Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’ye atfedilen bir söz vardır: “Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler!”
Kraliçe bu sözü gerçekten söylemiş midir bilinmez ama söz konusu dönemde Fransız saraylarındaki büyük lüks ve ihtişama rağmen sokaklarda büyük bir kıtlığın olduğu, halkın yiyecek ekmek bulamadığı ve bu kıtlığın da Fransız devrimine giden yolu hızlandırdığı tarihsel bir gerçektir.
Bakan Nebati’nin canlı yayında yaptığı, “Türkiye’de damak tadı değişti. Şu anda koyun eti çok ucuz, dana etine göre ama koyun etini yemiyorlar. Buna yönelik adımlar atılması gerekiyor” açıklaması, AKP’nin ekonomi yönetiminin halkın içinde bulunduğu yoksulluğa ne kadar “Fransız kaldığını” gösteren canlı bir örnek.
Nureddin Nebati enflasyonu düşürerek olmasa da “koyun eti” tavsiyesiyle tarihe geçecek.
Et ve Süt Kurumlarının önünde oluşan uzun kuyruklar, buralardaki et fiyatlarındaki artışın bile açıklanan enflasyonun çok üzerinde olması, iktidarın ekonomi yalanlarını çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
AKP’nin propaganda aygıtlarının uzun kuyrukları “vatandaşın zenginliğinin göstergesi” olarak yansıtması, halkın aklıyla dalga geçmek aşamasına geçildiğini gösteriyor.
Erdoğan’ın ve Nebati’nin geçtiğimiz Aralık ayında yaptıkları, “2023’le birlikte enflasyonun hızla düşeceği ve seçimlere tek haneli enflasyonla girileceği” açıklamalarını hatırlıyoruz.
TÜİK’in bütün müdahalelere rağmen Mart ayı enflasyonunu %50,5 olarak açıklanması bu vaadin de çöp olması anlamına geliyor. Hükümet ekonomide verdiği bir sözü daha yerine getiremedi.
Durum bu kadar açık olmasına rağmen trajik olan şey ise Nebati’nin bu düşüşü bir “başarı öyküsü” olarak sunması ve göz göre göre “fiyatların düştüğü” yalanını söylemesi.
Bakan Nebati haklıdır; enflasyon gerçekten de düşmüştür ancak fiyatlar eskisinden daha çok artmaktadır artık.
İhracat rakamlarının rekor kırması üzerinden yapılan propaganda da benzer bir senaryoyu içeriyor. İhracat rakamları artmıştır ancak ithalat rakamları çok daha büyük oranlarda artmıştır ve Türkiye asıl rekorunu dış ticaret açığında kırmıştır.
Gerek enflasyonda gerekse dış ticarette başarısızlığın bu derece büyük olması açık bir itirafı engelliyor. “Ekonomide Çin modeli” buluşunu hatırlayan yok! İktidarın seçimlerden önce yapabileceği tek şey ortaya büyük bir yalan koyarak, ekonomideki çöküşü bir başarı öyküsü olarak sunmaya çalışmak.
Erdoğan’ın geçtiğimiz haftalarda görevi kabul etmeyen Mehmet Şimşek’le tekrar görüştüğü ve Şimşek’in yeni dönemde koordinasyonda görev alacağı haberlerinin piyasaya salınmasının da tek bir amacı var: Erdoğan’ın yıkımın faturasını Nebati’ye çıkararak kendisini kurtarmaya çalışması.
Oysa Bakan Nebati kendisine söyleneni yapmaya çalışan basit bir neferdir. Tüm AKP’li bürokratlar gibi saraydan gelen talimatları uygulamıştır. Günü geldiğinde de bayrağı devredecek ve Erdoğan’ın “itibarını” kurtaracaktır.
Bundan sonraki süreçte Saray’ın mutfağında “koyun etli” yemekler pişirerek damak tadının değişmesine katkı sağlayabilir ve “itibardan tasarruf” konusunda önemli bir örnek olabilir.