Tayyip Erdoğan’ın, Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda kullandığı “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” ifadesi tarihe geçecek bir itiraf niteliğinde.
Bu itirafın ardından gelen “Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz” sözleri ise itirafı gizleme çabasından başka bir şey değil.
Hatay’ın “kamu yatırımlarını noksansız aldığı” ifadesinin ne ölçüde doğru olduğu, yapılan deprem konutlarının sayısıyla ortaya çıkıyor.
Erdoğan hafta sonunda Hatay’da 7,275 konutun hak sahiplerine teslim edildiğini açıkladı. Oysa Hatay’da yapılacak deprem konutlarının toplam sayısı 254,195. Yani Hatay’da AKP iktidarı, defalarca kez taahhüt ettiği tarih olan “depremin 1. yıl dönümünde” deprem konutlarının sadece %3’ünü teslim etmiş.
Erdoğan, halka yönelik 100 TL’lik bir borcun vadesi geldiğinde 3 TL ödeme yapıyor ve bu 3 TL’lik ödemeyle “sözün tutulduğu” propagandasını yapıyor.
Bu sözleri verenler elbette verilen vaadin gerçekçi olmadığını biliyordu. Ancak kazanmak için depremzedeye bile yalan söylemenin meşru görüldüğü ahlaksız bir dönemden geçiyoruz.
Hatay’a verilen sözlerin tutulmaması, AKP’nin seçim kazandığı diğer deprem bölgelerinde verilen sözlerin tutulduğu anlamına da gelmiyor.
Sadece muhalif depremzedeye değil, AKP’ye oy veren depremzedeye de verilen sözler tutulmadı. Yapımına başlanan konut sayısı hâlâ çok düşük düzeyde. Yapımına henüz başlanmamış olan ancak ihalesi yapılmış konut sayısı da son derece az.
Erdoğan son tweetinde, iki ay içinde “inşallah” 75 bin konutun teslim edileceğini söylüyor. Yani en iyi ihtimalle iki ay sonra konutların %11’i teslim edilmiş olacak.
Yapılan bu paylaşımdaki “Böylece temel atmasının üzerinden bir yıl geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirerek yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız” vurgusu önemli.
Bugüne kadar hep “1 senede deprem konutlarının teslim edileceğini” söyleyenler, şimdi ise bu ifadenin yerine “temel atılmasının üzerinden 1 sene” demeye başladı.
Bir senede sadece 75 bin konut yapabilenlerin (iki ay sonra teslim edileceği söylenilenlerle birlikte), 2024 sonuna kadar 200 bin konut yapabileceğine inanmak için hiçbir sebep yok. Kaldı ki bu hedef tutsa bile toplam 680 bin yeni konut yapılacağı düşünüldüğünde, depremzedelerin daha çok uzun bir süre evsiz kalacağı ortada.
Böylesine bir başarısızlığın muhalif belediyelerin üzerine yıkılmaya çalışılması ise büyük bir ahlaksızlık.
“Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez” sözleri halka yönelik bir tehdittir.
Herhangi bir yere herhangi bir hizmetin gitmesi için merkezi yönetim ve yerel yönetimin ele ele vermesi zorunluluğu varsa neden yerel seçim yapılıyor ki?
Verelim AKP’ye tüm belediyeleri, merkezi yönetim ve yerel yönetim el ele versin; bu iş huzur içinde çözülsün(!)
Merkez ve yerel arasında “uyum ve ahenk” devletin desteği açısından ön şart haline geldiyse; valiler illeri, kaymakamlar da ilçeleri doğrudan yönetsin!
Duyan da AKP’li belediyelerin merkezi yönetimle “uyum içinde” mükemmel yönetildiğini sanacak. Madem bu kadar iyi yapıyordunuz belediyeciliği, neden Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da ve AKP’li olan daha birçok yerde deprem konutları ihaleye bile çıkmadı?
İktidarın tüm belediyeleri istemesinin tek bir sebebi var: Muhalif belediyelerin yaptıkları “iyi şeyler”, iktidardan beklentilerin artmasına sebep oluyor. AKP, verdiğiyle yetinmeyen bir seçmen kitlesinden korkuyor.
Şunu da sormak gerekiyor; depremin en yoğun yaşandığı yer olan Antakya’nın AKP’li belediyesi verdiği ruhsatlar dolayısıyla neden hesap vermedi?
“2000’den sonra” yapılan ve yapı izinlerinin tamamı AKP’li belediye tarafından verilen lüks konutların nasıl dağıldığını gördük.
Antakya, AKP’nin kurduğu müteahhit düzenini gösteren çok çarpıcı bir örnekti. Hatay “baronu” Lütfü Savaş’ın günahları sizi aklamayacak.
İşlenen imar suçlarının üzerini kimse örtemez. Hesabı elbet sorulur!