Dün, Mahir Çayan ile THKP-C ve TKHO’lu dokuz arkadaşının, Deniz Gezmişleri idamdan kurtarmaya çıktıkları yolda, Kızıldere’de 12 Mart faşizmi tarafından katledilmesinin 51. yıldönümüydü. Elbette CHP’den başlayarak en soldaki gruplara kadar tüm sol, Mahir’i andı. “On’lar yolumuz aydınlatıyor!”, “Mahir bize yol gösteriyor!” dendi.
Elbette Mahir Çayan’ı isteyen herkes anabilir. Bu başka bir mesele… Ama şimdi Mahir Çayan’ı, Deniz Gezmiş’i ve 68 Devrimci Gençlik Hareketinin mirasını kuruluşundan beri sahiplenen Türk Solu’nun bir ferdi olarak şunu sormak benim de hakkım: Mahir gerçekte kime yol gösteriyor?
Mahir Çayan, mahkemede kendilerini yargılayanlara şunu soruyordu: “Gerçek Atatürkçü kim?”
Mahir bu soruyu, Atatürkçü olduğunu iddia edip Atatürk’le hiçbir ilgisi olmayanlara, Atatürk’ün devrimciliğini, Ulusal Kurtuluşçuluğunu benimsemiş, hem sosyalist hem Kemalist, “Mustafa Kemal’in askeri” bir Türk devrimcisi olarak sormuştu. Bugün biz de Mahir’i savunan, anan, sahiplenen ama Mahir’in fikirleriyle hiç ilgisi olmayan, Kürtçü, anti Kemalist, Ulusal Kurtuluş düşmanı sola şöyle sorabiliriz: “Gerçek Mahir’ci kim?”
İddia ediyorum. Bugün Mahir’in yazdıklarının çok büyük bir kısmını başka bir imzayla karşılarına koysanız, “Bunu yazan faşist kim?” diyecek Atatürkçülük, ulusalcılık düşmanı birçok “Mahirci” var.
Mahir: “Sapına kadar Atatürkçüyüz!”
Mahir Çayan, mahkemede açtığı “Gerçek Atatürkçülük” tartışmasını şöyle sürdürüyordu:
“Gerçek Atatürkçü kimdir?
Başına ‘gerçek’ kelimesini koymak gereksinmesini duymamızın başlıca nedeni, yukarıda belirttiğimiz gibi, bugün Atatürkçülükle uzaktan yakından ilişkisi olmayan, Atatürk’e tam bir ihanet içinde olanların Atatürkçü kisvesi içinde olmalarındandır…
…Bütün büyük ihtilalciler gibi, Atatürk’ün de en büyük talihsizliği budur. Bugün, emperyalist boyunduruğun varlığını inkar ederek, emperyalizme karşı mücadele etmeyenlerin Anadolu İhtilalini sürekli kılmayanların Atatürkçülükle uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur. Bu böyle biline…”
Mahir, bahsettiği talihsizliğe kendisi de uğramıştır işte. Atatürkçü, laik, ulusalcı, II. Kurtuluş Savaşçısı bir sosyalisttir ama bugün birileri tüm bu kavramlara düşman olmalarına rağmen onun adını kullanmaya devam etmektedir.
Mahir konuşmaya devam etsin isterseniz:
“Kemalizm, ülkemizde asker-sivil aydın zümrenin geleceğini yansıtan, antiemperyalist ve anti-feodal bir tavır alıştır. Bu yüzden Kemalizm’in sağı solu olmaz.
Kemalizm soldur, Millî Kurtuluşçuluktur, emperyalizme karşı bu zümrenin isyan bayrağıdır.
Millî Kurtuluşçu bir tutum yansıtması açısından bizler sapına kadar Atatürkçüyüz. Onun Millî Kurtuluşçuluk bayrağını, hayatımız da dâhil, her şeyimizi ortaya koyarak biz dalgalandırıyoruz.”
Evet, Mahir Çayan kendi tanımıyla “sapına kadar Atatürkçüdür.” Ama aynı zamanda Atatürk’ün milliyetçiliğini antiemperyalist bir tutum olarak savunan bir Millî Kurtuluşçudur:
“Kemalizm, emperyalist boyunduruk altında olan yarı sömürge ülkelerin devrimci milliyetçilerinin bir kurtuluş bayrağıdır.”
Mahir Çayan’ın yazdığı tüm teorik ve politik yazılar da, mahkeme savunması da buna benzer örneklerle doludur. Daha fazlasını okumak isteyenlere İleri Yayınları’ndan çıkmış olan doğrudan Mahir Çayan’ın THKP-C davasındaki savunmasından oluşan “Mahir Savunma” ile benim yazdığım “Mahir- Yaşamı ve Mücadelesi” adlı kitapları öneririm.
Hodri meydan!
Eğer bugün Mahir’i savunduklarını iddia eden ama Kürtçülük batağına batmış, Atatürk’e ve Kemalizm’e “faşist” demiyorsa da, “burjuva devrimcisi” diyerek burun kıvıran, millî ya da ulusal kelimelerinden tüyleri diken diken olanlar buyursunlar; Mahir Çayan’ın yazdıklarından tahrifat yapmadan, sansürlemeden alıntılar yaparak onu ve arkadaşlarını ansınlar. Hâlâ “Mahir bize yol gösteriyor” diyebilecekler mi bakalım?
Değinmeden geçmeyeyim: 68 döneminde sola ilk kez Maoculuğu ve Kürtçülüğü sokarak Denizlerin ve Mahirlerin düşmanlığını çekmiş Doğu Perinçek’in, son yıllardaki “Deniz ve Mahir bana danışırdı” vs. hezeyanları, Orwell’ın 1984’ünün Gerçek Bakanlığı’nın tarihi baştan kurgulama misyonunun eksiksiz uygulamalarından başka bir şey değil. Perinçek için Mahir’in söylediği tek bir cümle, aslında bu adamın 50 yıllık siyasal hayatının özetidir: “Kişiliklerinde devrim yapamayanlar devrimci olamazlar.” Perinçek vakası ideolojik, siyasî bir olay olmasından önce bir “kişilik” sorunudur Mahir’e göre işte…
68 Kuşağı ve en önde gelen temsilcilerinden Mahir, sapına kadar Atatürkçüydü. İlk eylemi yobazların saldırdığı Atatürk büstünün önünde nöbet tutmaktı. Daha 1970’lerde ülkeyi Nurculara karşı uyaracak kadar ileriyi görebilen hassas bir laikti. Yazılarında, konuşmalarında Kürtler hakkında tek söylediği şey, bu işin emperyalizmin bölücü bir oyunu olarak kullanılma ihtimaline karşı yaptığı uyarılardı. Ki bunda ne kadar haklı olduğu da günümüzde tartışılamaz dahi…
Mahir, Türk Solu’na, ulusalcılara yol gösteriyor
Mahir’in ve Denizlerin yaptığı belki de tek hatalı tahlil ve tespit, Türkiye’de bir halk savaşı, gerilla mücadelesi başlatma denemesiyle ve hazin bir şekilde sonuçlanmıştır. 50 yıl sonra Mahir’den kendimi farklı bulduğum tek yön, bu yöntem meselesi.
Nasıl ki bugünkü siyasal ortamın yaratılabilmesi için Uğur Mumcu gibi gerçek Atatürkçüler, ulusal solcu aydınlar ortadan kaldırıldıysa, Mahirlerin katledilerek ortadan kaldırılması da solun, bugünkü acınası haline evrilmesinin önünün açılması içindi. Bu operasyon da işte bu “gerillacılık” tuzağıyla kurulmuştu. Şimdi ise Mahir’i savunduğunu iddia eden sol, onun tüm fikir ve eylemlerini sansürleyip sadece onun eline silah alan yönünü sahipleniyor! Gayet anlamlı!
Herhalde Mahir, bugünkü sosyalistlerin Atatürk karşıtlığını, Kürtçülük sevdasını görseydi onlara en sert karşılığı verirdi.
Çağrımı tekrarlıyorum: Mahir’i savunduğu iddia eden tüm kişi ve sol gruplar buyursunlar Mahir’in yazılarını, savunmasını, Atatürkçü, ulusal solcu eylemlerini sansürlemeden onu ansınlar. Hatta onun kendi yazdığı metinlerden karşılıklı rastgele sayfalar açıp okuyalım isterseniz. Savunabileceğiniz, sahip çıkabileceğiniz tek bir şey bulamayacaksınız!
Mahir; Türk’tü, solcuydu, Türk Solcusuydu!
Mahir Çayan, sapına kadar bir Atatürkçü, II. Kurtuluş Savaşçısı ve Mustafa Kemal’in askeri bir Türk devrimcisi olarak bugün hâlâ bize yol gösteriyor.
Mahir, Türk Solu’nun yolunu aydınlatıyor!
Mahir Çayan ve arkadaşlarını, tüm II. Kurtuluş Savaşçısı şehit Türk devrimcilerini saygıyla anıyorum.