Yeni bakanlar (aslında sekreterler) ve yardımcıları ile üst seviyeden diğer atamalar toplamda nasıl bir örüntü oluşturuyor? Yeni iç ve dış görüşmeler ne tür gelişmelerin habercisi? AKP diktasının başımıza açacağı daha ne işler var?
Tüm bunları düşünürken medyaya yansıyan bazı işaretler yardımımıza koşuyor. Seçim sonuçlarına Erdoğan’dan ve AKP’den çok sevinen Kürt-İslamcı Karar çevresinin aldığı tavır, önemli bir gösterge.
Dün Karar’da Vahap Coşkun imzasıyla yayınlanan “Kürdistan’la barışmak” yazısı, tam da Tayyip Erdoğan’ın Mesrur Barzani’yi Saray’da kabulü üzerine denk getirildi.
Barzanilerle hiç kesilmeyen ama şimdi özellikle canlandırılan bir görüşme kanalı var. Yeni Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in ağzından adeta müjdesi verilen bu görüşmenin yanı sıra bir de Londra’da gerçekleşen Hakan Fidan – Antony Blinken görüşmesi var.
AKP’nin ABD gözetiminde Hüda Par ve Barzani ile açacağı cephenin PKK/HDP’de yarattığı tedirginlik de kaçınılmaz. Bunun yansımasını BirGün’de Hüseyin Şimşek’e konuşan YSP’li Keskin Bayındır’ın “toplumsal karşılığı olmayan, devletin derin dehlizlerinde hazırlanan bir proje” sözlerinde görüyoruz. Oysa HDP’nin nasıl bir dehlizin ürünü olduğunu Hasip Kaplan’ın üç hafta önceki MİT çıkışlarıyla yeninden hatırlamıştık.
Karar’daki yazıya dönecek olursak…
Saray’a “Osmanlı’da Kürdistan vardı” diye göz kırpan Vahap Coşkun, Tayyip Erdoğan’ın Akil Adamlar Heyeti’ndeki suç ortaklarındandı. Taraf’ta kaleme aldığı Apo güzellemeleri de arşivde duruyor. Yazısında PKK Açılımı döneminde karşılaştığı halk itirazına “faşizan gayret” yaftası yapıştırmayı ihmal etmemiş. İktidar memurluğuna öyle alışmış ki, yazının sonunu “Çare, çok da uzak olmayan geçmişte olduğu gibi, Kürdistan ile barışık yaşamakta!” cümlesiyle bitirmiş.
Vahap Coşkun’un yazısının bir başka özelliği, Karar’la aynı anda bir başka Kürt-İslamcı mecra Perspektif Online’da yayınlanması. Bir nevi Karar’ın yan kuruluşu. Yayın Koordinatörleri, Davutoğlu’nun ekibinden Osman Sert ve yine eski bir AKP’li ve SETA’cı Hatem Ete. Hatem Ete’nin Gezi Protestolarına dair fantastik yorumlarını SETA’nın Youtube hesabından izleyebilirsiniz.
Tüm bu isimlerin sık sık fondaşlığın kabesi Medyacope’ta buluşması elbette sürpriz değil.
Anlayacağınız AKP, bu son döneminde açılım yemeğini buzdolabından çıkarmaya ve federasyon fikrini tekrar önümüze getirmeye hazırlanıyor. PKK’nın yerini Barzanistan alırken, HDP’ye biçilen rol de herhalde düşman kardeş Hüda Par ile uzlaşmak olur.
Sığınmacı istilasının yeni süreçte bir demografik silaha dönüştürüleceğini de tahmin etmek zor değil. Yeni süreci zil takıp oynayarak karşılayan tüm kullanışlıların demografik istilaya da tavizsiz bir şekilde kol kanat geriyor olması yine kimseyi şaşırtmamalı.
