Merkez Bankası’nın politika faizini %14’ten %13’e indirmesiyle birlikte 1 ABD Dolar 18,1 TL’ye fırladı.
Hem muhalefet hem de iktisatçılar bu konuda AKP’nin propaganda savaşına yenik düşmüş görünüyor. Çünkü herkes MB’nin “faiz kararına” odaklanıyor. Böylelikle tartışma hep “faiz” üzerinden yürüyor. Oysa MB bir “faiz” kararı vermiyor. Devalüasyon kararı veriliyor. Kararı da Saray veriyor.
AKP iktidarının kendisi dahi Kur Korumalı Döviz Mevduatı sistemiyle Merkez Bankasının faiz oranını değil, dövize endeksli faiz oranını dikkate alacağını ilan etti. Faizleri belirleyen piyasa mekanizmaları ve iktidar müdahaleleri açısından, Merkez Bankası’nın açıkladığı politika faizinin şu anda bir işlevi yok. Bu araç sadece TL’nin değeri düşürmek için kullanılıyor.
Yani “faiz” kararı değil, yine devalüasyon kararı verildi. Özellikle son asgari ücret zammından sonra sanayici ve ihracatçılar Türkiye’nin “kur avantajını”, yükselen maliyetler yüzünden kaybettiğini sıklıkla vurguluyordu.
Güzel bir oyun sergileniyor. Her asgari ücret artışından sonra, muhalefet “bu yetmez” diyor. Aslında bir nevi AKP’ye destek bu… Yani “iyi oldu ama az oldu.”
AKP de bu propagandayı kullanıyor ve “bakın fiyatlar yükseliyor ama ücretleri de arttırdık, vatandaşı ezdirmedik.”
Asgari ücret yetti mi, yetmedi mi derken, birden devalüasyon geliyor ve “reis sağ olsun ücretimizi arttırdı” diyen dar gelirliler, daha doğru düzgün hesap kitap yapamadan yine yoksullaşıyor.
Devalüasyon sabit gelirliden (mavi yakalı – beyaz yakalı veya alt sınıf – orta sınıf fark etmez) büyük sermayeye ve iktidara kaynak aktarımıdır. Bütçe açığının adeta vergi olarak ücretlilere ödettirilmesidir.
Burada ücretli, asgari ücretli de olabilir doktor, mühendis de. Fark etmez. Döviz karşısında ücreti eriyenler, gelirini ve servetini dövize endeksleyebilenler karşısında hem göreceli hem mutlak olarak yoksullaşır. Devalüasyon aslında yoksuldan zengine servet aktarımıdır.
Kasım 2021’deki büyük devalüasyon darbesi sonucu Türkiye’de asgari ücret uzun yıllar sonra ilk kez 200 doların altına düşünce, AKP asgari ücreti 4253 TL’ye çıkarmak zorunda kalmıştı.
1 Ocak 2022 tarihinde asgari ücretin değeri 319 ABD Dolarıydı. Haziran ayının sonunda asgari ücretin değeri çoktan 257 dolara düşmüştü. 1 Temmuz’da asgari ücret 5500 TL’ye çıkarıldı. Bu karar açıklandığında 1 ABD Doları 16,7 TL’ydi. Aradan bir buçuk ay geçti ve şu anda dolar yeni bir rekorla 18,1 TL’ye ulaştı. Yani temmuz zammıyla 327 dolara yükselen asgari ücret yeniden 300 doların altında indi. Yani mart ayı seviyesine… Böyle giderse 2022 yılının sonuna kadar asgari ücret yine 200 doların altına düşecek.
Böylelikle 1,5 ayda, asgari ücretteki sözde artışı dolar geri aldı. Daha doğrusu devalüasyon kararı ile AKP geri aldı. Yani rekorlar kıran dolar değil aslında Türk halkının yoksulluk seviyesi. Kendi kuyruğunu kovalayan kedi gibi sıradan vatandaş ücret hesabıyla uğraşırken, esas büyük soygun da gözlerden kaçırılıyor. ABD Doları arttıkça KKM hesaplarına hazineden ödenen miktar dev gibi büyüyor. Mayıs ayı sonu itibariyle 80 milyon vatandaşın her birinin cebinden 829 TL alınmış, Hazine tarafından KKM hesaplarına aktarılmıştı. Devalüasyon bu hızla giderse yıl sonuna kadar bu miktar 2000 TL’ye çıkacak. Dünyada faizi vergiyle finanse eden tek ülke Türkiye ve Tayyip hâyâ utanmadan “faizcilere savaş açtım”, “Nas bunu gerektiriyor” palavraları sıkıyor.
AKP propaganda makinesi, “herkes ev alıyor, araba alıyor, ekonomi canlanıyor” öyküsünü yayıyor. Vatandaşın ve muhalefetin de kafası karışık. Oysa çok karışık bir portre yok.
Büyük bir servet aktarımı yaşanıyor. “Ekonomi” değil, bu oyundan kazançlı çıkanlar “canlanıyor.” Ucuz kredi alabilen mülk ediniyor, fahiş faizle elde ettiği geliri de Hazine’ye daha doğrusu milyonlarca dar gelirliye ödetiyor. AKP adeta ekonomik bir darbe ile kendi sermaye çevresi ve tabanındaki çözülüşü engellemeye çalışıyor. Tayyip Erdoğan “kendi tabanımıza sahip çıkalım gerisi kolay” diyerek bu seçim stratejisini açıklamıştı.
Ekonomideki gerçek “öykü” bu: Faiz falan düşürülmüyor, AKP oligarşisi yıkılmasın diye Türk halkı toplu halde yoksullaştırılıyor.