Televizyonda kötü bazı sesler duyuyorum. Detone olmuş iki yaşlı adam türkü benzeri bir şeyler söylemeye çalışıyor. Kafamı çevirip bakıyorum. Aaaa. İbo Şov! Yeniden yayına konmuş. Ve konuğu Tayyip!
Bu ikisini en son bir arada gördüğümde 2013’tü. Sahnede Şivan Perver de vardı ama. İbo-Şivan-Tayyip. Sesler yine kulak tırmalıyordu: “Meegri, meeegriiii.”
AKP ne zaman PKK ile yeni bir şey denese Tayyip gidip bir İbo Şov yapıyor. Kürt, mürt, açılım, maçılım lafları varsa emin olun ki Tayyip Erdoğan Diyarbakır veya Urfa’ya gidecek, sahneye çıkacaktır.
Ama hey gidi yıllar. 12 yıl önce sahnede Şivan da, İbo da, Tayyip de zımba gibi duruyordu. Şivan bir de peşmerge kılığıyla, sahnede domuz gibi sağlıklı. Ver eline keleşi, gönder en yakın mezraya, köylü korkudan hemen erzakları yığar önüne.
Şimdi bakıyorum. Sahnede tekerlikli sandalyede bir adam. Allah gücenmesin. Cenazesi kalkmış, kendisinin haberi yok. Öbürünün kamburu çıkmış. “Diyarbakır terörle arasına mesafe koysun” gibi Biden tarzı manasız cümleler kuruyor.
Birbirine “haydi söyle” diye düet yapıyorlar. İki yaşlı adam. Söyledikçe, yoruluyorlar, yoruldukça sesleri daha kötü çıkıyor.
Bunlar “haydi söyle” diye bağırdıkça, kulaklarım kanıyor. Dıştan gelen ses beynime çiviler saplarken, iç sesimin sansürlü meali: “Ne söyleyecekseniz söyleyin de kurtulalım!”
Neyse sonunda sadede geliyoruz. Meğer bu bir “PR” şovuymuş. “Sayın dünya liderimiz” hem yepyeni açılımın ne kadar büyük bir fırsat olduğunu ilk burada açıklayacakmış, hem de yeniden “Cumhurbaşkanı adayı” olacağının müjdesini…
İbo hatırladığım kadarıyla şovunda hoyrat ve saygısız tavırlarıyla öne çıkardı. Burada öyle değil. Sonuçta karşısındaki de Yıldız Tilbe değil.
İltifatlar, övgüler, yaranmalar. Sonunda kritik soru geliyor İbo’dan “Önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığına var mısınız?”
Tayyip: “Sen varsan varım!”
Bu muymuş söyleyeceğin? Adaylığını açıklatacağın adam bu muydu? Biliyoruz zaten aday olacağını. Anayasa manayasa ne oluyor? Apo mapo var. Açılım maçılım yapılır. Trump, Mrump ile anlaşılır. Bir yolu bulunur.
Elbette bulunur. Bulunur da, bulunsa ne olur?
Ahınız gitmiş, vahınız kalmış. Farkında değil misiniz?
Biriniz sandalye de, öbürünüz kürsüye dayanmış. Adaylık İbo Şov’da açıklanıyor. Televizyonlarda bile ekran alamayan, fosilin fosili bir konsept.
Birileri bunun iyi bir fikir olduğuna onu ikna etmiş. Çocuklarının annesi dâhil hayatına giren kadınların neredeyse tamamına şiddet uygulamış, ayaklarına kurşun sıktırmış; kan parası ödemese kendi memleketi Şanlıurfa’da bile dolaşamayacak bir adam. Seveni ne kadar bilmiyoruz ama sevmeyeni çok. Hatırlayanı bile az. “Eski Türkiye”ye ait hızla unutmak istediğimiz ender karakterlerden biri. Tayyip’in adaylığını el ele, kol kola birlikte açıklamak istediği adam da bu.
“Yeni Türkiye”yi kuracaklarmış. Bir tarafta Devlet Bahçeli. Öbür tarafta Abdullah Öcalan. Sandalyede İbo, sahnede kendi. Birileri şunların yaş ortalamasını çıkarsın.
Tayyip, İbo’ya “sen varsan ben de varım” demiş ama İbo bir dahaki sefere sahneye nasıl çıkacak? Hiç düşündün mü?
İbo “ben çok yoruldum, çok yaşlandım sahne alamam artık” dese, Tayyip de “aa o zaman ben de vazgeçtim adaylıktan” der belki de!
Saçları siyaha boyatmayla sağlık ve gençlik geri gelmiyor ki. Şunları notere götürsen, rapor isterler.
Kim ne derse desin. Karşıdevrimin kadrosu eskisi kadar sağlam değil sanki. A Takımları buysa, gelecek için çok da umutsuzluğa kapılmaya gerek yok.
Cumhuriyet onca darbe ve ihanete rağmen genç kaldı. Karşıdevrim şimdiden bu hâle düştüyse, 21.yy güzel geçecek gibi.