Erdoğan’ın İsrail ile yakınlaşma çabalarıyla kendisini gösteren eksen kayması hızla ilerliyor. Erdoğan, “Mart’ta gelecek” dediği İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un ziyaretinden çok şey beklerken, İran’dan bu yakınlaşma ve eksen kayması üzerine önemli bir yorum geldi.
İran’ın önde gelen haber ajanslarından ABNA, son dönemde hızlı gelişmeler kaydeden AKP-İsrail ilişkileri üzerine bir analiz yayımlandı.
ABNA’nın değerlendirmesinde, 2009 yılından sonra Erdoğan’ın kendisini İsrail’e karşı Filistin’in destekleyicisi olarak göstermeye çalıştığı, Erdoğan’ın açıklamalarında ve mitinglerinde İsrail’e saldırdığı dile getiriliyor.
13 yıl sonra İsrail’le birden başlayan bu normalleşme, bizim gibi İran’ın da dikkatini çekmiş ve neler olduğu üzerine analizlere girişilmiş.
Erdoğan’ın bu ani ve keskin dönüşlerine alışkın olan bizler, elbette ki şaşırmadık ve Erdoğan’ın asıl derdinin İsrail üzerinden ABD ile ilişkileri yeniden yoluna koymak ve “deliğe süpürülmenin” önüne geçmek olduğunu biliyoruz.
Aynı şey, ABNA’nın analizinde şöyle ifade ediliyor: “Geçen yılın sonunda Erdoğan hahamları ağırladı ve Türkiye’nin iyiliği için Biden’ın yaklaşımını değiştirmek için İsrail lobisini kullanmaya çalıştı. Erdoğan’ın İsrail ile normalleşmek istemesinin bazı sebepleri var. Bunlar arasında ekonomik krizden çıkma ve İsrail yanlısı lobiler aracılığıyla gelecek seçimlerde görevde kalması.”
Erdoğan için bu dünyada tek bir şeyin önemi var, o da iktidarını sürdürebilmek. Bunun için yapmayacağı şey yok. Buna İsrail’le yeniden stratejik müttefik olmak da dahil. Sonuçta Erdoğan da ABD’ye giden yolun İsrail’den geçtiğini biliyor.
İran ajansının analizinde Erdoğan için bir uyarı da var. ABNA Erdoğan-İsrail normalleşmesinin Filistin için “affedilmez bir ihanet” olacağının altını çiziyor ve “Normalleşme Erdoğan’ın hem ülkesinde hem de İslam dünyasında imajına zarar verebilir ve hem Erdoğan’a hem de siyasi geleceğine ağır bir etkisi olabilir” yorumunu yapıyor.
Erdoğan’ın İsrail’le dost olması demek, İran’la karşı karşıya gelmesi demektir. Geçtiğimiz günlerde MİT’in İran’ın İsrailli bir işadamına yönelik suikast girişimini önlediğine dair haberler yandaş basında yer aldı. Geçtiğimiz Cuma günü Ozan Pekgöz, Türk Solu’nda bu operasyonun İsrail’in isteği üzerine gerçekleştirildiğini yazdı. Ozan Pekgöz’ün değerlendirmesini Türk Solu’nun internet sitesinde okuyabilirsiniz (https://www.turksolu.com.tr/israil-istedi-akp-irana-operasyon-yapti/).
İran da bunu gördüğü için gardını alıyor ve “Erdoğan’ın hem ülkesinde hem de İslam dünyasında imajına zarar verebilir ve hem Erdoğan’a hem de siyasi geleceğine ağır bir etkisi olabilir” diyerek aba altından sopa gösteriyor. Elbette ki kendisi gibi herkesle kavgalı bir Türkiye, İran’ın daha çok işine gelir.
Ama İran’ın tepkisini sırf İran’ın tepkisi olarak da almamak lazım. Geçtiğimiz günlerde İran’ın Türkiye’nin doğalgaz vanasını kapatması sonucu Türkiye enerji krizine girmişti. Görünen o ki bu gaz kesme olayı İran’ın tek başına verdiği bir karar değildi, arkasında Rusya vardı. Rusya, İran aracılığıyla Ukrayna’da arabuluculuğa soyunan Erdoğan’ı cezalandırmıştı.
O nedenle İran basınında çıkan Erdoğan analizini de sadece İran’ın yorumu olarak okumamak gerek. Erdoğan’ın eksen değiştirmesi, özellikle de Ukrayna’da savaşın kapıda olduğu, şu günlerde Rusya’nın hiç işine gelmez. Anlaşılan Erdoğan’ın iktidarını kurtarmak için attığı İsrail üzerinden ABD’ye yanaşma adımı Türkiye’ye öncelikle yeniden enerji krizi olarak geri dönecek ki, bu da az buz bir şey değil.