Türkiye günlerdir Hatay’ı tartışıyor. Hatay’ın bu kez gündeme gelmesinin sebebi ise Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yapılan kirli pazarlıklar.
Yerel seçimlerin neredeyse tüm aktörleri tartışmanın göbeğine yerleşmiş durumda. AKP’si, CHP’si ve konunun en öne çıkan öznesi olarak TİP’ten aday olan Gökhan Zan ve tabii ki TİP.
Ortada iki tane ses kaydı dolaşıyor. Söz konusu kayıtlarda Gökhan Zan olduğu iddia edilen bir kişi ile AKP il binasından konuştuğunu söyleyen Turgay Kocakaya isimli bir kişi arasında “adaylıktan çekilmemesi” karşılığında milyon dolarların, TRT’de spor yorumculuğunun, hatta külliyede görevlendirmenin geçtiği bir pazarlık dönüyor.
Gökhan Zan’ın adaylığı en çok AKP’nin işine geldiği için bu pazarlık AKP açısından oldukça mantıklı görünüyor.
Öncelikle Gökhan Zan’dan başlayalım. Hataylı Gökhan Zan, 6 Şubat depreminden sonra Hatay’daki yıkıma isyanı ve yaptıklarıyla gündeme gelmişti. Sonra 14 Mayıs seçimlerinde İYİ Parti’den milletvekili adayı olmuştu ancak seçim sonucunda Meclis’e giremedi.
2023’ün son günlerinde sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Gökhan Zan, “Bilindiği üzere siyasete girme nedenim Hatay’a destek olabilmek, deprem gibi ağır bir felaketin ardından Hataylı kardeşlerimin sesini Meclis’te duyurabilmekten ibaretti. Gelinen noktada siyaset arenasında bunun pek de mümkün olmadığını görmemden hareketle İyi Parti’den istifa ediyorum.” diyerek İYİ Parti’den istifa etmişti.
Ancak yerel seçimler sürecinde Gökhan Zan bir kez de şansını Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak denemek istemiş olmalı ki, aday belirleme sürecinde adı çok sık gündeme geliyordu. Özellikle CHP’de, Hataylıların Lütfü Savaş’a yönelik tepkisi sebebiyle yeni bir aday arayışının olduğu dönemde Gökhan Zan’ın adı çok sık dillendiriliyordu. Sonradan CHP Lütfü Savaş’tan vazgeçemedi ve tüm tepkilere rağmen Savaş’ı tekrar aday gösterdi.
Gökhan Zan ise herkesi şaşırtan bir kararla TİP’in Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı ilan edildi. Şaşkınlık sadece Gökhan Zan için değil, TİP için de geçerliydi. Milliyetçi bir partiden milletvekili olanGökhan Zan, şimdi sosyalist TİP’ten Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı oluyordu.
Ortada Gökhan Zan’ın AKP ile “çekilmeme” koşuluyla pazarlık yaptığı yönünde güçlü bir iddia var. Böyle bir pazarlık yapılmış mıdır? Ses kayıtlarının gerçekliği tespit edilemediği için bu soruya kesin bir cevap verilemez. Ancak yapılmaması için hiçbir sebep yok. Türkiye’de siyaset böyle işliyor maalesef.
Gökhan Zan, futbolculuk döneminde birçok takımda oynadı ve para karşılığında o kulüpten bu kulübe transfer oldu. Siyasi hayatı da farklı kutuplardaki iki partide geçti. Bunu para için mi, ikbal için mi yoksa sırf Hatay için mi yaptı bilemeyiz ama Gökhan Zan için “neden yapmasın?” şerhi koyabiliriz.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından bir açıklama yapan TİP, “Partimizin asla tasvip etmeyeceği ilişkilere girdiğine dair çeşitli iddialar tarafımıza ulaşmıştır” diyerek Gökhan Zan’ın adaylığını çektiklerini açıkladı. Ancak her ne kadar TİP desteğini çekmiş olsa da, oy pusulaları basıldığı için Gökhan Zan’ın ismi TİP ambleminin altında olacak.
“Asla tasvip edilmeyecek ilişkiler” deyince, TİP’in de bu konuda çok temiz olduğu söylenemez. Hatay’da Can Atalay’ı milletvekili adayı gösteren TİP, Can Atalay hakkındaki hukuksuz karar sonucunda oradan vekil çıkaramadı. Bari belediyeyi alayım dedi, ancak orada da CHP gibi güçlü bir rakip vardı. CHP ile pazarlığa oturdular ve şantaj kozu olarak da Gökhan Zan’ı aday gösterdiler. Şimdi o pazarlık neticelenmiş olmalı ki, TİP Gökhan Zan’ı ortada bıraktı.
Bahar Feyzan isimli bir gazeteci, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında CHP’nin TİP’e 30 milyon TL verdiğini iddia etmişti. Bakıyorsunuz TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın aday olduğu Gebze’de CHP’liler TİP’e çalışıyor. Belli ki CHP ile TİP arasında da bazı noktalarda bir “uzlaşı” sağlanmış.
Gökhan Zan’ın ses kayıtları için deepfake ve kumpas iddiaları var ve Gökhan Zan, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ayrıca kumpas konusunda da CHP’nin adayı Lütfü Savaş’ı suçluyor.
Hatay’da neyin ne olduğunu kesin söylemek için henüz erken ama görünen, çok pis şeylerin döndüğü. Başta da söylediğim gibi bu işin içinden AKP, CHP, Lütfü Savaş, Gökhan Zan, TİP, herkes “zan” altında. İşin daha da kötüsü hiçbiri için “hayır, yapmaz” diyemiyoruz.
Başlıktaki soruya dönersek; Gökhan Zan mı TİP’i sattı, yoksa TİP mi Gökhan Zan’ı? Bu sorunun henüz kesin bir cevabı yok. Ancak Türkiye’de siyasi ortam o kadar çirkinleşti ki, ne partilere, ne de siyasetçilere güven kalmayan bir ortamda herkes herkesi satabilir.