“Ben Mansur Yavaş’ın hizmetlerini takdir ediyorum, çok iyi işler yapıyor. Fakat bir solcu olarak Mansur Yavaş’a oy vermem. Çocuklarımın yüzüne nasıl bakarım?”
Enver Aysever, 3 Ağustos’ta Habertürk’te katıldığı programda, Mansur Yavaş’a neden oy vermeyeceğini bu sözlerle dile getirdi.
Bahisler henüz kapanmış değil ve siyasette son gün, son dakika çok şeye gebedir. Haliyle herkesin tuttuğu bir hesap var.
Enver Aysever, Türkiye’de Türk düşmanlığını, Türksüzlüğü, milliyetsizliği okur ve dinleyicilerine solculuk diye yutturabilmiş başarılı bir demagogdur. “İlle de gayrı Türk olsun, ister çamurdan olsun ama mümkünse Kürt olsun” düsturunca hareket eder. Ama çapı sınırlıdır. Kısır bir figürdür. Yani konu Enver Aysever olunca üstüne eğilmeye çok gerek yok. Ama konu Mansur Yavaş olduğunda dikkat kesilmeliyiz.
Enver Aysever gibi CHP çevrelerinde yuvalanmış Kürtçülerin Mansur Yavaş’a karşı elindeki done, ülkücü geçmişi. Gelmişiz 2022’ye. Yavaş’ın MHP ile bağlantısı yok. (Olmadığı gibi en tepeden, Bahçeli tarafından bile tehdit ediliyor, belediye etkinliklerine saldırı düzenleniyor.) Mansur Yavaş’ın bu hususta bir lekesi, yamuğu da yok. Dolayısıyla “ülkücü” bahanesi burada dosdoğru Türklük bahanesinin takiyyesidir. Zaten Aysever’in sergilediği tavır da leş gibi sol skolastiktir.
Melih Gökçek’in solcuları yemlemek için ortaya attığı, Nuh nebiden kalma bir konuşmanın içeriğinde ise, Mansur Yavaş’ın ifadeleri tamamen ideolojik. Melih Gökçeklerin ve AK trollerin sola yaptığı ahlaksız teklif, ideolojik şımarıklıkla hareket edip Ankara’yı yeniden AKP’ye teslim edecek bir siyasi tavır oluşturmak. Aysever gibi ideolojik yobazlar tam da bu türden bir teklifin üstüne abanıyor. Ama dışarından ideolojik şımarıklık, at gözlüğü, çocukluk hastalığı gibi görünen bu olgu Aysever’de etnik hastalık.
Aysever, sık sık vurguladığı gibi, bu sistemde Cumhurbaşkanlığı gibi yetkileri sınırsız bir makama bir Türk milliyetçisini oturtmayı tehlikeli görüyor. Ama Türk milliyetçisi olmayan Kemal Kılıçdaroğlu’nda bu tehlikeyi görmüyor ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığını propaganda eden kliklerle birlikte hareket ediyor.
Klasik HDP yalanına sarılıp aynı bayat şantajın sesini yükseltiyorlar. HDP’nin %15’i olmadan bu seçim kazanılmamış. Eldeki en zayıf seçeneği aday yapalım. Sırf HDP tabanı firesiz oy versin diye. Kürtlerin de önemli oranda oy verdiği defalarca kanıtlanmış ve tüm ülkeden en yüksek oyu alan aday olmasın. Ama kaybetmek pahasına sandıkta etnik-mezhepsel monolit kurulsun. Yani tersinden Türkeş’in mermeri olsun. Bu bir yönüyle komik bir fantezi. Ama bir yönüyle de muhalefeti marjinalleştirmenin ve Türklüğü diktaya itmenin sinsi planı.
Enver Aysever, Türk düşmanlığına evladını da alet etmeden duramamış. Çocuklarının yüzüne nasıl bakarmış… Çocukları ileride, bir solcu olarak Mansur Yavaş gibi bir ülkücüye nasıl oy verdin diye Enver Aysever’e hesap sorarmış. Ama Tayyip Erdoğan’ı devirme şansı varken kazanma şansı en düşük adayda ısrar edince, ileride bu riski nasıl alabildin diye sormayacaklarmış. Çocuğunu bilemem ama Enver Aysever’de bir sorun olduğu kesin.
Fakat bu sol görünümlü Kürtçü çevreden Enver Aysever gibi lafı eveleyip gevelemeden konuşan birisi var. HDP’li Ahmet Nesin. Açık açık çıkmış diyor ki, Mansur Yavaş aday olursa Tayyip Erdoğan’a oy veririm. Hem de pasif destek olmuş olarak değil. Gerekirse mührü ampüle kafasıyla gömecek. Çünkü en azından AKP ile iyi ya da kötü bir açılım yapıldı. Evet, aynen böyle söylüyor ve bir Kürtçünün bakış açısıyla gayet tutarlı.
CHP çevrelerine (hatta yer yer İyi Parti çevresine) yanaşmış, Davutoğlu ve Babacan’la da teması olan HDP elçilerinin ve Kürt bölücülerinin Mansur Yavaş düşmanlığındaki esas motivasyon işte bu. Tayyip Erdoğan mı kalıyor, başkası mı geliyor, ne olursa olsun.
Yeter ki bir daha açılım olsun, bir daha PKK ile masaya oturulsun. Bir daha İmralı’daki ve Kandil’deki katiller Türkiye’de siyaset belirlesin. Bir daha bebek katilleri arazide yol alırken valilere operasyon yapmayın talimatı verilsin. Bir daha MİT ve PKK Oslo’da buluşsun. Yeniden bir “yetmez ama evet”in umuduyla nefes alıyorlar.
İşte solcu diye bilinen bu tabansız kadrolar da çok iyi biliyor ki, Türk milliyetçisi Mansur Yavaş, böyle bir vatana ihanet sürecini doğmadan boğar.
Tayyip Erdoğan’ın değirmenine soldan su akıtan Aysever, CNN’de yönetici pozisyonda olmadığı için emekçi pozlarına yatıyor. Belli olmaz. Belki Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde hangi solcunun hangi “devlet kurumunun” işçisi, emekçisi, proleteri olduğu da çil çil ortaya dökülür. Gün doğmadan neler doğar diyelim.