Yüzyılın Felaketi 6 Şubat Depremi’nde herkes gelecek mucize haberler bekliyor. Deprem bölgesine üçüncü gün gelen Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamalarla tepki çekmeye devam ediyor.
İkinci gün “defterinizi tutuyoruz” diyerek yaptığı konuşma, beslediği öfke ve mimikleri, herkesin hafızasına kazındı. Tüm ülke acı ve çaresizlik içinde iken gösterilen bu tavır, sadece kendi bekasını düşündüğünün yüzüne yansımasıydı.
Dün Adıyaman’da basın açıklaması yaparken farklı bir tablo yaşandı. Öne dizilen 5-6 çocuk dikkat çekti. Tayyip Erdoğan’ı şirin göstermek için çocukları kullanmaya başladılar. Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir halkla iletişim uzmanı varsa bunun tepki çekeceğini göremiyor.
Depremzede çocuklar orada belki annesini babasını kaybetti, arkadaşlarını, akrabalarını kaybetti. Hâlâ enkaz altında tanıdıkları var. Yaşadıkları yüzlerine yansıyan çocuklardan prim kazanmayı kim, nasıl düşünebilir? Onların acılarına ortak olmak yerine figüran yerine kullanmak, AKP’lilerin halktan ne kadar koptuklarını gösterir.
Depremden sonra çocuklar, bebekler gündeme geldi. Kaçırılan çocuklardan bahsedildi. Aile Bakanı olaya müdahale edeceklerini belirtti. Peki, Aile Bakanı bu olaya da müdahale edecek mi? Enkazdan çıkarılan bebeklerle pozlar vererek çocuklara sahip çıkılmıyor. Uçakta kucağında bebeklerle poz verenler, vitrin süsü olarak kullanılan çocuklar için ses çıkarmıyor.
AKP’deki insanlar nasıl bir araya geldiyse hepsinin zihniyeti aynı. Bir aklı evvel çocukları en öne diziyor, arkadaki diğer bakanlar, görevliler ne yapıyorsunuz diye sormuyor. Bununla da sınırlı kalmıyor. Ulaştırma Bakanı, fotoğraf daha düzgün çıksın diye, bir çocuğun şapkasını çıkarıyor. Biz buradan soğuğu iliklerimize kadar hissederken, Bakan görüntü derdine düşüyor.
Şehit tabutuna elini koyarak konuşma yapan, bir açılışta çocuğun kafasına vuran Tayyip Erdoğan hiç değişmiyor. Ama bizler de bu görüntüleri unutmuyoruz.
Bu görüntüleri değil, enkazdan çıkarılan çocukların görüntülerini görmek istiyoruz. Enerjinizi, gücünüzü buna harcayın.
İktidar milletin yaralarını saramadı, ortak olamadı. Bıraksınlar da millet olarak acımızı yaşayalım. Çocuklardan elinizi çekin!