Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Türkiye’de siyasi safları yeniden şekillendirdi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Türkiye’de siyasi safları yeniden şekillendirdi.Önceleri Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmayacağını söyleyen bazı “sosyalist” kesimler, Rus işgali başladığında Rusya’nın batı tarafından kışkırtıldığını, asıl suçlunun ABD ve NATO olduğunu söyleyerek işgali “gerekçelendirmeye” çalıştılar.
İşgal sırasında ortaya çıkan vahşet görüntülerini kınamak yerine, “batının ırkçılığı ve ikiyüzlülüğü” üzerine açılan tartışmaların basit bir gerekçesi var: Rus işgalini unutturmak. Yani Rusçu olmak için, “Rusçuyum” demeniz gerekmiyor; Rus işgalinin üzerini örtmek de dört dörtlük bir Rusçuluk.
Batı’da Dostoyevski’nin yasaklandığı yalanını ortaya atan bu kesimler; hem bir dezenformasyon yaratıyor hem de Ukrayna tarafını yalan haber üretmekle suçluyor.
Son olarak bu kesimler ABD’li muhalif yönetmen Oliver Stone’nun 2014’te Ukrayna meydanında yaşanan eylemleri anlatan “Ukrayna Yanıyor” adlı belgeselinin YouTube’dan kaldırıldığı propagandasını yapmaya başladılar.
Bunun üzerine Perinçek’in Ulusal Kanal’ı belgeseli tekrar tekrar yayınlamaya başladı. Koca koca akademisyenler, gazeteciler, YouTube’ın büyük sansürünü(!) deşifre eden paylaşımlar yaptı.
Oysa ortada böyle bir sansür yok. YouTube’a girdiğinizde belgeselin yerinde durduğunu görebiliyorsunuz. “Rahatsız edici içerik” uyarısı veriyor ancak yine de izleyebiliyorsunuz.
Ukrayna’yı Rus güdümüne girmediği için eleştiren Oliver Stone, ABD’de komplo teorilerine yatkınlığıyla bilinen bir isim. Ancak daha da önemlisi Stone, ülkemizde çok fazla tepki gören “Geceyarısı Ekspresi” filminin de senaristi. Tarkan’ın “Geççek” şarkısının HDP bağlantısı üzerine teoriler üreten Aydınlık’ın, Türkiye’yi işkenceci gösteren Türk düşmanı bir filmin senaristine sarılması acınılacak bir durum. Söz konusu Rusya ise Perinçek ideolojik GBT’ye bakmayı unutuyor olsa gerek!
Zelenski’yi uyuşturucu bağımlısı olmakla suçlayan Aydınlık’ın, Oliver Stone’nun uyuşturucu müptelası olduğunu hatta bununla ilgili bir film bile çektiği bilmemesi de imkansız.
Tüm bunların dışında “Ukrayna Yanıyor” belgeseli, siyasetin farklı yerlerinde duran “sosyalist, ulusalcı, AKP’li” kesimlerin, işgal söz konusu olduğunda kafalarının nasıl çalıştığını da ispatlıyor.
Belgeselin 35. dakikasından sonra 2014’te eylemcilerin Ukrayna meydanında nasıl toplandığı ve olayların nasıl başladığı anlatılıyor.
Senaryoya göre, olayların bu kadar çabuk başlaması, eylemlerin daha önceden organize edildiğini ispatlıyor. Stone’a göre eylemciler, polise taş atarak polisi kışkırtıyor ve “kışkırtılan” polis olayların daha da büyümesine sebep oluyor. Eylemcilerin içinde Neo Nazi unsurlar var. Ve elbette olayların başlangıcında eylemleri finanse eden kişi çok tanıdık: George Soros
“Neo Nazi”leri, çıkarın yerine “PKK” yazın; A Haber’in “Gezi olaylarını” anlatan belgeselinden hiçbir farkı yok. Her toplumsal olayı “dış destekle” açıklayan komplocu kafa, söz konusu olan Rus işgalciliğini gizlemek olduğunda -ideolojiden bağımsız- aynı çalışmaya başlıyor.