25 Mart tarihli bir Uluslararası Tahkim Mahkemesi kararı var. Karara göre, Irak hükümetinin Türkiye aleyhine açtığı dava sonucu, Türkiye’ye 1.4 milyar dolar ceza kesildi.
Anlayacağınız AKP, yine uluslararası alanda usulsüz bir iş çevirmiş ve faturası Türk milletine kesilmişti.
Gerçi Enerji Bakanlığı’na bakarsanız, Türkiye’nin ödeyeceği bir ceza yoktu. Irak’ın 30 milyar dolar, Türkiye’nin ise 10 milyar dolar tahmini ceza beklediği davadan 1.4 milyar dolar AKP için para değildi.
Peki neydi bu usulsüzlük?
Erdoğan, Barzani ile ortak, Irak hükümetini dışarıda bırakarak Irak petrollerini satıyordu. Bu durum, Irak hükümeti ile Türkiye arasında 2010 yılında imzalanan anlaşmaya aykırıydı. İşte Irak hükümeti, bu durumu ve Erdoğan ile Barzani arasında 2014’te yapılan anlaşmayı uluslararası mahkemeye götürmüştü. 25 Mart günü Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin verdiği karar, işte bu davanın kararıydı.
Erdoğan ile Barzani, daha anlaşma yapmadan, 2013’ten itibaren petrolleri Türkiye’de depolamaya ve buradan da gemiler aracılığıyla Türkiye dışına göndermeye başlamışlardı. Bu ticaret, Türkiye, Yunanistan ve İsrail üçgeninde sürüyordu.
Hatırlarsınız, vakti zamanında Erdoğan’ın “gemiciklerle” İsrail’e petrol taşıdığı haberleri gündeme gelmişti. Hatta bu ticaret, Damat Berat’ın da sahipleri arasında olduğu iddia edilen PowerTrans isimli şirket aracılığıyla yapılıyordu. Bir de Mübariz Mansimov’a ait Palmali Shipping’in gemileriyle.
Yine hatırlayın, o tarihlerde Erdoğan ile Barzani’nin arasından su sızmıyordu. Erdoğan, Barzani ile megri megri söylerken demek bundan bu kadar keyifliydi. Türk şirketleri Kuzey Irak’ı hem mamur kılıyor hem de petrol arıyordu. Peşmergeler Türkiye sınırından geçirilirken, “gemicikler” de Irak petrollerini Barzani ve Erdoğan adına İsrail’e taşıyordu. Hem de iddialara göre zamanın Enerji Bakanı Damat Berat’ın şirketi aracılığıyla.
Neçirvan Barzani (Mesut Barzani’nin yeğeni), 2014 yılında Türkiye ile 50 yıllık anlaşma imzaladıklarını söylüyordu. Devir, şimdiki devir değildi. AKP, arkasına ABD’yi almış, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile istediği gibi at oynatıyordu, PKK ile açılımlar yapıyordu. Şimdi devir değişti ve uluslararası alanda yalnızlaşan AKP’ye ceza üstüne ceza kesiliyor. Elbette bu cezayı ödemek de usulsüzlüğü yapanlara değil, Türk milletine düşüyor.
AKP, içeride her işini yalan, dolan, fırıldakla yürüttüğü gibi dışarıda da aynı yöntemi sıklıkla kullanıyor ve bu durum ülke olarak Türkiye’ye cezalar getirdiği gibi Türkiye’nin saygınlığını da düşürüyor.
Petrol ticaretinden Erdoğan ailesinin ne kazandığını bilemiyoruz ama Türk milletinin ne kadar ceza ödeyeceğini biliyoruz. Hani hep itibar, itibar diyorlar ya, Türkiye’nin itibarına en büyük zarar AKP’dir.