Eylül ayına ait enflasyon verileri bu sabah itibariyle açıklandı. TÜİK’in resmi açıklamasına göre enflasyon, yıllık bazda bir önceki aya göre yüzde 3,08’lik artışla yüzde 83,45 olarak belirlendi. ENAG ise yıllık enflasyonu yüzde 5.30’luk artışla yüzde 186.27 olarak açıkladı.
TÜİK’in verilerine göre enflasyon 16 aydır durmadan yükseliyor. Daha önceleri Erdoğan ve Nebati, yaz aylarında enflasyonun yüzde 50’lere düşeceğini, sonbahar aylarında da normal seviyelere düşeceğini açıklamışlardı. Ancak yaz aylarında enflasyonun yükselmeye devam etmesi üzerine düşüş takvimini yılbaşına ötelemişlerdi. Normal seviyeleri ise yine Erdoğan’ın açıklamalarına göre Şubat-Mart gibi görecektik.
Enflasyonu düşürmek için hiçbir şey yapmayan Erdoğan iktidarı, ki bunun bilinçli bir tercih olduğunu belirtmişlerdi, yeni yılda yaşanacak baz etkisiyle düşüşe sığınarak “enflasyonu biz indirdik” propagandası yaparak seçimlerde oy toplamanın derdinde.
Ancak gerçek olan şu ki, vatandaşın alım gücü, geçen aya göre biraz daha düştü. Vatandaşın en önemli harcama kalemlerinden biri olan gıda enflasyonu yüzde 93,05 oldu ve üç haneli rakamlara dayandı. Bu da demek oluyor ki, vatandaş artık daha az şeye daha çok para verecek.
Erdoğan, ABD’de marketlerin raflarının boş olduğunu, Türkiye’de ise “maşallah” dolu olduğunu söylüyordu. Doğru, Türkiye’de market rafları dolu ancak vatandaş alamadıktan sonra dolu olmasının ne faydası var?
İşte Erdoğan’ın ve Nebati’nin tüm dünyaya “model” olarak sundukları ekonominin acı bilançosu. 2020’nin Eylül ayında yüzde 11,75, geçtiğimiz yılın Eylül ayında da yüzde 19,58 olan enflasyon, 2022 Eylül’ünde yüzde 83,45 oldu.
Nebati’nin havalı cümlelerle “epistemolojik kopuş” olarak nitelediği AKP tarzı ekonomik modelde kopup giden tek şey enflasyonun kendisi gibi görünüyor.
