteahhitten, AK-kodaman belediyeciden, imar affı adı altında resmi rüşvet şöleninden bahsetmiyoruz. O bozuk düzen. Zulüm derken depremden sonra yapılanlardan bahsediyoruz. O yaşananlar, bozuk düzenin firavunlarındandır. Kıskançlıkla ve korkuyla askerleri kışlalarda tutan, şehirleri yağmaya bırakan, çocuklarımızı, ailelerimizi saatlerce, günlerce betonların altlarında inleten… Halka yardım götürmediği gibi, yardım götürenlerden hesap soran, tehdit eden… İşte o firavun kafasıdır. Haftalar sonrası deprem bölgesine gidip, düğünde para fırlatır gibi cebinden para çıkıp toplananların üstüne fırlatan firavun kafasıdır. Günlerce depremzedeler arasına nifak sokan firavun kafasıdır. Nihayet daha bir yıl geçmeden, yine oy için depremzedeleri tehdit eden de… Hatay’a açıkça belediyeyi bizden seçmediğiniz için öksüz kaldınız diyebilen… Kaldı ki Kahramanmaraş’ta depremzede şehit ailesinin çadırını hep birlikte gördük. Nifakında bile yalan söyleyen, “bizden” dediğine bile zulmeden. Deprem faydan. Zulüm firavundandır.
Üçüncüsü. Adalet halktandır. Bu sorumluluk da bizdedir. Allah’tan güç isteriz ama adaleti sağlamakla biz mükellefiz. Öyle, muhalifli iktidarlı seçim tiyatroları, oy manipülasyonları, oy hırsızlıkları ile hesap sorulabileceğini bekliyorsak; saf olan, kandırılmış olan halk değil biziz. Er ya da geç bu hesap sorulacak. Deprem faydan. Zulüm firavundan. Adalet ise halktandır.
Dördüncüsü. Güç Allah’tandır. Firavun düzeninden, vatan düşmanlarından, halkın katillerinden hesabı, bu dünyada, bu ömürde, bu tarihin içinde sorabilmek için güç, akıl ve sabır dileriz. En büyük beddua, en büyük dua örgütlenmek, akıllanmak, güçlenmek ve devletleşmektir. Çeteleri kovmak, Türk devletini yeniden egemen kılmaktır. Öyle ki, Türk milletinin yaşadığı her felaketten sonra, gevrek gevrek sırıtıp “bu bize Allah’ın lütfü” diyen, “bu sefer de ne yaptık ettik sıyırdık” diye içten içe sevinen tipler, bir gün görecekler ki; gerçek “kader planı” onların hesaplaşma gününe kadar oraya, o koltuklara mıhlanmasıymış. Yüce Türk adaleti ve “Türk milleti adına” karar veren Türk mahkemeleri er ya da geç harekete geçecek. Hesaplaşma günü gerçekten zalimler için korkunç olacak. Akıl, sabır ve güç dileriz Allah’tan. Öteki dünyanın zaten adaleti mutlaktır. Bazen hesabı ilahi adalete havale etmek bile, adaleti çiğnemektir.
Deprem faydan. Zulüm firavundan. Adalet halktan. Güç Allah’tan.