Sıla Şentürk, 16 yaşında vahşice katledildi. Eski nişanlısı olduğu öğrenilen Hüseyin Can Gökçek tarafından boğazı kesildi. 16 yaşında, hayatının başındayken öldürüldü.
Katilinin hemen yakalanarak tutuklanması herkesi sevindirdi. Daha önce de birçok suça karıştığı ortaya çıkan katilin, defalarca aileyi ve Sıla’yı tehdit ettiği ortaya çıktı.
Bu çocuk-kadın cinayeti tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının olağan olaylar haline gelmesine izin verilmeyeceği bir kere daha gösterildi.
Cenazesi Perşembe günü devlet erkânının da katılımıyla gerçekleşti. O kızcağızı koruması gereken devlet, sadece cenazesine katıldı. Katil hakkında ailenin şikâyetiyle açılan bir dava var, sonra şikâyetlerini geri çekiyorlar. Aileyi tehdit eden katil hakkında yeni bir dava daha açılıyor. Hatta Sıla Şentürk bir dönem yetiştirme yurdunda kalarak, izini kaybettirmeye çalışıyor. Babaannesine bakmak için yurttan ayrıldığında katlediliyor.
Sıla Şentürk ne nişanlanacak, ne bakım yapabilecek yaştaydı. Aile yurttan kendisi alıyor, yurt yönetimi buna izin veriyor. Hep beraber, göz göre göre bu cinayete ortam hazırlıyorlar.
Cuma günü, yandaş basının manşetlerinde bu cinayet haberi ve cenaze vardı. Yapılan haberlerde kadın cinayetlerinde iyi hal indiriminin kaldırılacağı müjdesi verildi. Katillerin takım elbise giyerek, iyi hal indirimi alması engellenecek. Bu karar kadın cinayetlerinin önlenmesi için bir adım olabilir. En üstten alınacak kararlar caydırıcı olabilir. Bu tarz kararların sayısının artmasını bekliyoruz.
İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran iktidar ve buna alkış tutanlar; kadın, çocuk cinayetleri hakkında üzüntülerini bildirirken ne kadar samimiler acaba? Fatih Erbakan bu cinayetin ardından kınayan bir mesaj yayınladı. Hemen ertesi gün, henüz cenaze kaldırılırken, bir basın açıklaması yaptı. 6284 sayılı kanunu, “cinsiyetçi, faşist, feminist bir kanun” olarak tanımladı. Hükümete bu kanunun kaldırılması için çağrıda bulundu. Zihniyetlerinin ne olduğunu ve ne kadar samimi olduklarını bir kere daha gösterdiler.
Önlem almamak, yasaları uygulamamak ve gerekli kanunları çıkarmamak kadın cinayetlerine zemin hazırlamaktır. Bunu sorumlusu iktidardır, bu gerçeği gözden kaçırmamak gerekir. Her kadın cinayetinin ardından verilen vaatler artık askıda kalmasın, uygulamaya geçilsin. Kadınları, çocukları değil, bu karanlık zihniyeti toprağa gömelim artık!!!