HDP’nin yedek parti olarak kurup hazır beklettiği partiyle seçimlere gireceği açıklandı. Partinin adı “Yeşil Sol Parti.” Bu ise büyük infiale yol açtı çünkü HDP aşırı sağcı bir partidir. HDP, PKK’nın yıllardır halka karşı uyguladığı Kürt ırkçısı terörü destekleyen bir partidir. Sol ismini kullanamaz!
Çoğu yorumcu, HDP’nin AYM’nin olası kapatma kararına karşı bir önlem olarak bu yöntemi seçtiğini belirtti. Oysa AYM zaten HDP’yi seçimlerden önce kapatmayacağını açıkladı. Bu, Saray’ın HDP’yi seçimlerde muhalefete karşı kullanacağının açık bir göstergesiydi.
HDP’nin açıkladığı yedek parti ile seçimlere girmesinin tek nedeni ise, seçimlerden sonra TBMM’ye girerlerse milyonlarca liralık hazine desteğine kavuşabilmek. Normalde AYM çok kısa bir ara kararla, yeni kurulan paravan parti için de hazine yardımından mahrumiyet cezası verebilirdi, ancak elbette ki böyle bir şey olmadı. Çünkü Saray sadece HDP’nin seçime girmesine yeşil ışık yapmadı, ihtiyaç duydukları kampanya parasını da ayarladı. Böylelikle plan tutarsa, HDP yedek partisiyle hazine yardımına kısa sürede kavuşacak.
AKP-MHP bloğu işine geldiğinde teröristbaşı Apo ile iş tutuyor, işine geldiğinde “HDP PKK’nın paravan örgütüdür” diye bağırıp çağırıyor. Ancak Saray’daki danışmanlar bırakın PKK’yı, HDP’ye bile bir paravan örgüt ayarlamışlar. Bunların hiçbiri skandal değil. En büyük skandal HDP’nin paravan partisinin adı “sol” ismini kirletmeye cüret etmesidir.
İşte bu utanmazlık, tam bir infial nedenidir. PKK’nın orman yakma eylemlerinden ve “şehir sularını zehirleme” tehditlerinden bahsetmiyoruz. “Yeşil” yani çevreci tanımını daha önce herkes kullandı, kirletti. ABD Başkanları, emperyalist şirketler, fabrikatör kodamanlar, Batılı fırlama çocuklar, herkes “yeşil” olabiliyorsa, orman yakan, şehir sularını zehirlemekten bahseden Kürt ırkçıları neden çevreciliğe dadanamasın?
Buradaki esas infial kaynağı “sol” kavramına dadanılmasıdır. HDP etnik ırkçı bir partidir. Türkiye’de farklı türlerden ırkçılıklar var oldu. Ancak hiçbiri sistematik, silahlı ve özellikle sivilleri hedef alan bir ırkçı terör örgütü kurmadı. 50 yıldır Kürt ırkçılığı adı altında halk düşmanı şiddet eylemleri Türkiye’yi kasıp kavuruyor. Bunca çabaya rağmen halkı birbirine karşı kışkırtamadılar, Türkiye’yi bölemediler. Ancak her seferinde yeni kirli taktiklere el atıyorlar. Sol ismini kullanmak istemeleri de bundan.
PKK sadece ve sadece ırk savaşı gözeterek yıllarca çocukları, işçileri, öğretmenleri, hemşireleri, sivilleri katletti. Şehirlerin orta yerinde bombalar patlattı. Öğrenci servislerini hedef aldı. Serap Eser gibi kardeşlerimizi canlı canlı yaktı. Bu ırkçı terörü desteklemeyen güneydoğudaki vatandaşlarımızı da katletti.
HDP ise PKK’nın hiçbir terör eylemini kınamadı. Yaptığı işçi katliamlarını destekledi. Halk düşmanı eylemlerinin arkasında durdu.
HDP hiç gocunmadan, teröristbaşı Apo için “iradesi irademizdir” diye açıklama yapan, paramiliter, faşist ve halk düşmanı bir partidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, bu tür bir partiye aşırı sağcı ve ırkçı denir.
Bu partinin değişmeyen “eş başkanı” Pervin Buldan’dır. Pervin Buldan dünyanın gördüğü en büyük uyuşturucu baronlarından birinin eşi olmaktan başka hiçbir vasfı olmayan biridir. Tek başına bu olgu bile, gerçekten demokratik bir ülkede, bu partinin kınanması ve toplumun -başta sol olmak üzere- bütün kesimleri tarafından tecrit edilmesi için yeterlidir. Savaş ve uyuşturucu ağalarının parti kurulmasına Kolombiya’da bile izin verilmemiştir. Buldanlar ise, Escobarlardan farklı olarak, hem ABD’de servetlerinin keyfini sürmekte hem de Türkiye’de “legal” siyaset yürütebilmektedir
İkinci olarak, bu parti sadece ırkçı terör örgütü PKK’nın değil, AKP’nin ve MİT’in de kirli provokasyonlar için kullandığı bir partidir. Sırrı Süreyya ve şu anda hâlâ hapiste olan eski Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, mahkemede AKP ve MİT ile işbirliği içinde olduklarını defalarca itiraf etmişlerdir. Oslo, Kandil, İmralı üçgeninde AKP adına yasadışı kuryelik yaptıklarını beyan etmişlerdir. Yani bu parti sadece etnik ırkçı teröre değil, Türkiye’yi 20 yıldır cehenneme çeviren faşist AKP iktidarına da hizmet etmiştir.
Bu tür bir partinin kendine “Sol” demesine dünyanın her yerinde bütün gerçek solcular karşı çıkacaktır. Nitekim Türkiye’de de HDP’nin “sol” ismini kullanması büyük bir tepki yaratacaktır.
Buna rağmen AKP ve HDP neden böyle bir isim seçti?
Neden basittir. Maksat hem sol oyları bölmek hem de gerçek solculara karşı halkı kışkırtmaktır. Maksat hem Millet İttifakı’nın oylarını bölmek hem de solcu bir parti olan CHP’ye karşı “terörist” kara propagandasını yürütebilmektir. Maksat bilinçsiz, cahil kitlelerin kafasını karıştırmaktır.
Bu rezilliğe izin verilemez. HDP ırkçı ve faşist terörü destekleyen bir partidir. Sol kavramını kirletemez.
Aryan ırkçısı Hitler de kendine “nasyonal sosyalist” diyordu. Amacı Almanya’da yükselen sosyalist ve devrimci bilincin önüne geçmekti.
Teröristbaşı Apo ve örgütü PKK da açıkça Aryan ırkçısıdır. Sözde kuramlarında bunu net bir şekilde vurgularlar. Aryanların atasının “Medler” yani “Kürtler” olduğunu iddia edenler. PKK’lı fanatikler, üstün ırk iddiasıyla Ortadoğu’daki tüm kardeş kavimlere karşı terörü meşrulaştırır, başta ABD emperyalizmi olmak üzere bütün sömürgeci güçlerle iş tutarlar.
Sarayın ve HDP’nin seçime sokacakları paravan parti için “sol” tabirini kullanmalarına sessiz kalınamaz. Hitlervari iğrenç kışkırtmaya ve saray odaklı yeni tezgaha destek verecek ve kendine “sosyalist” diyen herkes de ancak ve ancak Nasyonal Sosyalist, yani NAZİ olabilir.