Tayyip Erdoğan, Meclis’te ettiği yeminin ardından üçüncü kez görevine başladı. Erdoğan’ın Meclis’teki yemin töreninin ardından, Saray’da bir davet verildi. Erdoğan’ı kutlamak için yabancı ülke temsilcileri de davete katıldı.
Elbette Saray’daki törene katılanlar, sadece yabancı ülke temsilcileri değildi. Onlara geçmeden önce kimler katılmış ona bir bakalım. Cumhur İttifakı’nın bütün bileşenleri, Sinan Oğan dâhil, tam tekmil Saray’daydılar.
Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi’nin de katılmasıyla Türkiye’nin en gerici ittifakını kuran Erdoğan’ın “göreve başlama töreni”nde tarikatlar da boy gösterdi. İsmailağa Cemaati ve Nurcuların önde gelen temsilcileri, törendeki dikkat çeken isimler arasındaydı. Daha önce Adalet ve İçişleri bakanları ile yaptığı görüşmelerle gündeme gelen İsmailağacı Adem Şener ve Nurcuların önde gelen isimlerinden Sabri Okur, törene katılan tarikatçılar arasında en bilinenleriydi.
Bunun yanı sıra pek çok ülke temsilcisi de yemin töreninde hazır bulundu ve sonrasında Saray’da devam eden törene iştirak etti. Kimler yoktu ki törende? Azerbaycan ve Venezuela liderleri zaten Erdoğan’ın en büyük destekçileri olarak oradaydı. Onlar dışında Türkmenistan’dan Gine’ye, Karadağ’dan Gabon’a, Özbekistan’dan Ruanda’ya kadar Türk cumhuriyetlerinin ve Afrika’nın neredeyse bütün ülkelerinin devlet başkanı Saray’ı “şereflendirmişti”. Elbette ki bu ülkelerin ortak özellikleri, demokratik yönetimlerden yoksul olmaları.
Yukarıda örneğini verdiğimiz 21 devlet başkanı dışında, aralarında Macaristan diktatörü Orban ve Ermenistan’dan Paşinyan olmak üzere, başbakan düzeyinde 13 ülke katıldı.
Batı dünyasından törene katılan tek temsilci ise NATO Genel Sekreteri Stoltenberg oldu. Onun katılım amacı da zaten Erdoğan’ı tebrik etmekten çok İsveç meselesini bağlamak içindi.
Anlayacağınız, Erdoğan’ın göreve başlama törenine Afrika’nın, Orta Doğu’nun, Orta Asya’nın ve Avrupa’nın diktatörlerinden başka kimse katılmadı. Rusya ve Çin’den de Meclis Başkanı düzeyinde isimler katıldı. Aslında Putin bu törene çok yakışırdı, keza Şi Cinping de öyle.
Erdoğan’ın göreve başlama töreni, Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda kimlerle yan yana yürüyeceğini göstermesi bakımından önemli. Gelecek dönemde Erdoğan’dan yumuşama, ılımlı bir yönetim, iyileştirici bir adım bekleyenler, büyük bir hayal kırıklığı yaşayacak. Erdoğan yurt içinde tarikatlar ile olan ilişkisini daha da sıkılaştıracak. Türkiye’yi daha da gericileştirecek.
Yurt dışında ise bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Avrasyacı, Orta Doğucu, Afrikacı yönelimine devam ederek Türkiye’yi Batı’dan daha da kopararak Avrasyacı, diktatörlükle yönetilen ülkelerle aynı ligde oynamaya devam edecek.
