1944-1949 arasında bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmüş olan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Alihan Töre Sagunî’nin bugüne kadar bilinmeyen anıları gün yüzüne çıktı. Alihan Töre Sagunî’nin oğlu Dr. Kutlukhan Şakirov’un, babasından kalan evrak arasında bulduğu Arap harfleriyle Türkçe yazılmış bu belgeler, yine kendisinin yoğun ve titiz emeğiyle kitaplaştırıldı ve Türkiye Türkçesine aktarıldı. Editörlüğünü yapmaktan derin bir onur duyduğum eser, bu hafta Tarih ve Kuram Yayınları arasından çıkmış bulunuyor.
Alihan Töre Sagunî’nin Doğu Türkistan Cumhuriyeti sürecini anlattığı “Türkistan Kaygısı” başlıklı anıları ile Sovyet Özbekistan’ında ev hapsinde yaşadığı yıllarda gizlice kaleme aldığı ve bugün bize ulaşması da Sovyet devletinin ağır baskılarına karşı kitabın parça parça evlerde saklanmasıyla olan “Tarih-i Muhammedî” adlı Hz. Muhammed dönemi tarihini anlattığı kitabı da daha önceden yine Tarih ve Kuram Yayınları tarafından yayınlanmıştı.
“Doğu Türkistan Bağımsızlık Savaşı-Cungarya’da Devrim” ise yukarıda bahsedilen zor koşullar altında saklanmış ve ancak bugün gün yüzüne çıktığı için Alihan Töre’nin“Türkistan Kaygısı”nda yer almayan anılarından, notlarından, bugüne kadar yayınlanmamış fotoğraf, bilgi ve belgelerden oluşuyor.
Kitabın esas olarak ele aldığı dönem; Alihan Töre’nin Sovyet baskısı dolayısıyla kendi asıl memleketi olan Batı Türkistan’ı terk edip Doğu Türkistan’a geçmesiyle başlıyor. Ancak Alihan Töre burada da 1932-1934 arasında yaşayabilen Kaşgar merkezli Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin dağılmasının ardından hapse atılıyor. Uzun ve işkenceli bir zindan hayatının ardından nihayet bu esaret son buluyor.
Alihan Töre’nin zindandan kurtulmasının ardından, 1944 yılında Çin ile SSCB’nin arasında doğan gerginliğin yarattığı uygun ortamdan ve Sovyetlerin geçici de olsa desteğinden faydalanan Doğu Türkistan Türkleri, bu defa Cungarya yani Doğu Türkistan’ın kuzey ve kuzeybatısındaki İli, Altay, Tarbagatay bölgeleri merkezli olarak Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni kurarlar. Cumhuriyeti’in ilk cumhurbaşkanı olarak da aslında Batı Türkistanlı bir Özbek Türkü olmasına rağmen Alihan Töre Sagunî seçilir.
Alihan Töre’nin devlet başkanı seçilmesi elbette bir tesadüf değildir. Kendisi büyük bir siyasî mücadeleci, eylemci ve devrimci olmasının yanında çok önemli bir İslam âlimidir de. Tüm bu özelliklerine ek olarak dürüstlüğü ve sağlam duruşuyla tanındığı için herkesin tabi olduğu bir kişi olarak bu göreve gelmiştir. Doğu Türkistan Cumhuriyeti, aynı zamanda Mareşal rütbesi ve Başkumandan sıfatıyla Alihan Töre’nin yönettiği ordusuyla 1946’da Urumçi’yi de kurtarmak üzere harekete geçince işin renginin değiştiğini gören Sovyetler, bir anda taraf değiştirir. SSCB ile Çin anlaşır, Alihan Töre ise tutuklanarak Sovyet Özbekistanı’na kaçırılır, Burada yıllarca, 1976’daki vefatına kadar ev hapsinde tutulacaktır.
Alihan Töre’nin kaçırılmasının ardından Doğu Türkistan Cumhuriyeti de çok fazla yaşayamayacak, 1949’da tüm Doğu Türkistan bu defa Komünist Çin tarafından işgal ve ilhak edilecektir. Cumhuriyetin liderleri de bir uçak kazası süsü verilmiş katliamla ortadan kaldırılacaktır. Bugün Doğu Türkistan’da Çin Komünist Parti devletinin Türklere uyguladığı soykırımın çağdaş tarihi de buradan başlamaktadır.
Kitabı okurken Doğu Türkistan’da Alihan Töre’nin liderliğinde nasıl millî, demokratik ve ilerici bir devlet kurulduğunu, kendisi de bir din âlimi olmasına rağmen nasıl laik bir düzeni geliştirdiğini, basın ve söz hürriyetini, kadınların örgütlenmesini, özgürlüğünü ve bağımsızlık savaşına katılışını görerek ve epey de şaşırarak, ÇKP propaganda aygıtının ve onların buradaki maşalarının çizmeye çalıştığı mürteci Doğu Türkistan imajının nasıl büyük bir yalan olduğunu belgeleriyle izleyeceksiniz.
Bugün bütün dünyanın dehşet içinde izlediği ama çok bir şey yapmadığı; İslam Dünyasının ise maalesef büyük çoğunluğuyla görmezden geldiği ve hatta Çin’in yanında saf tuttuğu Doğu Türkistan’daki Türk soykırımını anlamak, aslında bu olanların yakın tarihini anlamadan olabilecek bir iş değil.
Doğu Türkistan Türklerinin ve Müslümanlarının, Çin ve Sovyet zorbalarına karşı savaş vermiş en büyük önderlerinden biri olan Alihan Töre Sagunî’nin tüm dünyada ilk kez yayınlanan bu anıları, belgeler eşliğinde biz Türk evlatlarına çok önemli bir rehber olacaktır.
Bu kitabın yayınlanmasında İleri Yayınları, Tarih ve Kuram Yayınları ve Türk Solu’nun bir neferi olarak az da olsa bir katkımın bulunmasının mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum.
Okumanızı sadece önermiyorum, Türk bilinci ve vicdanı için sizlerden ısrarla rica ediyorum.