Sözcü gazetesinin bugünkü manşeti: “İyi Parti ittifaka kapıyı kapattı, AKP’nin ekmeğine yağ sürdü”
Ne kadar yaratıcı bir manşet!
Önce kendi adaylığını dayatarak seçimi kaybeden, ardından istifa etmeyerek olası tüm ittifakların önünü kapatan Kılıçdaroğlu AKP’ye karşı mücadele ediyormuş ama İYİ Parti seçime tek başına girerek Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyormuş…
Eren Erdem ve Kılıçdaroğlu medyası görev başında!
Kılıçdaroğlu’nun anlamsız ısrarı sadece seçimin kaybedilmesine sebep olmamış, 2019 seçimlerinde yaratılan ve büyük bir kazanım olan toplumsal muhalefetin yarattığı birlikteliği de sona erdirmiştir. Asıl büyük yıkım buradadır.
İYİ Parti’nin İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere Türkiye’nin her yerinde seçimlere tek başına girme kararı alması muhalefetin alabileceği belirli bölgelerin iktidara geçmesine sebep olabilir.
Ancak böyle bir olasılığın vebalini daha şimdiden İYİ Parti’nin üzerine yıkmak, CHP’nin kendisine güvensizliğinin bir sonucu.
Önümüzde daha çok zaman var. Kılıçdaroğlu Akşener’in içinde olmadığı “16’lı masayı” kurarak, İstanbul’u, Ankara’yı hatta Konya’yı bile kazanabilir(!)
CHP’nin politbürosu tam bir despotik tutumla İYİ Parti’nin kendilerine biat etmesini istiyor.
Aslında istedikleri şey seçimleri kazanmak değil, başarısızlıklarına kılıf bulmak.
Seçimlerden sonra bu ekip “CHP’nin başarılı olduğunu ancak İYİ Parti seçmeninin Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini” söylemedi mi?
Barış Yarkadaş gibiler sürekli olarak “Akşener’in AKP’ye çalıştığını” iddia etmediler mi? Daha seçim bile yapılmadan Akşener düşmanı bir kampanyanın başlatılmasına önayak olmadılar mı?
İYİ Parti onlar açısından bir “ortak” değil, öne sürülecek bir “günah keçisi”ydi. Kapalı kapılar arkasında “faşist” dedikleri bir siyasi partiden destek arayışına çıkmak da tarihe geçecek bir pişkinlik örneği!
Akşener risk alarak kendisi açısından zor bir tercih yapmıştır. Ancak siyasi partilerin kuruluş amacı da zaten bu riski göze almaktır. İYİ Parti girdiği yolun hesabını seçmenine verecektir.
Seçimlerden sonra çıkardıkları milletvekillerinin “analarının ak sütü gibi helal olduğunu” iddia eden Babacan ve Davutoğlu gibi siyasal İslamcılar açısından da bu seçim bir fırsat.
Buyurun er meydanına; tek başınıza girin seçimlere, ne kadar oyunuz varmış tüm ülke görsün!