Kardeş Azerbaycan, Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçılığına ve terörüne son darbeyi vurdu, nihai zafere ulaştı. Bu yazıda, Azerbaycan’ın Karabağ zaferinin ardından yaşanan ve işin yaklaşan farklı bir boyutu hakkında işaretler veren iki olay üzerinde duracağım.
Bu olaylardan birincisi, ABD’nin Los Angeles kentindeki Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde (USC) yaşandı. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, bu üniversitede yapılan “Türk Dış Politikasında Kamu Diplomasisinin Rolü” başlıklı bir konferansta konuşma yapacaktı. Salona giren bir grup Ermeni, Türk büyükelçisini konuşturmamak üzere müdahalede bulundu ama polis tarafından engellendi. Konferans salonunun dışında ise aynı Ermeni grup, bazı Türk yetkililere sözlü ve fiziki saldırıda bulundu.
Bilindiği gibi Kaliforniya, Ermeni diasporasının en kalabalık ve örgütlü olduğu yerlerden biri. Dolayısıyla saldırının yeri tesadüf değil. Türk diplomatlarına saldırmak ise 1970’lerden 1990’lara kadarki süreçte ASALA ve diğer Ermeni terör örgütlerinin başlıca yöntemiydi. Yani bu eylemi basit bir protesto olarak göstermek isteyenlere itibar etmemek gerek. Bunun devamının gelmesi kuvvetle muhtemel. Bundan sonra yurtdışındaki Türkler, başta diplomatik kadro olmak üzere tehdit altında…
Üzerinde duracağımız diğer olay ise biraz da Gucci’nin Ermeni mankeni Armine Harutyunyan’ın katılımıyla gündeme gelen Ermenistan merkezli terör örgütü VoMa’nın Karabağ’da Azerbaycan’a karşı “gerilla savaşı” başlatacağını açıklaması. Örgütün kurucusu ve lideri olan Vova Vartanyan’ın Sovyet askeri istihbaratı GRU kökenli olduğu ve kendisinin 1990’larda Karabağ’da Türklere karşı terör eylemlerine ve katliamlara katıldığı gelen bilgiler arasında.
VoMa’nın, PKK ve ASALA kökenli katılımlarla güçlendiği de kamuoyuna yansıyanlardan. Zaten PKK ile ASALA’nın 1980’lerden itibaren işbirliği içinde olduğu, SSCB ve daha sonra Rusya’nın desteğiyle ve de Suriye’nin kanatları altında Bekaa Vadisi’nde birlikte eğitim yaptıkları, üslendikleri ve Türkiye’ye koordineli bir şekilde saldırdıkları istihbarat sırrı filan değil. VoMA ise bu ittifakın yeni adı…
Basına yansıyanlara göre VoMa, Ermenistan’da birçok kentte üsler kuruyor, çocuk yaştaki militanlarını eğitiyor, Batı’daki diaspora içinde örgütleniyor, özetle geniş çaplı bir terör kampanyasına hazırlanıyor.
Geçmişte de benzer şeyler yaşadık. 19. yüzyılın sonundan itibaren Taşnaklar ve Hınçaklar, 1970’ler itibarıyla da bunların ASALA başta olmak üzere uzantıları aynı yöntemlerle örgütlendi. Türklere terörle saldırdı.
Ermeni terörizmi için bu tek yöntemdir. Savaş alanında kazanamadığı zaman suikast yapar, katliama girişirler. Diğer taraftan da kendilerine müdahale edildiği anda Türkleri suçlayarak Batı kamuoyunun desteğini toplamaya çalışırlar. İşin ilginç yanı Batı “solu” (bununla beraber Türkiye’nin Kürtçü-Ermenici solu da…) bunları “özgürlük savaşçısı” diye desteklerken, Batı sağı da Türk düşmanlığı ve Hristiyan bağnazlığı adına destekler!
Buradan uyaralım…
Yeni bir Ermeni terörü dalgası geliyor. ASALA terörü hortluyor. Devlet de Türk milleti de buna hazırlıklı olmalı…