İlk olarak İbrahim Kalın tarafından duyurulan “elektrik faturalarında indirim”, aradan 3 hafta geçmesine rağmen hayata geçmedi. Kabine toplantısı yapıldı, Erdoğan da fiyatların indirileceğinden söz etti ancak hala somut bir adım atılmış değil.
İktidar medyası bugün tarife fiyatları için “detayların netleştiğini” yazdı. Demek ki bu yönde bir beklentinin oluşması isteniyor. Ancak somut adım atılmaması iktidarın klasik “esnaf kurnazlığı” yaparak, süreci mümkün olduğunca ötelemeye ve vatandaşı yüksek faturalara biraz daha “alıştırmaya” çalıştığını gösteriyor.
Böylece, “elektrikte indirim” kozu cepte tutulduğu gibi, örneğin doğalgaz faturalarına yönelik tepki de engellenmek isteniyor. “Erdoğan elektrikte indirim yaptı” düşüncesini yaratmak isteyen, bu “algı” üzerinden süreç planlayan bir iktidar var.
İktidar medyasının sürekli “en ucuz elektrik Türkiye’de” vurgusu yapması, Erdoğan’ın elektrik fiyatı üzerinden Türkiye’yi Avrupa ülkeleriyle kıyaslaması, gelişmiş ülkeler üzerinden enflasyon istatistiklerinin gösterilmesi; gerçeğin üzerinin örtüldüğünün açık göstergesi.
Türkiye çok uzun süredir bir “algı Cumhuriyeti” ve iktidar da tüm enerjisini bu algının oluşması için kullanıyor.
Cumhuriyet tarihinin en büyük zammından sonra gelecek bir KDV indiriminin bile bir başarı hikayesi gibi sunulması; en tepedekinden en aşağıdaki AK trolüne kadar hayati önemde. 2021’in başında ödediğimiz 100 TL’lik fatura şimdi 220 TL’ye yükselmiş durumda ve “indirim” gerçekleşirse bu fatura en iyi haliyle yaklaşık 200 TL’ye düşecek. Sonuçta biz elektriği yüzde yüz zamlı olarak kullanmış olacağız. Ama bizlerden zaten çok yüksek ödediğimiz bir faturadan indirim yapıldığı için sevinmemiz bekleniyor.
İnsan, düşünmeden edemiyor. Acaba sırf bu mizansenin gerçekleşmesi için mi bu tiyatro kurgulandı? Marketlerin KDV indiriminden haberdar olup, önceden fiyatları arttırdıklarını ardından sarı etiketleri yapıştırıp “indirim” yaptıklarını iktidar medyasından okuduk. Aynı şeyi devlet faturalar için yapıyor olamaz mı?
Doların 18 liraya yükselmesine izin verip, sonra da 14 liraya inmesini büyük bir başarı öyküsü gibi okumadık mı?
Vatandaşın ekonomisi dibe vururken, iktidar Kılıçdaroğlu’nun “Zamlar geri alınsın!” çağrısına teslim olmuş gibi görünmemek için işi inada bindirmiş de olabilir.
İnadın ya da algının peşinde koşan iktidar, faturanın büyüğünü halka ödetmeye devam ediyor.